Amir ilk kez bu kadar korkmuş ve sert görünüyordu. Gözleri ilk Sezgin ve Haydar'ı kesti. Konuşmadan bile ne anlatmak istediği anlaşılıyordu. Amir eliyle haritadaki binaları gösterip konuşmasına devam etti. "Cinayetin çoğunlukla işlendiği bölge şuan haritada gösterilen alandır. Sabahtan beri aranan bu alanda herhangi sıra dışı bir şeye rastlanmadı fakat yine de en meçhul bölge burası. Toplam otuz altı tane dört katlı yarım kalmış bina ve dört tane sokaktan oluşuyor. Sokakların üçü boyuna, bir tanesi ise üç sokağın tam ortasından geçerek enine doğru oluşmaktadır. Binalar her sokakta altı tane olarak sıralanmıştır. Yanı her sokağın solunda ve sağında altı tane bina vardır." Amir eliyle orta kısımlardaki bir binayı gösterdi. "Cinayet her seferinde bu binanın önünde işlendi. Eğer binaları sırasına göre sıralamak isteseydik bu bina yirminci bina olurdu. Bu alanın tam ortasındaki yer...
Bu yüzden bu gece operasyona başlayacağız. Operasyona katılmak istemeyen var mı ? "
Sezgin tereddüt etmeden elini kaldırdı. Korkudan yüzü terlemişti. Bu operasyon onu kalpten götürebilirdi. "Amirim ben bu operasyonda size yardımcı olabileceğimi düşünmüyorum." Sezginin bakışları soluklaşmıştı. Yüzünden boncuk boncuk terler iniyor, kaşında birikiyordu. Çoktan gözlüğü yüzünden inen terlerle ıslanmıştı fakat şuan gözlüğünü düşünmüyordu. Sadece gitmek istiyordu. O günden sonra her gün kabuslar görmüştü. Her gözünü kapattığında karanlık yerine taşların üzerinde birikmiş kan ve etrafa dağılmış et ve organ parçaları görüyordu. Üstüne üstlük bir daha bunları yaşaması isteniyordu. Amir gerekirse zanlıyı öldürmelerini emretmişti. Bu görev Sezgin için imkansız görünüyordu.
Amir derin bir nefes aldı. Sezgin'in katılmak istemeyeceğini en başından biliyordu. "Sezgin, üzgünüm ama sana çok ihtiyacımız var. Bu operasyonu sensiz yürütemeyiz. Bize yardımcı olmalısın." Sezgin korkmuş ve şaşkın bakışlarla Amirle birkaç saniye göz göze geldi. Ne diyeceğini bile bilmiyordu.
İlk kez Sezgin'in sesi gürleşti. "ÜZGÜNÜM AMA AMİRİM BENİ ANLAMALISINIZ... BEN... BEN BUNU YAPAMAM... BİR DAHA O YERE GİDEMEM... BEN DÖRT GÜNDÜR HER UYUDUĞUMDA İKİ DAKİKA GEÇMEDEN ÇIĞLIKLARLA UYANIYORUM. BEN SİZE YARDIMCI OLAMAM. " Sezgin'in ardından Amirinde sesi gürleşti. " SEZGİN BU KADARI YETER ! BU OLAYI ÇOK AZ KİŞİNİN BİLDİĞİNİ SANA SÖYLEMİŞTİM. DAHA FAZLA KİŞİNİN ÖĞRENMESİNE İZİN VEREMEYİZ. BU KONU KAPANDI. SENDE GELİYORSUN !!" Sezgin tam konuşacakken Haydar Sezgin'in ceketinden tutup Sezgin'i sandalyesine çekti. Sezgin ölü gibi etrafına bakıyordu. Bu hâli hem komik hem de üzücüydü.
Amir tekrardan derin bir nefes alıp sözüne devam etti. "Şimdi operasyonu açıklıyorum iyi dinleyin! Öncelikle olayın gerçekleştiği ana bölge olan yirminci binanın çaprazında ki bina, yani altıncı binanın çatı katında keskin nişancı olarak Bayan C yer alacak. "
Haydar'ın bakışları bir an Amirle kesişti. Bir şeyler sormak istediği gözünden belli oluyordu. Haydar tereddüt etmeden aklındaki soruyu Amire yöneltti. "Amirim bu arkadaşlara neden isimleriyle hitap etmiyoruz? " Amir bir an afalladı. Bir şeyler söyleyecekken ağzını açıp bir daha kapattı. Bir şeyler söylemek istiyordu fakat bulunduğu konum buna müsaade etmiyordu. Amir kısa bir sessizliğin ardından derin bir nefes alıp Haydar'a cevap verdi. "Üzgünüm Haydar ama bu kişilerin kimliklerini ben bile bilmiyorum. Çünkü bu kişiler devletin gizli birimlerinden kişiler. Ne isimlerini nede hangi birime ait olduklarını biliyorum. Tek bildiğim şey bize yardım etmek için burada olmaları."
Üç kişi sadece kafalarını sallamakla yetindi. Burada bulunmalarının nedeni sadece bu polislere yardım etmekti. Daha doğrusu bu polislere yardım etmek için emir almışlardı. Başka bir nedeni yoktu. Belki bu kişileri hayatlarında bir kere bile görmeyeceklerdi fakat kader bir görev uğruna bu kişileri bir araya getirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘼Ç𝙇𝙄𝙆 Ç𝙀𝙆𝙀𝙉𝙇𝙀𝙍 (ᖽᐸᗅᖻᓿᕿ ᑤᙍᘉᘉᙍᖶ)
Mystery / ThrillerMete duygusuz bir çocuktu. Küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve küçük kız kardeşiyle yalnız kalmıştı. Yıllar geçse de, duygularına bir türlü kavuşamadı. Acımasız dünyanın karanlığına adımını attığı anda gerçekleri görebiliyordu. Dünya, dibine kadar çür...