Okula varıncaya kadar Harry , Annem ve Babam'ı aramam için ısrar etti. Ben ise bir daha bana bu konu hakkında ısrar ederse onun yanında da durmayacağımı söyledim.
Evden neden ayrıldığımı her hatırladığım da işin ucunda Harry'i buluyordum. Tek bu konu değil , .Buraya taşındığımızdan tut, hayatımda olduğu ilk günden beri olumlu, olumsuz herşeyin ucu veya sonu onu buluyordu. Cevapsız soruların anahtarıydı ve her soru onu bulduğunda herşey çözümleniyordu. Kaderimde yazılıydı sanki.Mutsuz olduğum da yanımda olursa bu kısa sürüyordu.En fazla 10 dakika daha sonradan içimde oluşan kıpırtılar beni mutlu ediyordu. Tanrıdan bana beni mutlu etmek için gönderilen bir melek gibiydi. Evet , başıma açmadığı bir bela yoktu. Beni her ne kadar mutlu etsede en mutsuz en sinir eden kişi de O'ydu. Bir yandan da İç sesim Şeytanla eşliyordu. İki yüzlü gibiydi. Bildiğimiz tabirle değil , ben öyle yorumluyordum.
Okula vardığımızda , ben okulun arkasında indim . Harry ile aramızda birşey olmamasına rağmen dışarıdakilerin hala bizim aramızda birşey olduğunu düşünmesini istemiyordum. Fakat Harry nedense bu yalanın sürmesini istiyordu , ortada ki ne hala ben bile anlamış değildim. Ne ara yalancı rol teklifini kabul etmiştim ki?
Bu zor olsada başarmıştım. Yani Katherina sayesinde , Harry'e onunla birşey konuşmak istediğimi söyledim. Yolda tesadüfen karşılaşmıştık .Kabullenmek zorunda kalmıştı ve beni hemen Katherina'ın yanında indirdi.
Kathy'in yanında durduğumuzda ben inerken arabada Harry ile göz göze gelmişlerdi. Kathy kaşlarını çatıp gözlerini devirdi. "Günaydın" diyip Harry'in yanımızdan ayrılmasını izledik. "Günay-dın! " Gözleri elime gittiğinde son heceyi uzattı.
"Bileğine ne oldu? " Yeşil gözleri büyümüştü. "Ufak bir kaza" dedim .Yürümeye başlamıştık. "Geçmiş olsun canım "dediğinde teşekkür dileklerimi ilettim.Okulun kapısına varana kadar biraz sohbet ettik. Bana Zayn'le aralarını yaptığım için borçlu olduğumu söyledi. Şuana kadar ikisini hiç yanyana görmedim ama gözümde canlandırmama göre yakışıyorlardı .Muhabbetimiz okuldakilerin bize ya da bana garip garip bakmasıyla son bulmuştu.
"Neden öyle bakıyorlar?" dedim kaşlarımı çatarak.
Sorum karşısında Kathy'de dudaklarını büzüp kafasını 'bilmiyorum'şeklinde salladı. Kendinde bir anormallik bulamayınca bana döndü ve beni dikkatlice süzdü. Gözleri, üzerimde takılı kaldı. "Normaldir, Çünkü iki sebebi var birincisi bileğin sargıda ikincisi ise üzerinde Harry'in gömleği var" Cümlesini zor sindirmiştim.
Kahretsin ya , Ne kadar salağım . Harryle aramda birşey olmadığını kanıtlamaya çalışan ben , Harry'in gömleğini giyip okula geliyorum. Harika.Çok akıllıyım.Şimdi ne söylentiler çıkar , umarım fark etmemişlerdir. Tanrım , tam bitmişken neden tekrardan başlar ki. Eminim okulda bazı kişiler yattığımızı düşünceklerdir. Elimle hafiften kafama vurdum. 'Salak Bella' İç sesim bana söverken haklı olduğunu bile düşünmüştüm.
"Ben de şimdi , bu gömleği nerede gördüğümü düşünüyordum " diye ekledi. Gözlerini benden kaçırarak etrafı süzdü. Kathy tanıyalı iki gün olmuştu . Sıcak kanlı biriydi ve sevimli. "Benim bundan kurtulmam lazım " dedim içimden. Aklıma Harry'in gömleği hakkında söyledikleri geldi.
-Bir yerine zarar gelirse diğer bileğinide unut-Yüzümü biran gülümseme kaplamıştı.
Kathy ile okulun bahçesinden okulun girişine doğru yürüdük.
...
Sınıfa kadar Kathy ile birlikte yürüdük. Kathy, Zayn'e 'selam' verip yanağından öptü .Sınıftakiler şaşkınlıkla Kathy'in kapıdan çıkmasını izlemişti . Kathy erkenden sınıfına gitti çünkü ders giriş zili çoktan çalmıştı.
Sınıfa girip sırama oturdum . Dersimiz tarihti , en sevdiğim derslerden biriydi .David hocayıda seviyordum. Bu okulda yeni olmama rağmen hocalarla aram sıkıydı. Sınıfta not mücadelesine girdiğim kişilerde yoktu , sınıf birincisiydim.
Tarih derslerin de genellikle ön sıralardan birinde otururdum hocaya yakın olmak için. Bu aralar şaşırdığım şeylerden biri de Harry'de tarih derslerine katılıyordu . Kabul ediyordum Tarih'i iyiydi , yani yorumu, zaten çoğunu kitaba bakarak söylüyordu ama bu da bir gelişmeydi.
Derste ara sıra konu hakkında tartışmamızı seviyordum kendimizi konuya çok kaptırıyorduk. Bay David, Harry'i ilkez böyle derslere karşı ilgi görmesi hoşuna gitmişti.
*
Kafamı ters yönüme arkaya çevirdiğimde bu sefer Harry'in sırada uyuduğunu fark ettim.Harry tek değil, tüm sınıf uyuyordu -Luke ve ben dışında- . Gözlerim, Harry'in yanında oturan , Elleri Harry'in saçında olup bukleleriyle oynayan Rose'ye gitti. Nefes alışlarım derinleşmişti. Bu kıza olan öfkem her dakika artıyordu.Ders'in konusu çoktan bitmişti . Bay David, bileğim hakkında bir kaç soru sormuştu. Luke'da beni dinlemişti ve bileğime ne olduğunu tekrardan anlatmak zorunda kalmamıştım. Klasik bir hikaye uydurdum. Duş yaparken , ayağımın kaydını ve bileğimi incilttiğimi söyledim. Halbuki buda bizim Harry'in işiydi.
...
Tenefüsde, dışarı çıkmak için sınıfın kapısına yöneldim. Harry'in uyumasını fırsat bulan Luke'da benimle gelmişti. Soğuk birşeylere ihtiyacım vardı fakat üzerimde hiç param yoktu .
Luke, Birlikte limonata içmeyi teklif etmişti. Hem onu kırmak istemedim hem de susuzluğumu gidermek istedim.Okulun bahçesine olan yönümüzü değiştirip kantine yöneldik.Hergün okulun bahçesinde ya da okuldan farklı bir yerde yemek yemeyi tercih edenlerin neredeyse hepsi bu gün okulun kantinindeydi. Kantin olduğundan fazla kalabalıktı. Boş bir masa bulmaya çalıştım, Luke'da o sırada limonataları almaya gitti.
**
"Belkide işi pişirirken kolunu inçiltmiştir."
Şuan Sinirden ve kızarmaktan başka birşey yapamıyordum. Oturmak için seçtiğimiz masanın arkasında ki bir grup kız benim dedikodumu yapıyordu. Luke , benim rahatsız olmama dayanamayıp kızlara uyarıcı bir tavırla baktı. "Sizin başka işiniz yok mu?" Düşünceli biriydi. Etrafındakileri düşünüyordu. Başta değer verdiklerine bunun içinde Harry ve ben de vardım. Luke'ı seviyordum , iyi bir dostu.
..."Hiç .. Harryle konuşmayı düşündün mü?" Luke sorduğum soru karşısında elinde ki bol soslu hamburgeri ısırmadan tabağına gelişi güzel bir şekilde geri koyup mavi gözlerini benimkilerle birleştirdi ve kafasını sağa-sola salladı. "Sanırım benim ölüm davetiyem olurdu" dedi zorla gülerek. Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım. Haklıydı. Harry hala ona karşı öfkeliydi. Olay iyice kötü olurdu. İlk olarak Harry'in , Luke'a karşı öfkesini yok etmemiz lazım.
Düşünüyorumda , Harry ben ve Luke güzel bir üçlü olurduk. Kurduğum hayali yok eden omuzumda ki el olmuştu. Kathy'di. "Selam, oturabilirmiyim?" diyip yanımda ki boş sandalyeyi gösterdi. "Tabii".
Luke hamburgerinin yarısını yemişti. Ben ise limonatamı yudumluyordum.
"Bella senle konuşmam gereken bir konu var" dedi Kathy. Kafasını kurcalayan neydi ? Luke'a baktı, Sanırım ondan rahatsız olabileceğimi düşünmüştü .Aslında Luke'dan birşey saklamayı sevmezdim ."Ben sizi yalnız bırakayım , fotokopi odasına gitmem gerek " diyip gülümsedi ve on saniye içinde yanımızdan ayrıldı. Luke'ın gittiği yöne bakıp kafamı Katherine'ya çevirdim. "Ne oldu?" dedim.Söylemekle-söylememek arasında kararsız görünüyordu. "Uhmm.. aslında açık sözlüyümdür,niye böyle oldu ben de anlamadım. " Sıcak bir gülümsemesi vardı . "Sizin Harryle aranızda ne var? ya da aranızda ki ilişki ne tür?" Bu soruyu sormasına şaşırmamıştım şahsen bekliyordum da. Cevabı bir de ben bilsem.
"Bilmiyorum" Cevabım karşısında kaşları havaya kalkmıştı. "Nasıl yani siz sevgili değilmisiniz?" Kafamı sağa-sola salladım. "Anlamıştım zaten dün gece Harry'i o kızla barda görünce"***
*Multimedya da karakterler var :)
+18 vote +6 yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD STYLES
Fanfiction"Bir kız, kendi duygularından bile haberi olmayan , Ailesi tarafından zor fark edilen biri. Hayatını değiştiren bir çocuk sandığı gibi biri değil ; Kötü oyunlarla hayatını süsleyen Fakat onun içindeki küçük bir alevi oluşturan o duygu ,onu kaderine...