(Han'ın en sevdiğim fotolarından😍)
-Hayır. Ateşli bir gece dilemiştim. Diyerek onu daha da delirttim.
-Telefonu...Seungmin'e verir misin? Dediğinde şaşırarak kaşlarımı çatıp odamda atıştırmalıklarımı karıştıran Seungmin'e baktım.
-Neden? Dedim. Sesim ciddileşmişti.
-Sadece...ver işte. Dedi.
-Seungmin. Dedim. Bana döndü.
-Bulhaeng seni istiyor.
-Beni mi? Dedi ve o da aynı şaşkınlıkla telefonu aldı. Uzaklaşacakken onu çektim. Üstüme düşmüştü. Bacaklarımın arasında onu sıkıştırıp telefonu dinlemeye başladım.
-Haeng!
-Lütfen Han'dan uzak dur. Sesimi duyamayacağı bir yere git. Dediğinde Seungmin debelenerek benden kurtulmuş, odanın öbür tarafına gitmişti. Gitmedim. Çünkü Haeng öyle istemişti. Seungmin bana bakarak sessizce Haeng'i dinledi. Sonra iyi geceler dilekleri ile telefonu kapattılar. Telefonu bana uzattı.
-Ne konuştunuz? Demem ile kıçıma okkalı bir tekme yemem bir olmuştu. Kalçamı tutup ahladım.
-Sana sert bir tekme atmamı söyledi.
-Ahh! Bu kız neden böyle yapıyooor? Diye yastığı tokatladım. Seungmin de abur cuburlarımı alıp çıktı. Tekrar aradım onu. Açtı.
-Ne?
-Çok acımasızsın!
-Kalbim duracaktı. Öyle mesajlar atma bir daha.
-Bir daha mesaj atmayacağım.
-Ama beni çok heyecanlandırdın. Ben senin fanınım böyle mesajlara dayanamıyorum. Biraz daha ufak mesajlar at artık!
-Anlamıyor musun kızım seni heyecanlandırmak hoşuma gidiyor.
-Ama kalbim çok hızlı atıyor çok kötüsün.
-BEN KÖTÜ DEĞİLİM! DEĞİLİM! Seninle uğraşmayı seviyorum sadece offf! Diye yastığa bir tokat attım.
-Gerçekten mi?
-Gerçekten!
-Seni seviyorum. Dediğinde 'Ben de' demek istemiştim. Sadece gülümsemekle yetiniyordum.
-Gerçekten mi?
-Evet.
-Tekrar söyle.
-Seni seviyorum.
-Uyuyana kadar tekrar et.
-Ne? Ama ağzım yorulur.
-O zaman uyuyana kadar beni öv.
-Egonu güzel tatmin ettiriyorsun ama yapacağım. Nereden başlasaaaakk? Dedi. Telefonu kulağımın üstüne bırakıp onu dinledim. Gözlerim ağırlaşana kadar beni övmüş, bazen şakalar yapıp güldürmüştü. Tam uykuya dalacakken bana seslenmişti.
-Han?
-Hm?
-Gerçekten seni çok seviyorum. Ne yapacağım?
-Ben de. Dediğimde telefondan kapanma sesi gelmişti.
-Ben de. Diye tekrarladım. Ama sonra gözlerim aniden açılmıştı. Ne demiştim? Ne? Ben de? Dilim kopsun! Gerçekten!! Telefonu elime alıp mesaj atacakken büyük bir çığlık kopmuştu. Yerimden fırlayıp çığlığın olduğu yere, banyoya gittim.
-Ne oldu?
-Fare var! Hyung! Fare var! Dedi Jongin. Etrafı aramaya başladık. Gece saat 1'i bulurken fareyi öldürüp atmıştık. Sonra yataklarımıza geri gittik. Bir fare zehri alıp eve sürmek iyi olurdu. Varsa başka fare, çıkıp gitmeliydi. Böyle düşüne düşüne, uykum gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WLTJD914 {Instagram Han Jisung}
Novela Juvenil-YHA! NEDEN INSTAGRAM HESABIMI ÇALDIN? KİMSİN SEN? +Sadece...hurda bir araba gibi görünen çürük bi hesabı sahiplendim. Aradan yıllar geçti, benca artık sana ait sayılmaz. Değil mi?