25. BÖLÜM

8.5K 506 571
                                    

Merhaba canlarım ben geldim.

Nasılsınız bu arda ramazn-ı şerifiniz mübarek olsun.

Bölüm geç gelmiyor sınır alışınca geliyor aşklarım. Ben belli bir gün belirleyip o zaman atsam kimse oy vermeyecek ve emeğim çöp olacak. Sınır da fazla değil 2k görüldü alan bölüm için 220 vote hiç bile en az 700 falan olmalıydı.

Vote 230
Yorum 500 değiştirmiyorum bile 🥺

Öyle insanlara rast geldik ki,Hüznün kefili,Huzrun sefili olduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öyle insanlara rast geldik ki,
Hüznün kefili,
Huzrun sefili olduk...

Bir dokunuş bin derde devayken şimdi bin yaranın sahibi bir dokunuştu. Göz değil miydi kendine çeken şimdi gözden düşüp gönülde yanan.

Her anın onunla olsun diye dua ederken yan yana nefes almak istememek nefrete dahil miydi?

Bir dokunuş üç kişinin kalbini aleve vermişti. Birinin hayallerini küle çeviririken diğerinin geçmişini toz bulutuna çevirmişti. Peki her şeyden bi haber olan kız o zaten yok olmuştu gözleri yeni bir ihanet tohumunu da ekmişti ya gönlüne.

Berdan boynuna dolanan kollarla hemen kendini geriye çekmişti. Tenine değen el ihanet diye körüklüyordu kalbini.

Asel boşa düşen kollarıyla beraber kendini dipsiz bir uçurumdan yere çakılmış gibi hissetmişti.

Berdan hissiz gözleriyle karşısında duvar varmış gibi bakıyordu. Sözleriyle yok olmaya mahkum kadını yerle bir etmeye hazırlanıyor gibiydi.

Bir adım daha uzaklaşarak " Ne hakla bana dokunmaya kalkıyorsun. Sen yüzsüz olduğun gibi mideniz de çıktın. Sözlerindeki iğrelti yüzüne de yansımıştı her sözü mıh gibi sertti. " Ben aptalmışım nasıl görmedim karakterini ya da sen çok iyi oyuncu... " Sözlerini tamamlayamadan gözleri az ileride yutkunarak onları izleyen kişiye takılmıştı.

Berdan gözlerini kırpmadan iki metre ilerisinde duran karısına bakmaya devem ediyordu. Her şeyi görmüştü. Bir yükten kurtulayım derken neden bin misli yükleniyordu ki sırtına. Nasıl açıklayacaktı bu durumu.

Berdan Aselin sesini bile duymadan büyük adımlarla karısına doğru yanaşmıştı.

Berdan soluksuz bir şekilde " Bir şey sorma söz veriyorum açıklayacağım ama şimdi değil. " Derken ümit dolu bakışlarını Ezra'nın yüzünden ayırmıyordu. 

Dolan gözlerini kırpıştırıp " Benim soracak bir şeyim kalmadı ki artık." Derken başını olumsuzca sallamıştı. Diliyle dudaklarını ıslatıp kocasının mahrur gözlerine kenetlendi. "Gördüklerimin lügatımda yeri dahi kalmadı. " Deyip dudaklarını bükmüştü.

En iyi Berdanı o anlardı. İçinde patlayn volkanları, çaresizliği, hele en beteri ümitsiz kalışı... Her şeyi tek tek yaşamıştı Berdanın gözlerine bakarak geçecek demek istiyordu ama geçmiyor anbean alevleniyordu.

LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin