13.Bölüm

5.9K 689 44
                                    

Üzerinde bulunduğum yer ,adeta beni üzerinde tutmak istemezcesine ayaklarımın altından kayıp giderken, onun bu isteğine yenik düşmemek için büyük bir gayretle ayakta durmaya çalışıyordum. Zihnimin duvarlarına vuran mesaj da pek yardımcı olmuyordu. Kalbimin olanca hızıyla göğsümde atması da cabası.

"Yaa ne güzel çiçekler. Hafsoş kimden gelmişler?"

Defne'nin sorduğu sorunun cevabı bendeydi...

Henüz gelen mesajı sindirememişken Hafsa annenin getirdiği çiçekler ,içinde bulunduğum durumu daha da zorlaştırmıştı. Bir an önce kendime gelmeli ve Hafsa anne çiçeklerin içinde bulunan notu okumadan önce çiçekleri elinden almalıydım. Bana sormadan bunu yapmayacağını bilsem de panikle öne atılıp ;
"Teşekkür ederim Hafsa anne. Alayım ben onları." Dedim ve fazla büyük olmayan saksıdaki çiçekleri elinden aldım .

Hafsa anne;"Beş dakikaya kahvaltı hazır olur kızlar." diyerek arkasını dönüp gittikten sonra içimde dizginlemeye çalıştığım heyecanımın bir kısmını dışarı vurarak;

"Defneeee hemen odama hemeeen."dedim ve cevap vermesini beklemeden elinden tutup çekiştirmeye başladım.

Defne'nin anlam veremeyen bakışlarla bana baktığını görsem de ses etmeden geliyor olması şu anlık benim için çok iyi bir şeydi. Ne yazık ki birazdan bu sessizliği koruyamayacaktı .

Hızla odaya çıkıp kapıyı kapattıktan sonra elimdeki çiçekleri dikkatlice masaya bıraktım.

"Defne ben hiç iyi değilim. Her an kalp krizi geçirecebilirim. " dedim elim kalbimin üstündeyken.

Bakışları benimle masanın üstündeki çiçekler arasında mekik dokurken fal taşı gibi açılan gözlerini takip eden çığlığıyla birkaç dakikadır sürdürdüğü sessizliğine noktayı koydu.

"Neeeee? "

"Şiştt Defne sessiz ol. "dedim bir umutla. Ama nafileydi.

"Bir dakika bir dakika."dedi sağa sola volta atarak. Durup bana döndü."Sana bir mesaj geldi. Okuduktan sonra betin benzin attı,sonra Hafsa teyze çiçekleri getirdi. Sen panikledin. Beni buraya kadar sürükledin. Şu an kalp krizi geçirebilirim diyorsun. Adım gibi eminim mesajı da çiçekleri de gönderen Yağız."

Yanlış meslek seçimi yapmıştı. Veteriner yerine dedektif olmalıydı. Daha ben anlatmaya başlamadan kendisi her şeyi anlatmıştı zaten.

"Yok artık Defne. Bu kadarı da fazla ama ya. Söyledin zaten olanları. Ne söyleyeyim ben ?"

"Oha ,ohaaa inanamıyorum yaa. Sonundaaa bee."diyerek yerinde zıplarken birden durdu ve ciddileşti ;"Evet sayın seyirciler Defne'nin haksız çıkmadığı bir olayın daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Buradan benim dahiyane fikirlerimi beğenmeyip atar yapan kızlara bir çift lafım var .Defne bir şey söylerse onun altından mutlaka bir şey çıkar.Noktaaa."

"Galiba haklısın Defne. Çok özür dilerim kardeşim değerini bilememişim."

"Önemi yok önemi yok. Bu konunun üzerinde başka zaman dururuz . Sen mesajı oku önce. Sonra daaaa." Koşarak çiçeğin arasındaki zarfı alıp salladı ve;"Bunu okuyacaksın." dedi.

Elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemez bir şekilde yatağın üzerine oturduk . Telefondaki mesajı açıtım ve Derin bir nefes alarak ;"Okuyorum."dedim.

"Açelya Çiçeği, yapmak isteyip de yapamadığınız, söylemek isteyip de söyleyemediğiniz özlem, sevgi, hasret gibi duygularınıza tercüman olur!
Bu çiçeklerin benim de tercümanım olduğunu söylesem bana ne dersin? Yağız."

VERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin