Okulun kantininde Luke'ı bekliyordum.Ahh umarım Luke 'a birşey olmamıştır. Harry geçen gün mesajı okuduktan sonra koltuğa telefonumu fırlatıp evden acaleyle çıktı.Gerçekten aralarında geçen olay neyse merak seviyem artmıştı.
Luke'ın geldiği yöne baktım yüzünde bir yara izi ya da morluk olmadığı için tanrıya dua ettim . Ona dönüp gülümsedim.
"bizim meraklı prenses de buradaymış... uhmm" diyip burnumu sıktı. Elimde ki kitaplara sıkıca sarılıp "Unutma ki anlatana kadar senle konuşmayacağım! " diyip ciddiyetimi korudum. Fakat onun karşında imkansızdı, fazla masumdu ve onu kırmak mümkün değildi.
"Tamam cadı senle küss kalmak istemem " Kaşlarını çatıp dudaklarını birbirine bastırdı
Sanırım Harry'in ona birşey yapıcağından korkmuştu. Niye korkuyordu.Onun karşısında güçsüz olduğu için mi? Şahsen harry de öyle ben onu hiç tek kavga ederken görmedim?
Mavi gözlerine odaklandığımda .Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Biz onunla birinci sınıfta karşılaştık, hep tek başına arka sırada otururdu.Ne derslere katılır nede bizimle konuşurdu. Bir gün bir derste kitaplarımı alıp yanındaki boş sandalyeye oturdum. Ders başladığı sırada ona bir soru sordum 'Sen hep tekmisindir dostum?' amacım onunla arkadaş olmaktı. Bunu başarmıştım sınıfta sadece benimle konuşmaya başlamıştı. Bana 'Beni rahat bırak ve git derslerine çalış' dediğin de gülümsemiştim. Çünkü 1 aydır ilk defa benimle konuşmuştu .")'Neden gülüyorsun ?' diyip kaşlarını çatmıştı.Ona 'Sanırım seninle iyi anlaşacağım'dedim.
Hoca bir soru sorduğunda çantasını alıp dersten çıkardı. Bayan Nelly derdini öğrenmeye çalıştı fakat bu imkansızdı. Ailesine ulaşıldığında evdede öyle olduğu söyleniyordu."
Hayır canım harry böyle biri değildi. O enerjik ve eğlenceliydi . Bir şey olmuş olmalı.
Devam etmesi için kafamı olumlu anlamda salladım.
"Bir gün çıkışta onu yakaladım. Yanına gittim ve takip ettim. Bir ormana gitti ve ağacın altına oturup bir saat çıkardı ve sürekli ona bakmaya başladı. Beni başından def ediyordu .Ama ben onu takmıyordum? Bu konuyu çözmek istiyordum.
Yanına oturup hiç konuşmadan öylece bekledim. çünkü kimse yanında iyi bir dost varsa dayanamayıp derdini anlatırdı."
İyice heyecanlanmıştım. Harry'nin bu kadar dert ettiği şey neydi?
"Eee ne yaptı?" diyip dikkatlice onu dinledim.
"Bir anda ağlamaya başladı, ne olduğunu anlamamıştım.Şaşkınca öyle onu izliyordum.Ve bekledim."
"Neyi?" dedim kaşlarımı çatıp.
"Sakin ol prenses anlatacağım... Ve bana ne oldunu , neler bittiğini , herşeyi anlattı.. Annesi ve babası ayrılmışlar" dediğinde ağzım kocaman O harfini aldı.
Elim ağzıma gitmişti "Des ve anne'mi?" Tanrım onlar en iyi çiftlerden biriydi. Üstelik ayrılsalar bile bunu çocuklarına yansıtmamaları lazımdı.Acaba Gemma ne yaptı?
Luke tam söze başlayacakken arkadan bir küfür sesi geldi. Luke arkasına dönmesiyle harry ona yumruk atmıştı .Şaşkınlık seviyem artmıştı. Luke yerdeydi .Harry'nin öfkeli gözlerinin üzerimde olduğunu hissettim. Luke'n üzerine gittiğinde Harry 'in kolundan tutup ayırmaya çalıştım. Beni ittirdiğinde geri geri gittim tam düşücektim ki arkamdan Ed. Düşmemi engelleyip beni tuttu daha sonradan Harry'in yanına gidip onu Luke'dan uzaklaştırdı. Luke'ın yanına çömeldiğimde dudağındaki hızmanın yeri kanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD STYLES
Fanfiction"Bir kız, kendi duygularından bile haberi olmayan , Ailesi tarafından zor fark edilen biri. Hayatını değiştiren bir çocuk sandığı gibi biri değil ; Kötü oyunlarla hayatını süsleyen Fakat onun içindeki küçük bir alevi oluşturan o duygu ,onu kaderine...