7. Bölüm

16 5 0
                                    

Adamın yüzündeki gülümseme bir an olsun gitmiyordu. Bu kadar yaraya rağmen hayattaydı. Bu adam ölümsüz müydü ? Ne acı hissediyordu nede ölüyordu. Yada kurşun canını acıtacak kadar bile değerli değildi. Adam elini sağ gözüne soktu. İki parmağıyla gözüyle birlikte kurşunu da çıkardı. Gözündeki uzun damar kopunca eline baktı. Ardından büyük bir kahkaha kopardı. "HA HA HA! NE KADAR SALAĞIM! GÖZÜMÜDE ÇIKARMIŞIM! HA HA HA!... NEYSE SİZDEN BİRİNİN GÖZÜNÜ ALIRIM ." Haydar beklemeden birkaç el daha ateş etti. Kurşun sadece adamın sarsılmasına neden oluyordu. Adam bir tekrardan şeytani biçime dönüştü. O kadar hızlı dönüşmüştü ki saniyeler sürmüştü. Yine çığlık atmıştı fakat bu sefer acıdan değil, öldürme isteği yüzündendi. Yüzünde acı çeken bir ifadeden çok, yemeğini bulmuş aç bir köpeğin azgınının suyunu akıtarak yemeğine şevkle baktığı o bakış vardı. Her an bir parça koparacak gibi bakıyordu. Sessiz duvarların arkasında sadece ağzından kuru betona düşen salyalılarının sesi duyuluyordu. Gözlerinde ki açlık hiç solmayan bir ağaç gibiydi. Her geçen gün daha da büyüyordu.

Sezgin hâlâ şokun etkisinden çıkamamışken boyun kısmından bir el yakaladı. "SALAK!! HEMEN KAÇMALIYIZ!! ÖYLE DURMA!!" Sezgin kendinin nefes alış verişi düzensizleşmeye başladı. Sessiz olmasına rağmen kafasında binlerce çığlık kopuyordu. Ölmesi yetmezmiş gibi birde bir canavarının akşam yemeği olacaktı. Böyle ölmek için doğmamıştı. Polis olduğunda bile vurularak ölmek cazip gelmemişti. Hep yaşlanıp günü geldiğinde yatakta son nefesini vermek istiyordu fakat şu an kaderinin derin bir kuyuya ayağına taş bağlanarak atıldığı zamandı. Öyle bir çıkmaza girmişti ki kaçsa da bir duvara toslayana kadar yaşayacaktı.

Haydar'ın öfkeli bağırışları sonunda Sezgin'in kulağına yerleşmeye başladı. Korku denizinde yüzerken acayip bir şey olmuştu. Canavarın ağzından ve kulaklarından kan geliyordu. Bir anda yere yığılmıştı. Ölmüyordu fakat travma geçiriyor gibiydi. O boğucu ve korkunç sesiyle hep aynı şeyleri söylüyordu. "ÇOK AÇIM... YEMEM LAZIM... ÇOK AÇIM... YEMEM LAZIM... YEMEM LAZIM... YEMEM LAZIM..."

Haydar ve Sezgin'in ayakları geri geri giderken bir anda geri dönüp son sürat hızlanmaya başladı. Bir hızla odadan çıkıp üst merdivenlere yöneldiler. Merdivenlerden çıkarken nefes almayı unutuyorlardı. Arkalarına bakmadan koşarken yüzlerinden akan terler yeri suluyordu. Bir hızla merdivenler çıkıp etraflarına baktılar her yer karanlıktı. Önlerini görmekten çok hangi yöne gidecekleriyle ilgileniyorlardı fakat canavar her an gelebilirdi.

Haydar sağa doğru dönerken aşağıdan bir çığlık daha yükseldi. "KAÇMAYIN!!" İkisi birden tekrar canları pahasına sağa doğru koşmaya başladı. Her geçen saniye ortamdaki gerilim biraz daha artıyordu.

Sezgin duvardan tutunup hızlı hızlı nefes almaya başladı. Bir eli ile de karnını tutuyordu. Haydar biraz eğilmiş dizlerinden tutup aynı şekilde derin derin nefes alıyordu. Artık koşacak halleri kalmamıştı. O kadar çok koridor geçip dönmüşlerdi ki hangi katta olduklarını bile bilmiyorlardı. Bina düşündüklerinden daha büyük çıkmıştı fakat şuan buradan çıkmaları gerekiyordu. Sezgin nefes nefese konuştu "İzimizi kaybetti galiba" Haydar sadece kafasını salladı. Omzundan silahını indirip etrafı gözleriyle taradı. En ufak ses bile yoktu. İkisi birden duvara yaslanıp dinlenmeye başladı. Sanki on yıl yaşlanmış gibi yüzleri çökmüştü. Sezgin dinlenirken bir yandan da elini kulaklığa bastırıp durmadan sesleniyordu. "Beni duyan var mı? Bayan C, Bay A , Amirim, Bay B, kimse yok mu? Lütfen cevap verin?" Sezgin'in gözünden yaşlar dökülmeye başladı. Haydar sessizce bakıyordu sadece. Sezgin gibi olsa çoktan ağlamıştı fakat şuan sağlam durmak zorundaydı. Yoksa sabaha yolun ortasında parçalanmış bedenlerini bulurlardı. Sezgin Elini duvara vurarak "LANET OLSUN BİZ NEREYE GELDİK " dedi. Haydar bir anda yerinden fırladı. Sezgin üzülürken Haydar bir anda mermi gibi yerinden fırlamıştı.

Sezgin Haydar'a şaşırmış gözlerle bakarken Haydar sevinçle konuştu. "Bir daha vursana" Sezgin kaşlarını çatıp anlamamış gibi tekrar Haydar'a baktı. Haydar bu sefer daha emrivaki konuştu. "HEMEN VUR ŞU DUVARA!!" Sezgin bir daha duvara vurdu. Duvara vurdukça tok bir ses çıkıyordu. Haydar kulağını duvara yasladı. Sevinçle gülümsedi. "Duvarın arkası boş, belki çıkışa giden bir yol olabilir." Sezginin ağlayan gözleri bir anda sevinçle coştu. O kadar çok sevinmişti ki az kalsın duvarı tekmeleyip arka tarafına geçecekti.

Haydar yavaşça cebinden el fenerini çıkardı. Gözündeki gözlükler sayesinde karanlıkta iyi görüyordu fakat nesnelerin hepsini aynı renkte gördüğü için ayırt etmekte zorlanıyordu. Bu yüzden el feneri ile duvarı incelemek daha mantıklıydı.

Sezgin duvarın dibinden kalkıp Haydar'ın duvarı incelemesine yardım etti. Duvarın enine yarım metrelik bir kısmı duvarın diğer bölümlerine göre daha farklı görünüyordu. Haydar'ın duvara her vuruşunda tok bir ses çıkıyordu fakat gizli bir kapı mevcut ise neden sabah gelen ekipler böyle bir şeyin varlığını bulamamıştı. Eğer gizli bir kapı keşfetmelerine rağmen bu kapının çıkışa bağlandığı kesin değildi fakat en güvenli yol buydu. Hâlâ peşlerinden gelen iğrenç yüzlü korkunç bir canavar vardı.

Haydar duvara elini sürdükçe herhangi bir pürüz bile bulamıyordu. Eğer kapı varsa bir kapı deliği de olmalıydı fakat en ufak çıkıntı, en ufak engebe bile yoktu. Haydar duvarın her köşesine elini sürdü fakat hâlâ kuru betondan başka bir şey gelmiyordu. Sezgin yavaşça duvara yaklaşıp duvarı incelemeye başladı. Haydar sinirden terlemeye başlamıştı. Bu kadar aramasına rağmen bulamamak içinde sıkıntı oluşmasına neden olmuştu. Zamanla yarıştıkları bu durumda çıkışa bu kadar yaklaşmışken böyle bir engelle karşılaşacağı aklının ucundan bile geçmezdi.

Sezgin kısık bir sesle Haydar'a seslendi. "Bıçağın yanında mı?" Haydar yavaşça terli kafasını kaldırıp Sezgine baktı. "Evet yanımda. Bıçakla ne yapacaksın ?" Sezginin yüzünde sevinçli bir tebessüm oluştu. "Sanırım kapıyı açmanın yolunu buldum..." Haydar şaşkınlıkla belinden çıkardığı bıçağı Sezgine verip geri çekildi. Kendisinin göremeyip de Sezginin ne gördüğünü çok merak ediyordu.

Sezgin yere dizlerini koyup bıçağı zemine doğru götürdü. Haydar merakla Sezgin'i izliyordu. Sezgin bıçağı duvarın dibine doğru bastırıp yavaşça yana doğru ilerletmeye başladı. Bıçak ilerledikçe duvarın dibinde bir iz oluşuyordu. Sezgin bir yerde durup bıçağı yukarı doğru kaldırıp biraz daha ilerledi. Sanki bıçak belirli bir çizgi üzerinde ilerliyordu.

Sezgin bir yerde durup bıçağın arkasından vurarak bıçağı birkaç santim duvarın içine soktu. Ardından bıçağın sapından tutarak bıçağa yana doğru bastırmaya başladı. Bıçak eğildikçe duvar yerinden çıkıyordu. Haydar'ın gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Asla tahmin edemeyeceği bir şey oluyordu. Duvarın içinde bir kapı yoktu. Duvarın kendisi kapıydı. Bir kapı kolu ya anahtar deliği yoktu. Sadece güzel bir şekilde kesilip tekrar yerine oturtturulmuş bir kapı vardı. Sezgin bir zamandan sonra bıçağı çıkarıp parmak uçlarıyla duvarı çıkarmaya çalıştı. Haydar da feneri cebine koyup Sezgine yardım etmeye başladı. Kısa zaman sonra kapı içeri girilecek kadar açıldı. Sezgin Elini duvarın arkasına attığında yarısına kadar boş olduğunu fark etti. İçeriden kapatılması için kapıyı tutup çekecek yer bırakılmıştı .

Haydar'ın terli yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. "Aferin Sezgin, senden bu potansiyeli beklemiyordum. Cidden beni şaşırttın." Sezgin gülümseyerek Haydar'a baktı. "Bazen bende şaşırıyorum."

Haydar cebinden feneri çıkarıp ışığını yaktı. İlk önce hemen önündeki merdivenlere tuttu. Bütün merdiven basamakları kırmızıya boyanmıştı. Ardından feneri duvara tutup etrafı inceledi. Her yer kesik kesik koyu kırmızıya boyanmıştı. Yerler iki santim kalınlığında koyu kırmızı madde ile kaplanmıştı. Haydar feneri biraz daha yaklaştırdığında Sezgin titreyerek "Bu kan..." dedi. Haydar ilk baktığında da anlamıştı fakat emin olmak istemişti.

Haydar derin bir nefes aldı ve karanlığa doğru yürümeye başladı. Sezgin de Haydar'ı takip ediyordu ama attığı her adımda ayağı kurumuş kana her değdiğinde bütün bedeni iğrenmekten titriyordu .

𝘼Ç𝙇𝙄𝙆 Ç𝙀𝙆𝙀𝙉𝙇𝙀𝙍 (ᖽᐸᗅᖻᓿᕿ ᑤᙍᘉᘉᙍᖶ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin