2

3.8K 370 251
                                    

-Kaccğ..Kacchan?

Galiba, kendince adımı telaffuz ediyordu. Bu aslında hoşuma gitmişti.

Gülümseyerek ona baktım. Kötü biri olmadığımı kanıtlamaya çalışıyordum. Ama çoktan kötü biri olmadığımı anlamıştı. Parmağını göğsümden çekti ve birkaç adım geriye gitti. Galiba, bende ona adını sormalıyım. Telefonu tekrar kendime çevirdim ve yazmaya başladım. İşim bitince ekranı tekrardan ona gösterdim.

-Peki ya sizin adınızı öğrenebilir miyim bayım?

Gülümseyerek telefonu aldı hızlıca yazdı ve bana geri çevirdi.

-Izuku Midoriya.

Adını öğrendikten sonra sanki bir prensesin önünde eğiliyormuşçasına onun önünde eğildim. Kafam eğik olduğu halde gülümsediğini hissedebiliyordum. Tekrardan ayağa kalktım ve yüzüne bakmaya devam ettim. Tahmin ettiğim gibi gülümsüyordu. Ben de gülümsedim. Sonra saatime bakmak aklıma geldi. Oh aslında biraz geç olmuştu. Saat 19.43 idi. Konuşmayı bitirmek istemiyordum ama lanet olsun ki eve gitmem gerekiyordu. Onu burda yalnız bırakırsam kötü hissedecektim.

Telefonu tekrar elinden aldım ve yazmaya başladım. Yazmam bitince telefonu ona geri verdim.

-Özür dilerim, saat geç oldu eve gitmem gerekiyor, bu kısa ama güzel olan sohbet için çok teşekkürler Izuku. Telefon numaramı sana vermeyi çok isterim. Eğer kabul edersen beni çok mutlu edersin.

Gözleri parladı. Galiba mutlu olmuştu. Tuhaf, ben de mutluyum. Telefonunu uzatıp numaramı eklememi işaret etti. Bende numaramı ekledim. Telefonu geri aldı. Bir süre öylece kaldık. Ama daha sonra o bana elini sallayıp uzaklaştı. Bende arkasında öylece kalakaldım. Daha sonra arabama bindim ve evime doğru yol aldım.

Evime vardığım zaman köpeğim beni selamladı. Evimde tek yaşıyordum. Bugün eve erken gelmemin sebebi akşama arkadaşlarımın evime gelecek olmasıydı. Onlar için hazırlık yapmam gerekiyordu. Ayakkabılarımı çıkarttım, biraz kapıda oyalandım ve sıkıdığım için duş almaya karar verdim. Banyoya girdim üzerimi çıkarttım ve duşa kabine girdim. Musluğu çevirdim ve suyun biraz akmasını bekledim. Sonrasında kendimi soğuk suyun altına bıraktım.

Suyun altındayken kafamı dağıtmakla meşgul olurdum. Çünkü su akarken beynimdeki düşüncelerinde akıp gittiğine inananlardanım. Aklım biraz önceki konuşmamıza gitti. Uzun zaman sonra arkadaşlarım hariç birisiyle düzgün bir şekilde konuşmaya çalışmıştım. Teknik olarak konuşma sayılmazdı ama bu benim için bir ilkti.

Duymamasına rağmen.. cidden sağır olmasını beklemiyordum. Yani aslında benimle taşak geçtiğini sanmıştım. Utanç verici..

Oh
hay sikeyim.

Sadece ben numaramı vermiştim. Onun telefon numarasını bilmiyordum ki.. nasıl mesaj yazabilirim o halde? 

Duşta biraz daha oyalandıktan sonra çıkmaya karar verdim. Aynaya bakındım. Saçlarımı kuruladım. Odama geçtikten sonra üzerime bir şeyler giydim. Bu sırada kapı çalmıştı. Geldiklerini anlamıştım. Hızla odamdan çıktım ve girişe doğru ilerledim.

Kapıya geldiğimde üstümü silkeledim ve kapıyı açtım:

-Bix geldik mehhhh

Denki yine o gülüşlerinden birini yapmıştı. Aslında hoşuma gidiyordu onların bu  davranışları. Onlara sarılarak içeri buyur ettim. Ama bi dakika ben daha bir şey hazırlamamıştım ki. N'apacağımı kestiremeden Kirishima'nın elindeki poşetleri fark ettim.

Mutfakla birleşik olan salona girmiştik. Saat çoktan dokuzu geçmişti. Bizim için geç bi saat değildi. Her zaman yaptığımız gibi yemekleri büyük masaya yaydık ve masaya oturduk. Böyle toplanmalarda birbirimize içimizi döküp dertleşirdik. Bir nevi terapi gibiydi yani.

Gecenin ileri saatlerinde kafamız iyice allak bullak olmuştu. Aslında herkesin dertleri saçma salaktı. Ben de öyle dinleyip kafa sallamaya başlamıştım bi zaman sonra. İçki de içtikleri için ortam daha leş gibiydi. Zaman epey geç olduğunda artık yorulmuş olucaklardı ki artık gitmeye karar verdiler. Bende onlar için bir taksi çağırıp eve sapasalim gitmelerini sağladım.

Sonunda evde sadece köpeğimle ben kalmıştım. Rahat bi nefes alıp mutfağa geçtim. Mutfağı toparlamaya başladım.

Mutfağı toparlamam biraz uzun sürmüştü. Ama sonunda evin temiz olması hoşuma gitmişti. Balkona çıkan kapıdan dışarı çıkmıştım. Kendimi korkuluklara yaslayıp ellerimi göpsümde birleştirdim. Daha sonra, balkondaki masadan bir dal sigara alıp ağzıma götürdüm. Çakmağımla sigarayı yaktım ve ciğerlerimi o tatsız havayı doldurdum. Dışarısı  sonbahar olduğundan dolayı gerçekten insanın içini ürpertecek şekilde soğuktu.

Biraz daha korkuluklara yaslandım. O sırada cebimde olan telefonum titredi.

Elimi cebime götürdüm ve telefonumu açtım.

2 mesaj

Mesaj kısmına tıkladım.

Mesaj annemdendi.

-Bugünlerde hava soğuk birtanem.
-Lütfen kendine dikkat et.

Mesajı okuyunca yüzüme gülümseme yayılmıştı. Bende annemin sözünü dinleyip içeri geçtim.

Çok geçmede uyku bastırınca yatağa yattım. Kafamı tavana dikip bugün olanları düşündüm.

Bugün gerçekten güzel geçmişti. Ah, belki yarın tekrar kütüphaneye uğramalıyım? Bu sebeple belkide tekrar onu görürdüm ve telefon numarasını alırdım. Çok mantıklı.

Yarın aymı saatte kütüphaneye uğrama kararı aldım.

Gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.

bölüm düzenlemesi v2

görüşürüz

İşaret Dili |  BakudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin