Part 29 - Stupid Harry!

549 40 11
                                        


Büyük bir yutkunmayla geri önüme döndüm. "Sana yaklaşacağım". Birşey demeden öylece duruyordum.Gözlerimi bardağıma dikmiş öylece dalmıştım. Dylan sandalyesini yanıma yaklaştırıp elini omzuma koyunca gözlerimi kırpıştırıp suratımı ona çevirince yüzlerimiz birbirine denk gelmişti. Gözlerim hafiften kızarmış olan dudaklarına gitmişti. Gülümseyince gözlerine döndüm. "Gerçekten iyi rol yapıyorsun " diye mırıldandım. Hala Rose şokunu atlatıyordum.
"Bu işim " diyince gülümsedim. Bir Ajansta mankenlik yapıyor, arada bir oyunculukla da ilgileniyordu.
"Suratını asmayı bırak, anın tadını çıkar!" diyince dudaklarımı birbirine bastırıp dik oturdum ve boşta kalan elimi onun sırtına sardım.
Gerçektende çok kibardı.Bir kızı kendine nasıl sevdireceğini iyi biliyordu.
"Uhmm .. ne üzerine çalışmak istiyorsun " dediğinde göz ucuyla izlediğim Harry'den gözlerimi Dylan'a çevirdim.
"Moda tasarımı olabilir ya da mankenlik" diyince ağzı aralanmıştı."Gerçektenmi? Bence manken olmalısın tam senlik?" diyince hafiften gülümsedim."Sana bir teklifim var bu ayın Teen dergisinde kapak olucağım ve yanıma bir bayan manken aranıyor? Ne dersin benle çekimlere gelmek istermisin?" diyince Tüm ilgim ve dikkatim bu sefer Dylan'daydı. Şu ciddi ilişki meselesi bence bunu düşünmeliydim."Sen ciddimisin? " dediğimde kafasını olumluca sallayıp bardağında bir yudum aldı.
Ağzımdan ufak tonda bir cırlama kaçmıştı. Dylan'ın boynuna atlayıp "Neden olmasın!" dedim. Bunu hemen Annemlerle konuşmalıyım.
Dylan'la muhabbet etmek gerçekten eğlenceliydi hem sarhoşluğum gitmiş hem de Harry'in üzerindeki şu Rose işini unutmuştum.
Telefonuma gelen mesajı okudum.
"Bella acil Bardan ayrılın . Dylan'ı hemen ordan uzaklaştır! Çabuk!! -Kathy"
Neler oluyor? " Bir sorun mu var" Gözlerimi Dylan'ın meraklı gözlerinden Harry'lerin olduğunu yöne çevirdim.Harryleri yerinde göremeyince endişelenmiştim.
"Gitsek iyi olucak" dediğimde cüzdanından çıkardığı parayı barmene uzattı. Barmenin beyaz gömleğinin sol tarafında küçük kağıtta yazan yazıyı okudum 'Zedd' ismi olmalı.
Barmen parayı geri Dylan'ın önüne uzattı. "Müessesimizin ikramı" dedi. Dylan şaşırmıştı, dudaklarını büzüp teşekkür etti. Barmen bizden hemen sonra telefonuyla ilgilenmişti gözlerimi kıstım.Çantamı alıp ayağa kalktım. Ben bu barmeni Harry'in yanında sıkça görüyordum. Kesin bizim durumumuzu ve ne konuştuysak hepsini Harry'e bildiriyordu. Aptal kafam bunu daha önce neden hiç düşünememiştim!

Dylan"Gidelim" diyip elini belime koydu ve beni yönlendirmeye başladı. Endişelenmeye başlamıştım. Lütfen bu işten Dylan kötü çıkmasın. Sırtımda olan Dylan'ın elini tuttum en azından aramızdaki samimiyet görünsün. Dylan şaşırmış olmalı ki ağzı aralanmıştı. "Arka kapıyı kullanalım" dediğimde beni onaylamıştı. Elini kapıya kadar bırakmamıştım bu kalabalıkta onu kaybedebilirdim.
"Ne oldu, gelen mesajdan sonra yüzün sarardı?" gözlerimi araladığım kapıdan çekip karanlıktaki Dylan'a çevirdim. Dışarısı güvenlimi diye gözetliyordum.
"Kathy bardan acil çıkmamız gerektiğini söyledi. Kesin bu O, kıvırcığın işi gıcık ya!!" dediğimde Dylan hafiften kahkaha atmıştı.
"Ondan mı kaçıyoruz? Bende birşey oldu sandım" diyip Elimi tuttu ve araladığım kapıyı sonuna kadar açıp beni dışarıya sürükledi. "D-Dylan! O sandığın gibi tekin değil!" kekelemiştim. Bana bakıp gülümsemişti. Kalbim küt küt atmaya başlamıştı. Her sokağın başına bakıyordum. Harry çıkar diye niye ondan bu kadar korkmuştum. Dylan , telefonunu çıkarıp bir görüşme yaptı. Ardından bar şoförünü arayıp arabasını , barın arkasına getirmesini rica etti. Neden Dylan'dan değilde O öküz Harry'den hoşlanıyordum. Gözlerim bize doğru gelen 3 tane dev adama gitti. Ağzım aralanmıştı. "D-Dy-Dylan!" fısıldamıştım.
Dylan, ne olduğunu anlamak için baktığım yöne baktı. Telefonundan yaptığı görüşmeyi bitirip telefonunu cebine koydu.Arkamızdan da 3 kişinin geldiğini görünce iyice endişelendim.
Aralarında Ne Harry ne de onun bir arkadaşı vardı. Eğer bunu yaptıran Harry ise büyük oynuyordu...

"Bella sakin ol"  beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Sanırım bunu sıkıca tuttuğum elinden anlamalıydı. Adamlar etrafımızı resmen sarmıştı. Dylan'ın arkasında durmuş koluna sarılmıştım.
Adamlar bize doğru yavaş yavaş yaklaşıyorlardı. Acaba Harry'i arayıp buna son vermesini mi söylesem? Cebimden telefonumu çıkarmıştım. Harry'i uyarmak için bir mesaj yazmıştım tam atıcakken karşıdan gelen boğuşma seslerinden dolayı kafamı yukarı kaldırdım. Bizi sıkıştıran adamlarla, takım elbiseli diğer adamlar birbirine girmişti. Dylan elimi tutup beni halkanın içinden çıkarmıştı . Hızlıcana ileride duran arabasına yetiştik nefes nefese kalmıştım. Şoförden anahtarları alıp düğmeye basıp arabanın kilidin açtı birlikte bindik. Arabayı çalıştırıp hemen oradan uzaklaştık. Hala şaşkındım O , gelen adamlarda kimdi? Bizi tanıyonlarmıydı?
"İyimisin?" Kafamı olumluca salladım.Nefes alışverişimi düzene koyuyordum. "Seni rahat bırakmazlar" dediğimde gülümsedi. "Beni merak etme , Şu arkadaşına çoçukca işlerden vazgeçmesini söyle" dediğinde nedense ona karşı içimde bir öfke oluşmuştu. Harry'i küçük görüp hakaret etmesi beni kırmıştı. İçimde farklı bir duygu oluşmuştu...

Evimin kapısının önünde durmuştuk. Telefon numaramı isteyince kırmayıp uzattığı telefonuna numaramı tuşladım.
Aklıma birşey takılmıştı.Arabadan inmeden Dylan'a döndüm.
"O , en son bizi kurtarmaya gelen adamları tanıyormuydun?" dediğimde bir yanağı kıvrılmıştı. Nedense gözümün önüne Harry gelmişti. "Bir mankenim ve kimse yüzüme zarar gelmesini istemez " dediğinde onları Dylan'ın çağırdığını anladım. Arabanın kapısını açıp indim ve kapıyı üzerine örtüp açık camdan ona baktım.
"Güzel vakit geçirdik bunu bir ara tekrarlayalım " dediğinde onu onayladım. Onunla vedalaşıp evimin kapısına yöneldim. Işıkların kapalı olduğunu fark ettim .Annemler bugün evde olmalılar. Önlem alıp anneme biriyle randevuya çıkdığımı mesaj olarak attım.Karanlıktan zorda olsa kapıya ulaşmıştım. Bu sokak lambaları neden yanmıyor? Çantamdan anahtarlarımı aradım. Bulduğumda tanrıya şükür edip açtım. İçeri girdim kapıyı örtmeden anahtarları çıkarıp tekrardan çantama attım geri dönüp kapıyı örtücekken uzun boylu biriyle çarpıştım.
"ohh!-" korkudan ağzımdan ufak çapıda bir cırlama kaçmıştı. Işıklar kapalı olduğu için birşey göremiyordum. Uzun parmakları ağzımı kapatmıştı. Kokusundan Harry olduğunu anlamıştım. Belimden tutup beni kapıdan uzaklaştırdı ayağının yardımıyla kapıyı örtüp beni kapıya ittirdi. Sırtımın ağrısından inlemiştim. "Bella ? Senmisin?" Biranda bütün ışıklar açılmıştı. Annemler ve Laura teyzem josh'la olan geceden sonra beni bir iki kere kontrol ediyorlardı. "Birşey mi oldu?" Annem beni ve Harry'i görünce rahatlamışa benziyordu. "E-Evet bir sorun yok" dedim. Harry'le göz göze geldim.Oda Annemlerin o geceden sonra üzerime çok düştüklerini anlamıştı.
"Nasılsın Harry" dedi annem ciddi olan Harry'e bakıp. Harry , suratındaki ifadeyi değiştirip anneme gülümseyip teşekkürlerini iletti. İkiyüzlü!
"Bella bir sorun yoksa ben uyumaya gidiyorum?" Aslında vardı. Bu baş belası gitmeyene kadar da olucaktı.
"Uuhmm şey-.. Bayan Nicol aslında var" dedi Harry. Kaşlarım havaya kalkmıştı. Ne diyeceğini merak etmiştim.
Annem "Evet" diyip kollarını birbirine bağladı.
Harry'e karşı bu kadar iyi olması beni şaşırtmıştı. En son Harry yüzünden evden kaçtığım için ona karşı değiştiler sanmıştım.
"Gerçekten hepiniz taşınacakmısınız?" dedi ağzım aralanmıştı.Doğru ya ona burada kendim tek başıma oturacağımı söylememiştim. Belki bu yüzden bana ters davranıyordu.
"Ahh... canım Bella sana söylemedi mi? " Dediğinde Harry'in gözleri annemden beni bulmuştu.
Kafamı yere eğip dudaklarımı birbirine bastırdım.
Annem devam etti. "Bella bizden ayrı burada tek yaşayacak" dediğinde Harry'in suratına büyük bir gülümseme yerleşmişti.

**********************************
+26 Vote +7 yorum :* bol yorumlar

BAD STYLESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin