Part 28 -Plan-

656 44 7
                                        

Gözlerim, bileğimi tuttuğu elindeydi. Gözlerine döndüm. "Annemlerin yeni işi Fransa'da" dediğinde kaşlarımı çattım. Yutkunduğunu fark ettim.Nedemek istediğini anlamamıştım. Gözlerimden anlamış olmalı ki devam etti. "Neredeyse buraya taşınalı iki sene oluyor..." Kafamı çıldırmak üzere olan Zayn'e çevirdim ardından da geri
lafını, bitirmemiş Bella'ya .
"Fransa'ya taşınıyoruz" diye lafını bitirmişti. Boğazımdaki yumru büyümüştü , sanki biran nefes almakta güçlenmiştim.
Elini bileğimden çekmiş kafası yerdeydi.
Küfür savuran Zayn, yanıma gelip kolumdan tutup beni Bella'dan ayırdı. Koridorun sonuna kadar gözlerimi , gözlerinden ayırmadım. Yinemi gidiyordu? formalarımızı giyinmek için soyunma odasındaydık. Bokstarımla uzun bankta oturuyordum.Takımdakiler kahkaha atarak tezahürat yapıyorlardı. Elimdeki formayı parmaklarımla sıkdım. Damarlarım belirginleşmişti.
Belki benden uzaklaşmak istiyordur ve ailesini taşınmak için ikna etmiştir. Derin bir nefes aldım.
Zayn , elini omzuma koyup "Seni bekliyoruz"diyip kahkaha atıp basket sahasına giden gruba katıldı. Ayağa kalkıp şortumu ve formamı giyindim. Okula ilk geldiği günü hatırladım ilk karşılaşmamız da ki Bella'yı düşündüm. Benden nefret eden Bellayı. Ellerimi lavabonun kenarlarına koyup aynaya baktım.Yüzümü yıkayıp yarınki maçı düşündüm. Soyunma odasından çıkıp , beni bekleyen gruba katıldım...

Bella'ın anlatımı

Şaşkın zümrüt yeşili gözleri, gözlerimin önünden gitmiyordu. Dolabıma yürüdüm. Sözde bugün Bay Zweig'den izinliydik. Yarın basket maçı vardı.Eğer bunda iyi bir sonuç gösterirse ingiltere yıldız basket takımına girmeyi hak edicekti. Fakat onun böyle bir amacı yoktu sadece okul takımı için kazanmak istiyordu. Onun amacını en başından biliyordum. Büyük bir araba galerisi açıp koleksiyon yapmaktı. Bildiğimiz araba tutkunu Harry!.
Dolabımdan kapşonumu aldım çantamı toparlayıp sırtıma astım ve okulun çıkışına doğru yürüdüm. Telefonuma mesaj geldiğini fark ettim. Mesaj kutusuna girip açtım ve okudum.
"Oyun bitti küçük ben kazandım! -Harry "
Gözlerimi kırpıştırmaya başladım. Ha? Oyun mu? ... Tabii ya bizim şu saçma olan hala devam eden küçük savaşımız .
Yutkunup, solumda olan basket sahasına döndüm. Terden saçları ıslanan Harry'e baktım.Gülümsedim. Ne kadarda güzel görünüyordu.
"Ne kadarda seksi dimi?" Solumda duran iki kıza döndüm söyleyenin Rose olduğunu fark ettim. Hiç şaşırmadım. "Ya gerçektenmi, neden ben öyle düşünemiyorum acaba" dedim ellerimi önümde birleştirip.Kaşları havaya kalkmıştı. Aslında bugün Katherinanın benim için ayarladığı randevuda ki çocukla ciddi olucağım , belki gerçektende ciddi bir ilişkim olurdu? Bu süreçte Harry'e karşı olan duygularım tükenirdi.
"Randevuya çıkacakmışsın doğrumu?" diyip koluma girdi. Ne kadar da sinir bozucu. Kolundan kurtulmaya çalıştım. "hımm evet,üstelik iş adamının oğlu ve sizin herzaman gittiğiniz alışverişinin sahibi!" dediğimde gözleri büyümüştü. "Gerçektenmi Bella? Belki birgün bizi tanıştırırsın?" Koluma tekrar girmişti. Ahh .. ben bundan nasıl kurtulacağım. Kafamı bizi izleyen sahada ki kırmızı beyaz formalı nefes nefese olan Harry'e gitti. Harry'in arkasından Harry'in dikkat etmesi gereken bir kaç şey söylenmişti .Harry'in söylenenlere döndüğü an , geçen gün yüzme havuzunda bana asılan çocuk yani Calvin, topu Harry'e attığın da Harry'in yüzüne gelmişti yere düştüğünde 'Harry' diye mırıldandım. Rose baktığım yöne baktı. "Lanet olsun!" diyip saha yöneldi ve kalabalığa koştu . Harry yerde kıvranmıştı doğrulup zorda olsa ayağa kalktı ve yüzüne gelen topu eline alıp topu atan kişiye yöneldi . Endişeden kalbim sıkışmıştı. Calvin'in endişeli gözlerinden, daha yeni burnunun kanadığını fark ettiğim Harry'e döndüm. Öylece orda dikilmiş olanları izliyordum. Ayaklarım beni sahaya biraz daha yaklaştırmıştı. Zayn'de, Harry birşey yapmasın diye arkasından gitti . Yarın maç vardı birine birşey olsun istemiyordu. Topu sertçe Calvinin göğüsüne atıp. "Yarın ki oyunda ben yokum!" dediğinde bütün herkes fısıldamaya başladı.
"Ne saçmalıyor bu!" dedi takımdan biri. Harry elinin tersi ile burnundan akan kanı sildi.Canım acımıştı.O lafı söyleyene dönüp "İstersen seni de oynayamayacağın şekle getirim! Ha!" diyip çocuğun üzerine yürüdü.Zayn , Harry durdurup köşeye çekti. Zayn'i de ittirip sahadan çıktı. Gözlerimi birkaç kere kırpıştırdım. Hala burada dikilmiş ne yaptığımı anlamaya çalıştım . Gözlerimi kısıp Harry'in gerçektende bana doğrumu yürüyor diye düşündüm. Evet bana doğru yürüyordu. Gözlerinden öfke fışkırıyordu. Büyük bir yutkunma boğazımdan geçmişti. Tam önümde durdu . Ağzını konuşmak için açtı fakat kanayan burnu buna izin vermeyince geri kapattı. Cebimdeki paketten birtane peçete çıkartıp ona uzattım. Bütün okulun bizi izlediğini fark ettim. Gözlerim elleri belinde olan Harry'in gözlerine gitti. Elim havada kalmış peçeteyi uzatıyordu. Bu kadarda öküz olunmaz ki?. Hata bende. Niye acıyorsun ki! Yanağı kıvrılmıştı. "Bu oyun bitemez!"diye mırıldandı. Birşey söylemeden onu süzdüm. Beni ittirerek yanımdan geçti. Tökezleyip yere düştüğümde okuldaki herkes gülmüye başlamıştı. Kafamı yere çevirdim. Dizimin hafiften soyulduğunu fark ettim yüzümü buruşturdum.Elimde Harry'e vermek için çıkarttığım peçeteyi dizimin üzerine koydum. Önüme çömelen Luke'a döndüm.
"İyimisin " dediğinde onu onayladım. Birlikte ayağa kalktık ve okulun çıkışına yürüdük. Beni eve bırakmak istedi ama eğer okuldan kaçarsa ceza alıcaktı. Nede olsa ben izinliydim. Ona tek gidebileceğimi söyledikten sonra taksiye kadar bana eşlik etti.
Harry'in söylediği son şey beynimde tekrarlanıyordu.

BAD STYLESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin