14. Bölüm

204 7 0
                                    

Zifiri karanlığa ilerlerken , içimdeki tedirginlik yerini bulmuştu , ama beni engellemiyordu çünkü artık emin olduğum bir şey vardı , biz burada boş bir mevzu olduğu için bulunmuyorduk , bizden istenen bir şeyler vardı , bizi belkide aylarca uğraştıracak bir konu , hala ne yapacağımızı bilmesekte her şeyin olduğu gibi buda zamanla ortaya çıkacak ve ortada kafa bulandıracak bir soru ya da sorun kalmayacaktı ,
Evet biz sıradan iki çocuğuz , "neden biz , neden başkası değil" bu karanlığın içine saklanmış uzun yol bize bir engel değil bunu biliyorum çünkü artık bir amacımız var , çünkü artık bize zarar veremezler ...

"Çıldırdın mı sen?!"

"Ah! Lydia sakin olurmusun , hem sen değilmiydin buraya çıkmak isteyen , bana daha bir kaç saat öncesine kadar korkunu içinden at artık diyen sen değilmiydin , buraya kadar senin ısrarlarınla gelmedik mi ? , peki şu an seni durduran nedir? , bu sefer gitmek isteyenin ben olduğum için mi ? , bana güven tamam mı?"

İlk önce ikilemede kalmış gibi durup düşündü , ardından sıkıntılı bir sesle ,

"Angel bu aynı şey de-"

"Lydia bana bir kez olsun güven , lütfen"

Diyerek sözünü kestim , neden böyle yapıyordu ki şimdi buraya kadar korkusuzca geldik , öylede devam edemezmiydik yani ? , lydia hala karar verememişti , bir benim yüzüme birde karanlık merdivenlere bakıyordu , daha fazla beklemeyerek ,

"Tamam lydia , ne halin varsa gör ben gidiyorum"

Deyip yoluma devam ederken lydia koluma yapışarak , sevimli bir ses tonuyla ,

"O benim repliğim hayatım"

"Bu sefer sıra bende"

Diyerek gülümsedim ,

"Geliyorsun demek?"

"Başka çarem mi var?"

"Hayır , sanırım yok"

İkimiz merdivenlere doğru yürürken , aynı anda durduk ve birbirimize baktık , bizi durduran şey karanlığın içinden gelen yüksek sesli ve her zamankinden daha gerçek çığlıktı , ama bu sefer bir kadının çığlığıydı bu , ve bu kulağa , her zamankinden daha ürkütücü ve cesaret kırıcı geliyordu , ama az öncekinden daha yavaş ve tedirginde olsak ta yürümeye devam ettik , lydia korkuyla ,

"Elimizde bir fener olsa hiçte fena olmazdı"

Diyerek sızlandı , ama haklıydı , en azından önümüzü görebileceğimiz kadar bir ışık olsa bile bizim için kârdı , ama nereden aklımıza gelirdi ki böyle bir yere düşüp fenere ihtiyacımız olacağını , merdivenin ilk basamağına bastığımda , bedenim kısa süreliğne titredi ardından tekrar düzeldi , lydia kolumu sıkıca kavramış , elleri titriyor ve adeta geri çekilmesi için yalvarıyordu , ama yapmıyordu ileri adım atıyordu , böyle de olması gerekmiyor mu zaten?...

Attığımız her adım karanlıktan daha zifiri karanlığa çekiliyorduk , bu gerçekten iç karartıcı bir durumdu nereye gidersem gideyim karanlıktı , nereye gidersem gideyim boştu , nereye gidersem gideyim korkutucu ve pisti ,
Gerçekten ne zaman son bulacaktı bu korku dolu maceramız , açıkçası merak ediyordum.
Bir anda düşüncelerim , lydia'nın yanımdan aniden çekilmesi ve çığlığıyla , toz oldu çünkü şu an korku bedenimi bir zırh gibi kaplamıştı ve evet geri adım atma zamanıydı , şimdi...

CezaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin