Can Sıkıcı Makale

77 9 2
                                    

Stray Kids - Thunderous

Dünkü dolunaydan sonra sonunda, haftanın son günü okula gidebileceğim. Dolunayın hafta içine denk geldiği zamanları hiç sevmiyorum. Çünkü ırkımızdan kimseye bahsetmediğimiz için bahane bulmak çok zor oluyor.  

Hyunglarımız çalıştığı için bahane üretmelerine gerek yok. Diğerleri haftada bir gün izin kullanırken, bizimkiler ayda üç gün üst üste izin kullanıyor. Bu da sadece dolunay haftası izin demek. Zaten bir günü de vampirken kaybediyor ama işleri çok basit. Hangi işin yapıldığını bilmediğim bir şirkette muhasebeci olarak çalışıyorlar. Yani bir tek Chan ve Chanhee hyung. Seonghwa hyung ise aynı şirkette dosyaları falan düzenliyor. Aldığım eğitim farklı bir iş üstüne olduğundan tam olarak işlerini anlayamıyorum. 

"Jun! Hadi artık! Yine okula geç kalacaksınız ve senin yüzünden işe geç kalacağız!" diye bağırdı Chanhee hyung. 

"Geliyorum!" diye bağırarak aşağı kata koştum. İki hyungum ve Doyeon bana sinirli sinirli bakıyorlardı. Aslında korkmadım değil.  

"Her şeyinizi aldınız mı? Bütün tabletler, sular falan." Bu sefer konuşan Seonghwa hyungtu. 

"Aldık hyung. Sormayın artık şunları." 

"Bir gün sormayacağız ve unutacaksın ama o gün gelmeyecek. Çünkü istesen de istemesen de soracağız." 

-

Hyunglarımız Doyeon'la beni okula bıraktıktan sonra hızlıca gittiler. İkimiz hızlı adımlarla sınıfa çıktık. Aslında üniversitede dersler günün farklı saati olur ama bizim burada her sınıfın her gün için belli bir saati var. Aslında bu daha güzel. En azından hatırlamak zorunda değilim. 

Sınıfa girdiğimizde hocamız daha gelmemişti ve Soobin telefonundan bir şeyler okuyordu. Bizimkiler de gelmemişti ya da gelmişlerdi. Bütün sınıf Soobin'in başında olduğu için kimin gelip gelmediği belli olmuyor. 

"Bakın iyi dinleyin. Yeni haber. Vampirlerin gerçek olduğuna inanan ve sürekli çalışmalarda bulunan Profesör Minjoon'un yeni kanıtları var. Senelerdir vampirlerin gerçek olduğununa inanan Profesör Minjoon sadece vampirlerin gözlerinin görebileceği bir ışık olduğunu ve bu ışığı aydan aldıklarını savunuyor. Vampir yarasaları kullanarak yaptığı çalışmalarında, yarasaların mavi ışığa karşı duyarlı olduğu ve gözlerinde bir mercek olduğunu kanıtladı. Vampirlerin gerçek olduğunun diğer bir kanıtı da ormana kurduğu kameralar. Ay Ormanı'nın içine kurduğu kameraların aldığı kayıtları izlerken, çıldırmış gibi davranan bir grup insanı gördüğünü söylüyor. Yaptığı son açıklamada ise 'İnsanları ve vampirleri birbirinden ayıramazsınız belki ama kendinizi çok iyi koruyun. Onlar kimsenin görmediği en vahşi yaratıklar ve sizi öldürebilirler. Sadece gözü çok hassas olanlar vampirlerin gözündeki maviliği görebilir. Unutmayın. Her zaman mavi gözlü insanlardan, mavi ışıklardan ve dolunayda dışarıda olmaktan kaçının.' sözlerinde bulundu." dedi Soobin. 

Bütün sınıf birbirine bakarken, biz de Doyeon ile bakışmıştık. 

"Oh hyung! Geldiğinizi duymadım. Günaydın." dedi gülerek. 

"Günaydın. Gerçekten vampirlere inanıyor musunuz? Bence çok saçmalar. Yani kim gerçek hayatta kan emen, vahşi yaratıkların olduğunu düşünür." dedim gülerek. 

"Neden olmasın ki hyung? Vampir yarasalar da gayet vahşi ve kan emiyorlar. Profesörler yalan söylemez. Sen Ay Ormanı'nda oturmuyor muydun?" Kabul etmeliyim bu soruyu beklemiyordum. 

Tam tekrar öksürüp her şeyi mahvedecektim ki bu sefer kendimi tuttum. "Evet ama ben hiç ortada çılgınca koşturan birilerini görmedim. Hem de dün akşam yürüyüşe çıkmışken." 

Bloody Hell // YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin