GİZ/TEXTİNG (+18)

32

Hello, umarım iyisinizdir😻

Herkese iyi okumalar dilerim🍀

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın👍🥹

Sınır 400 oy ve 500 yorum

Seviliyorsunuz❤️

Gözlerim etraftaki insanlar arasında gezindi. Masaya yaklaştıkça gerilmeme engel olamıyordum. Elimin üzerinde Bulut'un baş parmağı daireler çizmeye başladığında fark ettim elini sıktığımı. Yüzüne baktığımda göz kırpmasıyla içimdeki sıkıntı hafifledi. Davetliler gelmeye devam ettiği için müzik ince akan su misali geliyordu kulaklarıma. Yaklaştığımız masa genişti ve etrafındaki sandalyede beş erkek üç kız vardı.

"Misafir listesini Sezen hazırladı."dedi Bulut. Çiğdem'in burda olması ve partiyi Bulut düzenlenlediği için böyle açıklama yapmıştı. Yani Çiğdem'in geleceğinden haberi yoktu. Sorun olmadığını belli etmek için gülümsedim.

"Oo, kimleri görüyorum!" Sezen ikimizi fark ettiği anda elindeki içki şişesini masaya bıraktı. "Sonunda." Yüksek çıkan sesi masadaki herkesin bize doğru dönmesine neden olmuştu. Gerek yoktu ya, siz içkilerinizi için.

Bulut'un aksine sosyal medyada aktif olduğu için Sezen'i hemen tanımıştım. Kendi doğum günü partisine çok güzel kırmızı straptlez elbise giyinmişti. Sırtına kadar gelen sarı saçları dalgalıydı. Çok samimi gülümsemesi kahverengi gözlerine kadar ulaşıyordu.

Bir kaç adım masadan öne çıkıp Bulut'un boynuna sarıldı. "Parti harika! Bu kadarını hiç tahmin etmemiştim!"

Gerçekten harikaydı. Konsept olarak adeta ödül törenini hatırlatan parti kesinlikle emek içeriyordu. Eğer Efe ve Eylül burada olsaydı eğlencenin dibine vurardık beraber.

Bulut tek koluyla hafifçe Sezen'e eğilip sırtını sıvazladı. "İyi ki doğdun başımın belası."

"Hiç bir zaman vazgeçmeyeceksin değil mi?"

"Bela olduğunu söylemekten mi... asla."

Bulut'tan ayırılp bana döndü. "Ve Bulut'un meşhur ama gizemli sevgilisi." Öyle mi biliniyoruz buralarda Gizem? Sanırım evet.

Gülümsedim. "Merhaba, tebrik ederim, nice mutlu yıllara." Kollarını aynı Bulut'a doladığı sıcaklıkla boynuma doladı.

"Sezen'in doğum günü de olmasa Bulut seni bize göstermeyecek." Adını bilmediğim bir erkek söylemişti bunu gülerek. Elini uzattı. Siyah saçları vardı ve aynı renk gözlere sahip birisiydi. Diğer erkekler gibi takım elbisedeydi o da.

"Tanıştırayım, Mert bizim en yakın arkadaşımızdır." Sezen elini Mert'in koluna koydu. "Çocukluğumzdan bu yana beraberiz liseye bile aynı gittik ama universitede maalesef ayrıldık."

"İkisi İtalya'da okurken ben Fransa'da okudum." Dedi Mert. Üzüldüğünü belli edercesine.

Gülümsedim. Ne diyebilirdim ki? Zengin sohbetleri kesinlikle bana göre değildi. Ben işte otobüsle şehir değiştiriyorum. Bazen ona bile param olmuyor. Puding yerken kapağını yalıyorum. Uyurken ışıkları kapatıyorum, indirim kovalıyorum. Öyle işte...

Bulut elini arkadaşlarına çevirdi. "Mert... Melih... Ahmet... Pelin... Kerem... Diğerlerini de tanıyorsun." Diğerleri Sezen, Arda ve Çiğdem'di. Bulut birer birer masadakilerin isimlerini sayarken Çiğdem Bulut'a bakıyordu. Onun ismini söylemeyince yüzünün düşmesi umarım benim hayal ürünümdür.