60.Bölüm*

330 37 30
                                    

5 Seconds Of Summer

Ghost Of You

*

"Neden St.Mungo'ya geldiğimizi öğrenebilir miyim acaba?" diye sordu Violet, telefon kulübesinden aşağı doğru inmeye başladıklarında. Hope omuz silkti. "Anneme uğramayalı biraz olmuştu. Senin de benimle gelmeni istedim."

Dün gece Violet'in parmağı sızlamaya başladığında bu Hope'a fazlasıyla tanıdık gelmişti. Uzun zamandır annesiyle görüşmüyorlardı. Bunun bir sebebi vardı tabii ama Violet'in durumu hakkında bir şeyleri ondan öğrenebilirdi. "Pek konuşkan birisi değildir."

Phoenix Foster, St.Mungo'nun dördüncü katındaydı. On beş sene öncesine kadar ailesiyle mutlu bir yaşamı olmuştu. Asher Jasper Foster ile Hogwarts'ta tanışmışlardı. Mezun oldukları gibi evlenmiş ve kısa sürede hamile olduğu haberini almıştı. Bu hikayenin neşeli tarafıydı. Öte tarafta Phoenix gençliğinde sürekli karanlık kişilerle takılırdı. Kendisi bir Slytherin idi ve çoğu arkadaşı da öyleydi. Asher bir Hufflepuff'tı. Onunla da Gryffindor öğrencileriyle atışırken tanışmışlardı. Feci yaralanmış, Hastane Kanadı'na düşmüştü fakat sonrasında başka bir arkadaşını ziyaret eden genç adamla tanışmıştı.

Yine de Phoenix, Asher ile tanıştıktan sonra arkadaşlarıyla iletişimi kesmedi. Onlar önemli Ölüm Yiyenler olurken kenarda köşede onları izlemek onun görevi olmuştu. Hope'un doğumu ile daha çok eve bağlanması gerekirken iyice uzaklaşmıştı. Hırsına yenik düşmüştü.

"George da bizimle gelmeli miydi?" diye sordu Violet, asansörden inerken. Dördüncü kata gelmek onu huzursuz etmişti. "Annenle tanışmış olurdu."

"İnan bana Vi," Hope kafasını iki yana salladı. "George ve annem asla tanışmayacaklar. İşte odasına geldik." Eloise Rosier'in tam yanındaki oda. Violet geçen gelişinde Bayan Rosier'in ölümü hakkında onu bilgilendiren kadın olup olmadığını düşündü.

Hope kapıyı tıklattı ama bir cevap beklemeden içeri daldı. "Anne?" diye seslendi içeri. Odanın içerisi karanlıktı. Hope içeri girip perdeleri açtığı zaman azıcık aydınlanmıştı. Bayan Foster, yatağında yan dönmüş bir şekilde yatıyor ve duvara boş boş bakıyordu. Cevap vermemişti. "Merhaba anne." diye tekrar şansını denedi genç kız.

"Neden konuşmuyor?" diye sordu Violet. Oysaki kendisiyle konuşmuştu. "Onu buraya gönderdiğimizden beri konuşmuyor." Violet kararsız kalsa da en sonunda söylemeye karar verdi. "Ama benimle konuştu geçen geldiğimde." Hope inanmazca baktı. "Hadi canım?" Violet kafasını salladı.

"Bana bir tanıdığımın kısa zaman önce öldüğünü söylemişti-"

"Öldürüldü çünkü amacını gerçekleştirmişti." dedi fısıltıdan farksız bir ses. Bayan Foster konuşmuştu. "Yapması gerekeni yaptı ve ona ihtiyaçları kalmadı."

"Kimin?" Phoenix'in yüzünde kurnaz bir sırıtış belirdi ve yatakta oturdu. "Kim olduğunu bilirsin sen." dedi imayla. "Merhaba Hope." dedi sonra kızına dönüp. "Beş yıldır gelmiyordun. Annen olduğunu mu hatırladın?"

"Sen de on senenin sonunda bir kızın olduğunu hatırlamışsın." dedi Hope, boş sandalyelerden birisine otururken. "Senin gibi olayım dedim. İşim düştüğünde geldim bu yüzden."

Phoenix kahkaha attı. "Sana yardım edeceğimi düşündüren nedir?" diye sordu. Violet ikisinin neyden bahsettiklerini anlayamamıştı. Tek anladığı Eloise'i öldürenin Voldemort ya da onun adamları olduğuydu. "Yardımını değil, cevap istiyorum zaten."

Phoenix bu sefer gülerken elleriyle yüzünü kapatınca Violet sağ yüzük parmağından başlayan ve gittikçe yayılmış kapkara elini net bir şekilde gördü. Onun eli de böyle mi olacaktı? Hope anlamış mıydı?

Violet BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin