3. Kişi ağzından
Hâlâ koltukta uyuyordu. Ama birazdan, köpeğinin acıkıp onun üzerine çıkmasıyla uykusundan uyandırılmıştı. Uykusundan uyandırılmayı sevmiyordu. Ama köpeğinin de aç kalma ihtimali yoktu. Yavaşça koltuktan kalktığında hâlâ gözleri kapalıydı. Saat kaç olmuştu ki? Saçları yattığı pozisyon yüzünden dağılmıştı.
Ellerini kafasına götürüp saçını karıştırdıktan sonra, biraz olsun kendine gelebilmişti. Cidden, nereden gelmişti bu uyku? Sonrasında ayağa kalktı ve köpeğinin mama kabına koydu. Köpeği iştahla mamasını yerken o da bu sırada tuvalete gitmişti.
İşini hallettikten sonra biraz aynaya bakındı ve saçlarını düzeltti. Uyanmasına etki etmek amacıyla yüzüne su çarptı. Bu biraz fayda etmişti.
Koridorda yürürken kolundaki saate bakıyordu. Saat 20.12 idi. Aslında daha geç olduğunu düşünüyordu. Bu sırada balkona gidiyordu. Balkona gitmesi için salondan geçmesi gerekiyordu. Salona girdiği sırada sehpadan telefonunu aldı.
Balkona geçmişti. Balkonunda fazla şeyler saklamıyordu. Sadece sandalye ve masa vardı. Burayı, serin gecelerde kitap okumak için kullanırdı. Sandalyeye oturduğunda eli refleks olarak gözüne gitmişti. Aslında amacı gözlüğünü düzeltmekti. Ama gözlüğü gözünde yoktu. Ah evet çünkü gözlüğü yeşil saçlı elemandaydı.
Gözlüğünü bulamadığında birkaç saniye hatırlamaya çalıştı, ama sonra gözlüğünün onda kaldığını hatırladı. Eline telefonunu aldı çünkü uyumadan önce telefonuna bildirim gelmişti. Ekranı açtığında mesaj kutusunda hareketlenme vardı. Mesaj kutusuna tıkladığında yüzüne pişkin bir gülümseme yer alırken, mesajın ondan geldiğini görmüştü.
-Şeyyy, gözlüğün bende kaldı.
-Başka zaman buluştuğumuzda iade ederimm!!!
Başka zaman buluştuğumuzda iade ederim. Son cümle onu sevindirmişti. Demek oluyordu ki, tekrardan görüşeceklerdi. O da mesaj yazmaya başladı.
-Sorun değil, tekrar görüştüğümüzde alırım
Telefonu mesajı yazdıktan sonra kapatarak yanına bıraktı. Günlerden çarşambaydı. Yarın gitmek zorunda olduğu işi düşündü. Katsuki'nin kendine ait bir restoranı vardı. Sahibi kendisi olduğu için, işi aksatmasında çok bir sıkıntı yoktu ama eğer çok fazla salarsa sıkıntı olabiliyordu.
Cebinden tekrar sigara paketini çıkarttı ve sigara aldı içinden. Sigarasını usulca yaktı ve uzunca bir nefes çekti. Bu sırada aklı bir şeye takılmıştı.
İşaret dili
İşaret dilini öğrenmek istiyordu. Belkide, eğer ondan kendisine öğretmesini isterse kabul ederdi. Olamaz mı? Hem bence, böylece daha kolay iletişim kurabilirlerdi.
Tekrar buluştuklarında ona sormaya karar verdi. Sigarasını tekrar ağzına götürdüğünde, köpeği yanına gelmişti. Köpeğinin başını usulca okşarken bugün olanları tekrar düşündü. Ama daha sonra tekrar yanaklarında ısı hissetti. Çünkü, yaptığı saygısızlık aklına gelmişti.
Asla böyle bir şey yapmaya hakkı yoktu.
Yani, konuşması hoşuna gidiyordu onun. Ama gülmesinin sebebi komik olması değil, aksine çok güzel olduğu için gülmüştü. Özür dilemeli miydi? Özür dilemeliydi, sonuçta onu sinirlendirmişti.
Sinirlendiği sıradaki yüz ifadesi tekrar gözünde canlandı. "Sinirlendiği sırada çok korkutucu olabiliyor" diye sesli düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İşaret Dili | Bakudeku
Ficção Adolescente"Sen.. sen duymuyor musun?" Izuku duyma engelli biridir. Belki de bu o kadar da kötü değildir. -özgünlüksüz