Bölüm 21

101K 3.4K 728
                                    

Merhaba♡

Bölüme geçmezden önce lütfen oy verin ve büyümemiz için bolca satır arası yorumlar yapın lütfen👇😃

İyi okumalar bebekler

Şarkı Tove lo thousand miles

Kaçmak isteyen kimdi? Kaçanı siksinler.

Ben halimden, keyfimden gayet memnundum. Rahatsız olduğum tek nokta hala Bulut'un beni kucağına almamasıydı.

Burnunun ucu boynuma dokundu "Senin ne güzel parfümün var. Konuşmalarda hiç bahsetmedin."

Verecek cevabım yoktu. Aslında vardı fakat sesinin büyüsü ve belimde dolaşan eli kelimeleri uçuruyordu dilimin ucundan.

Ah, o kirli sakalı boynuma değdikçe midem düğümleniyordu. Sıcak dudakları boynumda ocak yakıyordu.

Boynumu ısırmıyordu, iki dudağının arasına alıp küçük küçük uyarı veriyordu. Kalbimi sıkıştıran hareketi elinin bel gamzemden aşağılara inmesiyle bacaklarımı titretti.

Ani hareketle beni kucağına aldı. O kadar aykırı histi ki bu. Bacaklarımın arasında onu hissetmek... Elimde olmadan dudaklarımda ismi sesli firar etti. "Bulut."

Dudaklarıma şidettli kapanışından önce "Gizem."dedi fakat ne o konuşacak durumdaydı ne de ben.

Dudakları ilk önce acıtacak kadar sert şekilde alt dudağımı çekiştirdi, açılan iki dudağımın arasından dilini içeri yuvarladı.

Şidetle vücudum titrediğinde Bulut'un iniltisi kulağıma değdi. Tenimi saran sıcaklığı yaslandığım duvarın soğukluğunu bile yok edecek derecedeydi.

Ne kadar öyle öpüştük bilmiyorum en son nefes nefese dudaklarını araladı. Ben derince soluklanırken o çeneme acısız ısırık bırakıp boynuma indi.

Kafamı geri atarken saçlarını çektim. Bu sefer iniltisi göğsümün biraz üzerinde duyuldu. Ne zaman oralara inmişti?

Ah, umrumda değildi. Yaşadığım aykırı hislerin esiriydim şuan. Bambaşkaydı. Hayallerimden öteydi. Tek kelimeyle harikaydı.

Dudakları gömleğin izin verdiği kadar açıkta kalan tenimden ayrıldı. Boynumla omzum arasındaki çukura gelip derin derin nefes almaya başladı.

Ne olmuştu şimdi? Bu hikâyenin en azgını olan ben bu hareketi beğenmedi. Ama ben doymamıştım ki? Neden durdun desem çok mu istekli görünürdüm? Hayır yani niye duruyordu ki? Of...

Boğuk sesiyle "Kendimi kaybedersem durduramam, şimdi olmaz."dedi.

Ne kadar istemesem de haklıydı. Birazdan Eylül'de gelirdi. Keşke yalnız olsaydık.

Dudaklarımı büküp ellerimi saçlarında gezdirdim. Ortadan diğerlerine oranla daha uzun olan tutamı çekiştirdim. İnlemesi kulaklarıma doldu. Sesiyle birlikte dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı. Bir kez daha yaptım.

Bu sefer belimdeki ellerini sıktı. "Ah..." dedim. Canım acıyordu ama hoşuma gidiyordu. Yalan yok.

"Kendimi durduramam dedim, yavrum. Ben de insanım, zorlama."

Saçlarını serbest bırakıp  kolarımı boynuna doladım. Ellerini belimden çektiği için biraz zor olmuştu kucağında durmak ama bacaklarımı beline daha sıkı dolayınca dengemi sağladım. Az sonra zaten bir eliyle tekrardan belimi tuttu.

Boynuma gizlediği kafasını kaldırıp yüzüme baktığında gözlerim boynunda olan gümüş renk zincir kolyeye takıldı. Ellerimi boynundan çekip kolyeyi elime aldım. Ucunda siyah taş vardı. Acaba ne taşı diye düşünmeye başladım.

GİZ/TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin