Ben geldim
Yine up uzun bölümle geldim
Lütfen fikirlerinizi belirtin. Galiba bu gidişle sınır koyacağım. Ve istemiyorum bunu.
Neyse bölüme geçelim.
Herkes istediği
Hayatı değil.
Mecbur olduğu
Kaderi yaşar...Deprem sarsıntıları gibidir bazen lisana zor gelen sözler. Duyulan şeydir bazen seni değiştiren, hayatına yön vermeni sağlayan. Bazılarının nefesini keserek ettiği iki kelimedir sende ışık olan. İki kelimedir yüreğindeki ateşe su serpen. Bazen fazla söz lisanda kabahattir.
Geceyi kıskandıaracak kadar kara gözlerin sahibi adam, güneşe ışık tutmuş kehribar gözlü adamdan bakışlarını ayırmıyordu. Duruşuyla bile ben burdayım diyiyordu.
Kahribar gözlü adam içindeki fırtınayı durdurmak için yutkundu. Kulaklarında yankılanan ses kalp ritmini değiştirmişti. Yerde olan başını kaldırdı ve gece karası harelerde takılı kaldı.
İşte içinde bulunduğu an ölümdü. Az önce kalbinden vurup dilini yangın yerine çeviren kelimeleri ateş almıştı.
İki adam gözlerini kırpmadan birbirlerine bakıyordu aralarınada çıkan kıvılcımlar tüm Amedi yakacak güçteydi.
Berdan karşısındaki adama bakınca onun yıkıntısını hissetmiş gibi içi acımıştı. O gözlerdeki yıkılmışlığı başka hiçbir şey açıklayamazdı.
Berdan inci gibi dişlerini gösterecek kadar içten gülümsedi. Elini adamın omuzuna attı " Her yiğidin harcı değildir böyle güzel sevebilmek. Sen sevgiyi yeniden yazmış gibisin Barın Şahsuwar "
Ah bir bilseydi bu yerle gök arasına sığdırılmayan sevgi karısınayadı. Tüm dünyayı ateşe verirdi. Barın'ın kalbine ilmek ilmek işlenmiş yazıyı kendi kör bıçağıyla kazırdı. Ortada ne Barın bırakırdı ne de sevgisinden eser.
Barın hızlı hızlı nefes alıp veriyordu ciğeri patlayacak gibi hissediyordu aldığı nefesler bile ateş gibiydi. Eli hızla boğazına gitti. Karşısında ona beklendi dolu gözlerle bakan adama tek kelime demiyordu. Kehribar rengi gözleri onu ele vermek için direniyordu.
Peyman bir şeylerin ters gittiğini anlmaıştı ki hemen dikkati üzerine çekti. İlk önce boğazını temizledi " Berdan Ağa siz gecenin bu saatinden burlarda hayırdır bir terslik yoktur umarım. " Sesine yansıyan heyecanını sona doğru bastırmayı başarmıştı.
Bardan ağır ağır gözlerini Barından çekti gülmsemesi hemen silinmişti. Ciddi bir sesle " Terslik yok Peyman sizin konuşmanızı dinlemeye daldım saatten pek haberim yok diyelim. " Sinirlendiğini belli etmemeye çalışıyordu buralar onundu ve kimseye hesap verecek değildi. Karısı bile neden gece dışarıda olduğunu sormuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )
Chick-LitSuskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında...