Bu benim ilk deneyimim yanımda olan olmayan herkese çok teşekkür ederim.
Çok heyecanlıyım şu anda. Nasıl ilerleyeceğini bilmiyorum umarım beğenirsiniz.
Lütfen herkesten ricam görüşlerini belirte bilir mi? Çünkü düşünceleriniz benim için çok önemli.
demetsarisoy1 yardımların için çok teşekkür ederim canım ablam bölüm ithafı sana. Sırasıyla teşekkür etmem gereken herkese bölüm ithaf edeceğim
Herkes kalır bir enkazın altında
Herkes bir hikayenin kaybedeni olur
İllaki...Yatağıma güneş ışığının düşmesiyle
gözlerimi zorda olsa açmıştım. Güneş çoktan kendini Diyarbakır semalarında belli etmeye başlamış herkes hayatın koşturmasına başlamıştı.Hızlıca kalkıp elimi yüzümü yıkadım dolaptan dizlerime kadar gelen mavi üzerinde beyaz puantiyeleri olan elbisemi altınada beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Mavi renk kıyafetler hem tenimi hemde gözlerimi daha da ortaya çıkarıyordu.
Hızlıca yatağımı da topladım, odamdaki işlerimi hallettim şimdi kahvaltıya hazırdım. Tam odadan çıkarken birisine çarptım.
" Ah kafam...! Yenge ne bu acele ya? Neyse sana bir şey olmadı değil mi? " Dediğimde hala da kafamı tutuyordum.
" Yok bana bir şey olmadı. Sence bu acelemin sebebi aşağıda bir adet sınırlı Hezâl hanım olduğu için olabilir mi? " Yengem hızlı hızlı konuşuyordu .
" Olabilir. " Dediğimde gülüyorudum çünkü yademi çok iyi tanıyordum şimdi herkesi hizaya koymuştur. " Ne oldu niye sinirli acaba yadem? Gene niye tersinden kalktı kim bilir? "
Yengem gözlerini açmış bana bakarak konuşuyordu. " Neden herkes kahvaltı saatinde odasında, sofraya inmediler diye sinirli. "
" Ay...! bekletmeyelim yoksa şimdi gelip tüm sinirini bizden çıkarır. " Dediğimde merdivenlerden inmeye başlamıştık bir yandan da konuşuyorduk.
Yengemin sorusuyla ona bakmaya başladım. " Ezra bir yere mi gideceksin hazırlanmışsın? "
" Evet yenge üniversiteler açılacak bir haftaya. O yüzden kitap almam lazım. " Hayatın ona ne getireceğinden habersiz bir şekilde geleceğini düşünüyordu.Hayat bazen bizden habersiz bizim için kararlar veriyordu. Olacakları duysa bir dakika bile beklemez çok sevdiği,her şeyi olan bu şehirden giderdi.
" İyi yaparsın hem şimdiden çalışmış olursun. " Çok büyük konuşuyorlardı belki bu hazırlık onun en kötü zamanı olacaktı.
" Aynen ben de onun için acele ediyorum. " Dediğimde aşağı inmiştik.
Babam daha sofraya oturmamıştı. Buralarda herkes aynı anda sofraya otururdu. Babamın masaya gelip oturmasıyla ben de sofradaki yerime geçip oturdum herkese günaydın derken Hezâl yadem bana bakarak sert bir sesle konuşmaya başladı.
" Nerde kaldınız keçe şimdi baban kızsa haklıdır. Sofrada hep beraber oturmalıyız. "
" Yade anca hazırladım pijamayla mı kahvaltı yapayım? " Dediğimde sesimi yumuşak tutmaya çalıştım.
" Tamam keçe kimse sana bir şey diyemiyor sen zaten hemen kendini savun. " Yademin bu söyledikleriyle gülmeye başlamıştım. Belki de bu onun son gülüşleriydi.
Biz konuşurken babamın afiyet olsun demesiyle kahvaltıya başlamıştık. Biz kadınlar kendi aramızda konuşurken babam ile abilerim de aşiret işleri ile ilgili konuşuyorlardı yine bir toprak mevzusu vardı. Bu toprak mevzusu iki kardeş arasındaymış her iki tarafta anlaşmaya yanaşmıyormuş. Buralarda toprak meseleleri her zaman olurdu ama mutlaka bir şekilde çözüme ulaştırılırdı. Çözüme yanaşmayan taraf diğer tarafın toprağını alarak sorunu halletmeye çalışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )
ChickLitSuskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında...