Tüm herkese merhaba.
Yeni bir bölümle geldim. Sizden her zaman fikirlerinizi benimle paylaşın diyiyorum ama birkaç kişi dışında yazılmıyor bu da beni çok üzüyor. Bundan sonra sınır koyacağım galiba.
O kadar emek variyoruz lütfen oylayın.
İçimde kopan fırtınaları yine kendim dindirdim.
Ağlarken göz yaşlarımı kendim sildim.
O yüzden yalnızlık bana zarar vermez artık.Güneş yine tüm ihtişamı ile Amed semalarında belirmişti. Bazıları yeni bir gün doğmasın diye tüm gece dua etmişti. Yıkılan ümitlerini yok olan sevgilerini karanlığa hapsetmişlerdi.
Gözlerimi acı dolu bir güne daha açmıştım. Hiç tanımadığım, sevmediğim, sevilmediğim bir adamla aynı yatakta uyumak bile canımı yakıyordu. Ölüme eş değer olan bu duygular karşısında nasıl yaşayacaktım.
Acıyan yaralarıma inat yine de dimdik duracaktım. Yıkılacaktım, düşecektim, kaybedecektim ama yine de savaşacaktım hiçbir şey olmamış gibi direnecektim. Kimseye güçsüzlüğümü göstermeyecektim.
Açılan yaralar mum ateşi gibi kalacaktı yeni yaralarının karşısında. Yeni yaralarını hissetmeyecekti canı acımayacaktı karşı durduğu her şey onu güçlendirirken bir yandan da hissizleştirecekti.
Yorgun bedenimi zor da olsa yataktan çıkartmıştım. O kadar yavaş hareket ediyordum ki yanımda uyuyan adam uyansın istemiyordum. Onun gözlerini gördüğümde yaşadığım anlar aklıma geliyordu.
Üzerimi değiştirdikten sonra adımlarım pencerenin önünde son buldu. Gözlerim konağın kapısına takıldı dün gece olduğu gibi yine bu konaktan çıkacağım günün hayalini kurmaya başladım. Özgür bırakılan bir kuş gibi bilinmezliğe giderken bile mutlu olacaktım.
Sol yanımdaki ince sızı yine kendini belli etmişti. Onu düşünmek, onu özlemek ölüm sebebimdi. Artık beni seven biri yok kalbini attırdığım adamı hayata küstürdüm. " Beraber yaşlanalım olur mu? Ama beni bırakıp gitmeyeceğine söz ver. Sen gittiğin zaman ben yok olurum, dayanamam, nefesim kesilir. " demişti. Ben onu nefessiz bırakmıştım yüreğinde feryatla, gözünde yaşla bırakmıştım.
Ben artık evliydim. O bana haramdı, yasaktı. Yüreğimde yaraydı.
Allah'ım ne kadar canım yanarsa yansın lütfen Barın'ın karşısına çok güzel onu tüm kalbiyle sevecek ve ne olursa olsun onu bırakmayacak birisini çıkar. Allah'ım lütfen beni unutsun. Beni ise onu unutmaya mahkum ettirenler utansın.
Gözlerimi kapıdan çekip mavi ile sarının muhteşem buluşmasına dikmiştim. Amed'i yakan güneş içimi de yakıyordu.
Kapının çalmasıyla derin bir nefes aldım.
Kafamı Berdan'a çevirdiğimde homurdanarak kapıya doğru gidyordu.
Kapıyı açtığında yılların emektarı Berivan hanımı görmeyi beklemiyordu. Üstündeki şoku atlattıktan sonra anca konuşabilmişti.
" Hayırdır sabahın köründe bir şey mi oldu Berivan abla. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )
Literatura FemininaSuskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında...