Bu bölümü @EmineDemirci072 adlı okuyucuma ithaf ediyorum.❤️
Keyifli okumalar .🌺"Cansu hiç iyi görünmüyorsun. Hadi gel seni eve bırakayım."
"Hayır Yağız çok iyiyim bak." Ayakta duramamış sendeleyen adımlarla Yağız'ın tutmak için hazırda bekleyen kollarına düşmüştü. "Sanırım iyi değilim ben. Yağız dayımlar görmeden gidelim buradan lütfen. Buraya hiç gelmemeliydim. Ama dayanamadım Yağız. Senin başkasıyla oluşuna dayanıyorum . Hani benimle evlenecektin?"
Cansu'nun aksine ayık olsam da söylediklerini idrak edebilecek kadar sağlıklı düşünemiyordum. Sarhoşluğun verdiği saçmalıklar olmalıydı söyledikleri. Aksi halde bu sözlerinden ne gibi manalar çıkarmalıydım? Senin başkasıyla oluşuna dayanamıyorum cümlesi çok fazla şey anlatıyordu. Sarhoş bir insanın öylesine söylediği boş sözlerden farklıydı. Duygu yüklüydü. Tıpkı "hani benimle evlenecektin"cümlesindeki acı sitem gibi.
"Cansu sağlıklı düşünemiyorsun sen.Şöyle otur ben arabayı alıp geliyorum."
Cansu'yu sandalyeye oturttuktan sonra izin isteyen mahcup gözlerle bana baktı. Hiçbir şey söylemeden,herhangi bir tepki vermeden öylece bakabildim sadece. Benim için özel olan gecenin böyle bitmesini istemezdim. Bitmesi yerine mahvedilmesi mi demeliydim?
Sarhoş olsa da bana bakarkenki nefret dolu bakışlarını apaçık görebiliyordum. Yağız onu sadece kuzeni olarak görse de Cansu için bu kadar değildi. Sözlerinde, bakışlarında daha fazlası vardı. Bu halde burada olması da bunu kanıtlıyordu.Rahatsız edici düşüncelerin girdabında boğulurken Yağız'ın yanıma kadar geldiğini koluma konan eli olmasa fark edemeyecektim.
"Canım?"
Cansu'dan gözlerimi çekip Yağız'a baktım. İçinde bulunduğumuz durumdan hiç hoşnut değildi. Bakışlarından bunu anlayabiliyordum.
"Cansu adına çok çok özür dilerim sevgilim.Neden böyle davrandığını hiç bilmiyorum. Böyle olmasını gerçekten istemezdim.Cansu'yu evine bırakıp hemen dönerim. Olur mu? Söz veriyorum gecemiz böyle bitmeyecek."
Olmaz demek istesem de akşamın bu saatinde,ayakta bile duramayan biri için başının çaresine baksın diyemezdim. Hele bu kişi Yağız'ın kuzeniyse!
"Cansu adına ikinci kez özür diliyorsun Yağız. Üçüncüsü olursa tepkim farklı olacak haberin olsun."
Sinirle kurduğum cümlenin ardından Yağız'dan uzaklaşıp,ailelerimizin yanına gitmeye yeltenmişken Yağız'ın önüme geçmesiyle durmak zorunda kaldım.
"Üçüncüsü olmayacak. Lütfen bekle beni. Çok geçmeden burada olacağım."
Kelimelerle cevap vermemiş onaylayan bir baş hareketi yapmıştım. Cevabımın ardından Yağız yanımdan ayrılmış arabasını almak üzere otoparka gitmişti.
Dakikalar öncesine kadar mutluluktan yerinde duramayan ben,şu an son derece mutsuz bir haldeydim.Cansu'nun sözleri bozuk plak gibi zihnimde dönüp duruyordu. Üstelik Yağız'ın arabasını alıp gelene kadarki süre zarfında Cansu ve nefret dolu bakışlarıyla birlikte kalmıştık. Gözlerini çekmeden bana bakmayı sürdürürken daha fazla dayanamadım.
"Senin benimle derdin ne?"dedim bastıramadığım sinirle.
"Benim derdim başlıbaşına sensin. Senin Yağız'la aramıza girmen, benim en büyük derdim."
Kartlarını açık oynamayı tercih ettiğine göre ben de açık olabilirdim.
"Hangi aradan bahsediyorsun? Kuzen olmanızdan başka bir şey göremedim de ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VERA
General Fiction22 sene önce ezanla birlikte kulağa fısıldanan o söz, 22 sene sonra kendisini koruyabiliyor muydu? Ya da artık koruyabilecek miydi?