Bloody Hell // Yeonbin

Sevgili

HyunA&DAWN - PING PONG

"Doyeon bana her şeyi anlat." dedim sert bir şekilde. Eve gelir gelmez odamıza çıkmıştık. Evde kimse yoktu ama biz tartışırken gelmelerini de istemezdik. 

"Tamam Junie ama sakin olur musun?" 

"Olamam. Orada 'birbirleri hakkında hiçbir şey bilmiyorlar' diyerek dalga geçtik biz. Meğer biz de hiçbir şey bilmiyormuşuz. Soobin'in dedikleri o kadar doğruydu ki." dedim. Sinirle ellerimi saçlarımın arasına geçirmiştim. Sinirle odada yürürken bir anda kapımız açıldı ve içeriye Seonghwa ve Chanhee hyung girdi. 

"Niye bağırıyorsun Yeonjun?" diye sordu Chanhee hyung. 

"Bir siz eksiktiniz." 

"Bizimle düzgün konuşacaksın." Seonghwa hyungun dediğine iyice sinirlenmiştim. Derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalışsam da başarılı olamıyordum. Ben hiçbir zaman bu kadar sinirlenmemiştim. Genelde iki nefesle kendimi sakinleştirmeyi başarırım ama ortada ikizim tarafından atılmış bir yalan varsa sakinleşmek pek de mümkün değil.  

"Doyeon. Ben daha fazla sinirlenmeden anlat şunu. Zaten her zamankinden daha da heyecanlıyım. Ellerim titriyor. Anlat artık." 

"Ne bu anlatcağın şey? Bayağı sinirlendirmiş." dedi Chanhee hyung ve ikisi Doyeon'un yanına oturdu. 

Sessizlikten başka bir şey yoktu ve ben çıldırmak üzereydim. Üzere değildim çıldırmıştım. elime aldığım kalmeliği vampirlikten gelen gücümle yere fırlattım. Bu hareketim yatakta oturan üç kardeşimi de korkutmuştu. 

"Doyeon nereye kadar susacaksın? Anlatmayacaksan üçünüz de defolun! Delirttin beni! Defol! Çık odamdan!"

"Yeonjun bir saniye. Dinlemeyecek misin beni?" 

"Anlat o zaman? Bu kadar zor olan ne? Anlaşılan üç yılını saklarken zorlanmamışsın! Çok özgüvenliydin orada! Eve gelince mi soldu özgüvenin?" 

"Tamam. Hepiniz sakin olun biraz." dedi Chanhee hyung. 

"Tamam anlatıyorum." 

"Bekliyorum."

"Bak Yeonjun. Biz Chaeyoung'u liseden beri tanıyoruz ve onun ne kadar sürtük birisi olduğuna hepimiz şahit olduk. Bana attığı iftiraları da hepimiz biliyoruz. Bana lisede yaptığı zorbalıklara dayanamadım. Lisede bizimle aynı sınıfta olan Vernon'a onunla sehte sevgili olmasını önerdim. O da Chaeyoung'dan nefret ediyordu. Ona da çok fazla zorbalık yaptı çünkü."  

"Ha bu sahteden gerçeğe dönen sevgililik olayı. Sen onu Yeonjun'a da anlatmamış mıyd- Niye öyle bakıyorsunuz? Oh shit!" Seongwa hyung atılan Chanhee ve Doyeon'un sinirli ve 'sıçtık' bakışlarıyla susmuştu. Benim dışımda herkesin haberi vardı anlaşılan.

"Ne demek istedi?" dedim gülerek. Benim de Doyeon gibi güldükten sonrası korkutucu olduğundan aynı anda konuşmaya başladılar. Çünkü ben onun gibi görüntüde değil gerçekten yaşatıyordum bu siniri. Doyeon'da kaldığı yerden devam ediyordu anlatmaya. 

"Sonra Vernon teklifimi kabul etti. Chaeyoung'u ayartan herkes Vernon'ın arkadaşlarıydı. Onları da biz ayarlamıştık. Zaman içinde Vernon'la sık sık buluştuğumuz ve konuştuğumuz için birbirimize aşık olduk. İlk açılan oydu. Ben ilk başta size aşkın saçma olduğunu söylediğim için ona cevap vermedim. Sadece arkadaşımışız gibi takılmaya devam ettik. Sonraysa daha fazla dayanamayacağımı ve ona gerçekten aşık olduğumu farkettim. Belli bir süre sonra çıkmaya başladık ama sandığın gibi üç yıldır değildi. Gerçekten değildi. Biz sadece bir yıldan daha kısa bir zamandır çıkıyoruz. Sana bunu söylemeyi çok istedim. Söyleyecektim de ama Seonghwa oppa senin dalga geçeceğini söyledi. Ben de ağzımı kapalı tuttum. İnan bana sana söylemediğim için pişman-"