Bölüm 19

95.8K 3.5K 1.3K
                                    

Merhaba😃

Bir gün olmasına rağmen sizi o kadar özledim ki anlatamam♡

Ayırca sınır olmamasına rağmen yorum ve oy yapmanız inanılmaz mutlu etti. 😃

Sınır 700 oy 400 yorum

Hadi bölüme geçelim o zaman:

Şarkı SYML Where is my love 


Gözlerimi gün ışığıyla güzel bir güne açtım. Balkona konan kuşların sesi kulaklarıma bayram ettiriyordu. Kendimi tamamen zinde hissediyordum. Ruhuma gece güncellenme gelmiş gibi çiçek açıyordum. Bugün harika gün olacaktı.

Maalesef bunları söyleyen ben değildim. Kuş sesiyle değil alarmın berbat sesiyle uyanmıştım. Güneş ışığı yoktu çünkü Eylül'ün odası güneş almıyordu. Değil ruhum kırık tırnağım bile düzelmemişti. Dünden daha berbat hissediyordum. Ve son olarak günün kötü geçeceğinden adımın Gizem olması kadar emindim.

Dün olanlar... Bulut...

Hayır düşünme! Düşünmeyi bırak yaşamaya bak.  Kamu spotu bitmiştir.

Kollarımı kafamın üzerinde birleştirip yerimin içinde gerindim. Bir dakika, burası benim yerim değildi. Eylül? Etrafıma bakındım ama yoktu. Saat sabahın yedisiydi ve kendisi panda soyundan geldiği için bu saatte hayatta kalkamazdı.

Önüme gelen saçlarımı yüzümden çekip yataktan kalktım. Akşam Eylül'ün takılıp düştüğü terliklerimi giydim.

Yerden yatan hali aklıma geldikçe gülesim geliyordu. İnsanlar düşünce gülesim geliyordu. Kendim dahil kim düşerse gülerdim ben.

Koridora çıkıp salona geçtim. Eylül kanepede uyuyordu. Gece gelmiş olmalıydı. Şeytan diyordu uyandırma işe geç kalsın ama işte yufka yüreğim ve ben bu çağın adamı değildik.

Kanepenin yanına gelip omzundan dürttüm. "Iııhh." Diye ses geldiğinde gözlerimi devirdim ve bir daha dürttüm.

"Beş dakika daha." Uykulu sesinden zar zor anladığım cümlesine bir kere daha gözümü devirdim. Dürtmeyle olmayacağı anlaşılmıştı.

Saçından tutup sürüsem? Hayır. Üzerine su döksem? Kanepeye yazıktı. Hani şu reklamda anneller çikolata kavanozunu açıyorlar çocuklar kalkıyor, onu yapsam? Çikolatayı yemeye dalar Eylül'ü unuturdum. En iyisi battaniyeni çekmek olacak.

Kafasına kadar çektiği gri battaniyeni sihirbazların yaptığı gibi tutup hızla çektim.

"N'oluyor?!!! "

"Sabah oluyor."dedim sinirli sesine zıt sakinlikte. Eylül uykulu gözlerini kırpıştırdı. Böyle çok tatlı görünüyordu, tam mıncırmalıktı. Kendisi hafif tombul olduğu için kiloları ona şirin hava katıyordu.

"Gece uyutmadın bari şimdi izin ver."

"Biliyorum bebeğim çok ateşli geceydi."deyip göz kırptığımda sinirle baktı. "Sahi sen niye burada uyudun? En son hatırladığım ağlayarak uykuya dalmamdı." Gerçekten ağlamak bir az olsa rahatlatmıştı. Dertlerimi dışa vurmamı sağlamıştı. Eylül'ün omuzlarını tuzlu su yapmıştım ama olsundu.

"Uyuduktan sonra tam iki kere beni yataktan attın." Geceleri deli uyuduğum doğruydu. Ama kimse beni suçlayamazdı. Yaptıklarımdan haberim olmuyordu ki? "Sırtım hâlâ ağrıyor."

GİZ/TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin