Bloody Hell

75 6 7
                                    

500 olduk. Çok mutluyum. Okuyan herkese çok teşekkür ederim. Oylarınız ve yorumlarınız benim için çok önemli. Tekrardan teşekkürler.




Soobin'in beni sakinleştirme çabaları boşa çıkıyordu. Beni şu anda hiçbir şey sakinleştiremezdi. Ben 21 senedir bir yalanla büyümüştüm. Bunu kendime yediremiyordum. Doyeon'un yaptığı affedilmezdi. En kötü yanıysa bana verdiği sözü tutmayışıydı.

"Yeonjun sakin olmalısın."

"Nasıl Soobin? Sen hiç ölmüş sandığın birinin ölmemiş olduğunu öğrendin mi? Hayır!"

"Evet öğrenmedim ama anlayabiliyorum. Benim de ailem öldü!" Diye bağırdı. Ne diyebilirdim ki sonuna kadar haklıydı. Onu o gün ben teselli etmiştim.

Dediklerine tek kelime bile etmeden çöküp ağlamaya başladım. Evdeki herkes bana bakıyordu. İlk defa biz vampirler bir dolunay günü bu kadar sakindik. Bunun başta gelen sebepleri arasında ben de vardım.

Doyeon'un yanıma gelip çökmesi daha da şiddetli ağlamama sebep olmuştu. Senelerdir benden sakladığı bir yalan vardı ve ben onu görene kadar söylemeye niyeti yoktu anlaşılan.

"Neden sözünü tutmuyorsun?" Dedim hıçkırıklarımın arasından. O beni en mutlu eden ama yaralayan şeylerdendi.

"Bak Jun. Ben de yeni öğrendim. Söylemek için cesaret edemedim. Biliyorum çok kötü ama bu-"

"Bunu yeni öğrendiğine neden inanayım? Bana ne zaman öğrendiğin ya da yaptığın bir şeyi hemen söyledin?" Dediklerime cevap verememişti. Evet suçluydu. Hem de kendini savunamayacak kadar.

"Yeonjun sakin olmalısın. Soğukkanlılığını koru." Dedi Seonghwa hyung.

"Nasıl hissettiğimi anlıyor musun ki? Senin ailen ölmedi. Yanındalar. Sana yalan söyleyen bir kardeşin yok!" Diye bağırdım. Bu yaşanan her şey beni sinir etmeye yetmişti hatta artmıştı.

"Yeonjun seni anlıyorum ama biraz sakin olur musun? Bu hepimize zarar verecek bir şey."

Hepsi için söylemesi basit bir şeydi bu. Bunu bir tek ben kafama takıyor olamazdım.

"Bak Yeonjun içeri girelim. Sana her şeyi anlatacağım. Sadece biraz sakin olmalısın." Dedi Bangchan hyung. Ona olan sonsuz güvenim sayesinde onu dinleyerek Soobin ile birlikte içeriye girdim.

"Doyeon'a güvenmediğinin farkındayım ama doğruyu söylüyor. Ben neredeyse bir senedir biliyorum ve Doyeon'a yeni söyledim. İki gün önce."

"Bana neden söylemediniz? Ben neden her zaman geride bırakılan ve her şeyi en son öğrenen kişi oluyorum? Doyeon sevgilisi olduğunu bir sene sonra söyledi. Chaeyoung'un kötü biri olduğunu bir sene sonra söyledi ve hepsinden haberiniz vardı. Siz sevgililerinizi vampir yaptığınızı en son bana söylediniz ve ben Soobin konusundaki her şeyi ilk size söyledim ve söz konusu benim öldüğünü sandığım babam. Bunu bana bir senedir söylememişsin. Sen de söylememişsin. O zaman biz neden söz verdik Doyeon?" Kendime daha fazla hakim olamıyordum. 

"Sakin ol Yeonjun." dedi babam. Adımı onun ağzından duymak garip hissettirmişti. Ona dönüp yaşlı gözlerle duraksamış olsa da konuşmaya devam etti. "Beni ölmüş sanmanın nedeni siz ikinizin bir denek olması." Bu kadar aşağılayıcı bir şeyi sıfır duyguyla söylüyordu. Biz onun için hiçbir şey ifade etmiyorduk anlaşılan. 

"Ne? Bunu nasıl yaparsın?" Doyeon'un bana söylememe nedenini anlıyordum. Ben böyle şeyleri fazla düşünürdüm. 

"Evet Yeonjun. Sana bu yüzden öğrendiğim an söylemedim. Çünkü bu aşağılık herif bizi bütün vampir türünün deneği yapmış." 

Bloody Hell // YeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin