Ben geldimmmm. 03.02.2023
Nasılsınız canlar.
Rahatsızlığımdan dolayı yazan arayan herkese çok teşekkür ederim siz benim iyiklerimsiniz. Can parçam ailemsiniz. 😍😍😘
Bölüm yine çokkk uzun oldu. Bölüm Wattpad de yazılmamış tarzda belki de yazan vardır 😬🤔 Spoi olsun sıra gecesine gittik bölümde. Halay çekerek yazdım 😂😂😂
Ve bu bölüm kullandığım isim bana aittir çalıntı ve alıntı durumu olduğunda bu sefer kabul etmeyeceğim.
Oy sınırı 230
Yorum 530
Yanlış yapan herkes
Bir gün kaybetmeye mahkumdur...Bazı anların yaşanması yıllar alır bazı acılar ise yıllarını senden alır. Gülen gözlerin ölüm diye haykırırken kuş gibi atan kalbin yaşam diye çırpınır.
Ölüme delicesine düşman olan bedenin son çırpınışları bile ölüme aşık olmuşken yıkılmamak elde değildir.
Bazı acıların feryadını duymak intihara sürüklerken Ezra bu acıları göğsüne yorgan yapıp sinesine sığınmıştı. Son sözleriyle feryadı gökleri delerek konaktaki herkesin göğsüne mıh gibi saplanmış nefeslerini kesiyordu.
Onların kolaylıkla söylediği söz gencecik bir kızı ölüme aşık dünyaya düşman yaşatıyordu. Gerçi buna yaşamak derse.
Herkes Miraçı sakinleştirmeye, tutmaya çalışırken Barın o kalabalıktan sıyrılarak merdivenlerin başına doğru küçük adımlarla yürümüştü. Ezra'nın her kelimesinde gözündeki yaş gönlüne damlıyordu.
Elini kalbinin üzerine götürerek " Sadece biz değil tüm dünya yük olmuş yere göğe sığdıramadığımıza". Deyip odalarının kapısına uzunca bakmıştı. "Biz onun gözünün değdiği her yeri cennete çevireckken gözünde yaş gönlünde taş olmuşuz. Cehhenem ateşi gibi gönlünü yakmışız. Bizim yaşamaya hakkımız kalmamış " diyerek göz yaşlarını silmişti. Birinin görmesi umrunda bile değildi. Sevdiği o haldeyken bu dünyada yaşmak bile azaptı.
Kırılan her cam tanesi kalbine batıyormuşçasına acı veriyordu. Dişlerini o kadar sıkmıştı ki çenesindeki kaslar belirginleşmişti.
İlk merdivene adım atmıştı kurutulmuş gülünü kurtarması gerekiyordu. Ama yapamazdı. Attığı adımı başını önüne eğerek geri çekmişti.
Sevdiği kadının sesi ona ömürken şimdi azap olmuştu. Sevdiğinin her kelimesinde biraz daha celladı bastığı sehpayı ittiriyordu.
Kendine kızıyordu keşke gelmeseydim, özlemi en azından onu ateşteki köze çevirirdi razıydı. Böyle olacağını bilse konağın kapısında kendini asar da adım atmazdı içeriye. Sevdiğinin tırnak ucu acısa ölecek adam sevdiğine ateş olduğunu düşünüyordu. İçindeki yangınla başını yere eğmek zorunda kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS ÇİÇEĞİ ( TÖRE )
ChickLitSuskun şehir Amed. Yıkık kentin masalı. Acıların feryat olup yürek yaktığı şehir. Güneşin kızıllığa kanla büründüğü. Acının çiçek olup büyüdüğü. Yeşilin en güzel tonunda ölüm olduğu karanlıklar şehri. Törenin kanun kabul edildiği. Her sur taşında...