Evet ben geldim.
Baya uzun oldu. Ama keyfimden atmamazlık asla yapmıyorum. Açıklamamı da yaptım nenem hasta diye bizde kalıyor misafir derken artık yazmak aklıma bile gelmiyor.
Burayı kitabı bitirmeden bırakmam bundan emin olabilirsiniz.
Mahçup durumdayım.
Kısa da olsa bir şey atmak istedim. Keyfi okumalar.
Bir göz yaşı tanıyorum
Sahibi ben
Sebebi sen...Bazen dilden dökülen cümle acımadan yok ederdi kurulan tüm hayalleri. Bazen tek kelimeyle yıkılırdı hayat dediğin. Sözdü bu yıkabilir miydi tüm benliğini. Yok edebilir miydi tüm gerçekleri?
Tek bir sözdü tüm hayatını değiştiren. Tek bir cevaptı içinden kopup giden.
Biri umutla sorusunu sormuştu. Gözlerindeki ışıltı cevabın mutluluğu gibiydi. Yüzündeki umutlu bekleyiş korkuyla karışada gülümsemesi dudaklarından silinmiyordu.
Diğeri yıkılmış hayallerinin geçmişinin altında çırpınarak kaybolan umutlarını sarılarak bakmıştı kocasına.
Biri mutluydu biri yıkık, biri korkuyordu diğeri cesurdu, biri bilinmezlikler içerisindeydi diğeri kesindi, biri alacağı cevabı bilmiyordu diğeri vereceği cevabı tartıyordu.
Ezra kocasının tam karşısına geçerek gülümsemişti. Gözleri umutla parlayan kocasındaydı. " Onlar geçmişimi saklayarak bu günümü mahvettiler. " derken buruk bir şekilde arkasında olan babasına bakmıştı.
Berdan'ın gözlerindeki ümit Ezra'nın her kelimesiyle daha da büyüyordu ta ki karısı tekrardan konuşana dek. " Ama ben geleceğimi yakmam, Ben senle bir daha gelip tüm hayatımı mahvetmem. "
Gözlerini tek saniye bile kocasından çekmiyordu. Her kelimesini özellikle bastıra bastıra demişti.
Berdan anlamkata zorluk çekmişti kaşları çatılmıştı Ezra'nın sözleri defalarca beyninin içinde tekrarlanmıştı.
Ezranın her kelimesinde her cümlesinde her harfinde Berdan bin kere ölmüş bin kere aynı acıyla dirilmişti.
Öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş kurşun olmaz mı?...
( Alıntı )Sadece onun hayatı mahvolmuş gibi konuşamazdı. Bir kelimesiyle herkesin hayatını dağıtmıştı bu kadar düşüncesiz olmazdı.
Berdan zor da olsa kendini dizginleyip derin bir nefes alarak karşısında ona acımadan duygudan yoksun karısına bakmıştı. " Sadece sen yanmış gibi konuşmayı ne zaman bırakacaksın. Bir kelimenle hayatımı kurulu düzenimi hayallerimi yıkan sendin. " Yaşadıkları filim şeridi gibi gözlerinin önünden geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )
ChickLitSuskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında...