19

1.5K 170 100
                                    

Bölüm şarkısı
Chamber Of Reflectison

                                  &

"Çiçekleri seviyor olmalı, cidden çok şanslı."

Sarışın gülümsedi, her perşembe ona papatyalar alırdı. Ve yine bir perşembe günü hep geldiği çiçekçiye uğramıştı.

"Şanslı mı gerçekten?"

"Evet, her hafta aynı gün buraya uğruyorsunuz efendim. Sizin için çok değerli biri olmalı."

Katsuki kasiyere parayı uzattı. Gülümsedi karşısındaki çocuğa, sonrasında da çiçekçiden çıktı.

Boş sokakta aylak aylak dolandı. Öğlen vakti olmasına rağmen kış kendisini hissettiriyordu.

Katsuki eline telefonunu aldı, mesajlar kısmına girdi.

"Gelirken almamı istediğin bir şey var mı, özel olarak?"

Mesajı gönderdikten sonra kapattı telefonunu. Belki canı pasta istiyordur, şu sıralar çok şeker yiyor sonuçta.

Soğuk nefesini havaya bıraktı, dumanlar yükseldi ağzından. Cebindeki telefonu titredi. Mesajına cevap vermiş olmalıydı.

İzuku'dan bir mesajınız var.

Ekranı açtı ve tekrardan mesaj kısmına girdi. Gördüğü mesajla dudakları iki yana kıvrıldı Katsuki'nin.

"Pasta alma şansın var mı?"

Telefonunu kapattı ve cebine yerleştirdi. Yönünü değiştirdi ve yürüdüğü kaldırımın arkasında kalan yola girdi. Çok rüzgar vardı bugün havada. Gökyüzü griydi, yağmur yağacak gibiydi.

Biraz sonra pastaneye vardı. Kapıyı açıp içeri girdi. İçeri girdiği gibi vücudu ısıyla doldu. İçerisi sıcaktı. Güzel tereyağı kokusu burnuna işledi. İmkanı olsa birkaç saat burda kalırdı, fakat evde bekletmek istemediği biri onu bekliyordu.

Sarışın tezgaha yaklaştı. Tezgahın altında duran pastalara göz gezdirdi. Elini çenesine yerleştirdi, kaşlarını çattı. Bu sefer hangisini almalıydı, her zaman aldığından mı almalıydı yoksa farklı mı almalıydı.

Kremalı pasta alabilirdi. İzuku aldığı her pastayı seviyordu zaten.

             
                                ♤

Elindeki eşyaları yere bırakıp arkasından kapıyı kapattı. Pastayı aldıktan sonra direkt eve geçmişti. Dışarda daha fazla durmanın bir anlamı yoktu. Zaten üşümüştü.

Ceketini astı, ayakkabılarını yerleştirdi. Çiçeği ve pastayı tekrardan eline aldı. Çiçekleri salona pastayı da mutfağa bıraktı. İzuku salonda uyuyordu. Bundan birkaç gün önce hasta olmuştu.

Soğuk ona iyi gelmiyordu.

Katsuki'den

Dizlerimin üstüne çöktüm ve ellerimi koltuğa koydum. İzuku uyuyordu. Önümde duran hasta çehreye baktım. Salak çocuk beni dinlemedi ve dediklerimin hep tersini yaptı. Tabii hasta olur. Ama ona böyle söyleyince kabul etmiyor.

Ama yani bir yandan da hasta olduğu için mutluyum. Ona ben bakıyorum bu süreçte. Yani bu işime geliyor. Onunla daha fazla vakit geçirmek falan anlarsınız ya öyle işte.

Onu ilk kez hasta görüyorum. Hastayken daha çok çekilmez oluyor bu yüzden anlaşmazlık yaşıyoruz. Bana sinirlenip duruyor. Yani çok umursadığım söylenemez sonuçta hasta. Ama ben ona sinirlendiğimde hemen yüzü değişiyor. Ağlayacak gibi oluyor ne yapacağımı bilmiyorum. Cidden bilmiyorum.

İşaret Dili |  BakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin