Göğüs kafesimin altında , kalbim adeta çırpınıyordu , karşımda duran neydi? , neyin nesiydi böyle?
bizi izleyen iki siyah göz , şu an tek odaklandığım yer gözleriydi , ellerim titriyordu , bedenim buz gibiydi ama anlımda şakaklarıma kadar küçük ter damlaları dökülüyordu , bir anlık anlam veremediğim bir cesaret , beynime ''kaç!'' diye emirler yağdırmaya başladı , kafamı sıkıntı verecek kadar yavaş bir hareketle lydia'ya çevirmeyi başardım , yüzü bembeyazdı , ağzı yarıya kadar açılmış , karşındaki şeyi korku , endişe ve şaşkınlıkla izliyordu , gözleri her an ağlıyacakmış gibi dolmuştu ve kızarmıştı , tekrar bu sefer az öncekinden biraz daha hızlı bir şekilde kafamı oradaki yaratığa sabitlemiştim , durmuştu , merdivenleri inmiş , yerde en az iki metre uzağımızda bizi izliyordu , bir şeyler yapmalıydım hemen plan yapıp lydia'yıda alıp buradan kaçmalıydım ama nasıl?hızlıca etrafa göz atmaya başladım ve bu sırada ani bir hareket yapmamaya özen gösterdim çünkü , o yaratık en ufak bir hareketimde üstüme saldırabilirdi , etrafa iyice göz attığımda , bakışlarım geldiğim kapıda durdu tavana doğru bir merdiven vardı fakat oradan kaçmam neredeyse imkansızdı , çünkü orası çok uzakta kalıyordu hem oraya o yaratıktan önce ulaşsak bile merdivenleri çıkmamız zaman alırdı yalnızca birimiz kurtulabilirdik , bu yüzden bu fikri kafamdan hızla sildim önüme döndüğümde yaratık bize yaklaşmaya devam etti bu sefer adımları daha yavaştı , tekrar etrafı kolaçan etim bu sefer daha seri davrandım , lydia'da artık çözülmüş olacak ki yanıma yavaşça eğilip kulağıma fısıldadı''yere bak''
sesi titremişti , ona söylediği şey karşısında şaşkın bir bakış atmakla yetinerek karşımdaki şeyden gözümü ayırmadan
''ne nasıl neden yere bakayım nereye?''
''hemen karşına , ayak ucuna''
gözlerimi gösterdiği yere çevirdim , ilk başta ne olduğunu anlamadım , ama dikkatli baktığımda kapısı kapalı olan başka bir geçit olduğunu anladım , aklımda canlandırdım , hızlı hareket edersek oradan geçip bu şeyden kurtulabilirdim evet ama nasıl? yani o kadar seri davranabilirmiydik , lydia'ya fısıltıyla
''üç dediğimde hızla oraya gireceğiz''
başını olumlu anlamda hafifçe salladı , ikimizde bakışlarımızı karşımızdaki yaratık , kız karışımı şeyden ayırmıyorduk , git gide yaklaşıyordu , aramızda bir buçuk metre vardı ve yaklaşmaya devam ediyordu sessiz bir fısıltıyla ben
''bir'' dedim ,
ardından aynı ses tonuyla lydia
''iki''
artık yaratık yaklaşmıştı ağzı kara delik gibi yavaş yavaş açılıp büyüyordu , lydia bu sefer sesini yükselterek
''üç'' diye bağırdı , yaratık bu sefer inanılmaz bir hızla bize doğru emeklemeye başladı , ama biz ondan önce davranıp yerdeki kapıya yöneldik lydia seri bir hareketle kapağı açtı ikimizde hiç düşünmeden içeri atladık , ve ardımızdan kapıyı hızla kapatıp geri çekildik , içeride hiç ışık yoktu hem de hiç , lydi'yı göremiyordum , bir hareket bekledim ya da bir ses ama hayır tek bir şey yoktu , nereye geldiğimiz ya da nereye girdiğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu bu inanılmaz derecede sinir bozucuydu , lanet olsun belki ilk başta lydia'yı dinleseydim şu an kalabalık bir ortamda güvenle oturuyor olurduk ,
yukarıdan o yaratığın iğrenç çığlğı geliyordu , piskoloji bozabilecek tonda bir sesti , bu yüzden olduğum yere sinip sessizce o yaratığın oradan ayrılmasını bekledim , saatlerce bekledim artık bunalmıştım lydia'da burda olduğuna dair hiçbir hareket göstermiyordu , annem ise şu an telaşla beni arıyordur , bir süre bekledikten sonra boşluğa sesli bir fısıltıyla

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceza
HororKüçük bir ceza Küçük bir çığlık Küçük bir merak Angel'a verilen küçük bir ceza onu ve onunla a...