BEYAZ KARGA

3.Bölüm [Mavi]

             Mavi, kasten adam öldürmeye teşebbüsten ceza evindeydi. Kadınlar için ceza evi, erkeklere nazaran daha iyi gibi dursa da bazen durum böle olmuyordu. Mavi'ye haber çoktan gitmişti. Ceza evinde bütün gece uyumamış hep tetikte beklemişti. Şu anlık bir hareket yoktu. Dışarı çıkmasına çok az kala bu haberin gelmesi moralini bozmuş oldukça sinirlenmişti. Sırf bu yüzden cezasını müebbete çevirme pahasına ona tuzak kuranları öldürmeye hazırdı. Haber Siyah'dan gelmişti. Dün ziyaret saatinde, hiç beklemediği bir şekilde çağrılmasını onu oldukça heyecanlandırmıştı çünkü Siyah'ı ve onun böyle bir haber getireceğini bilmiyordu. Aslında o Yeşili bekliyordu. Yeşil'den nefret etse de ona karşı hisslerine engel olamıyordu. Yeşil'de aksi gibi vaktinin çoğunu barlarda, farklı kızlarla geçiriyor. Her gün farklı biriyle uyanıyordu. Kişilik olarak birbirlerine hiç uymuyorlardı. 

          Mavi, ne kadar kız olsa da diğer kızlardan oldukça farklı korkusu olmayan bir canavardı. Rahatlıkla birini öldürebilir. Her türlü silahı kullanabilirdi. Siniri ve inadı geçinmesi zor bir insan yapıyordu. Bazı davranışları tipik erkek davranışları gibiydi lakin bu onu daha çekici ve güzel yapıyordu. Siyah hafif dalgalı saçları, esmer bir teni vardı. Gözleri adı gibi maviydi. Orta boyluydu ve sade giyinmeyi daha çok severdi. Kasıntı samimiyetsiz davranışları sevmez, resmi ortamlardan oldukça uzak dururdu. Barlarda sarkıntılık yapan erkeklerin baş düşmanı oydu. Zamanla takıldığı mekanlarda bu özelliklerinden tanındığından dolayı, kendi tabiriyle anlattığı "yengeç" tipli erkekler onun takıldığı mekanlara uğramazdı. Mekan sahipleri bile o geldiğinde patronluklarını unutur onun emrine geçerdi. Ne yapacağı belli olmayan damarında psikopatlık taşıyan genç bir kızdı.

           Her davranışı, koğuşta olan en ufak bir hareketi gözlüyordu. Ses seda yoktu. Siyah'ın vermiş olduğu bilgiye de pek güvenemiyordu çünkü vermiş olduğu haber olacak iş değildi. Deşifre olmuşlardı. Deşifre olduktan sonra isimleri onları öldürmek isteyen birilerinin eline geçmiş, Karga kuruluşunu tehlikeye atıyordu. Karga ekibinin amacı Mavi'ye göre devletin resmi bir şekilde uğraşmak istemediği adamları gayriresmî şekilde ortadan kaldırmak ve faliyetlerine son vermekti. Haksızda sayılmazdı. Karga için çalışan renk kodlarına sahip olan bu insanlarınsa sıradan yeraltı işleriyle uğraşmalarının sebebi ise, yeraltı işleriyle uğraşan bu insanların dikkatini çekmek onlara yaklaşmaktı. Hepsi bu işlerle uğraşmıyordu tabi ki. Devletin böyle bir istihbarat gücü olması kimsenin aklına gelmiyordu. Bu durumdan haberdar olanlarsa dış devletlerdi. Şimdi bu isimler onların eline geçmiş ve onlara bağlı suç çeteleri yada kuruluşları hatta istihbaratları peşlerindeydi.

           Peki nasıl deşifre olmuşlardı ? İmkansızdı. Kendileri bile Karga kuruluşunun amacını anlayamamışken nasıl haberdar olabilirlerdi ki. Yoksa ustaları onları ele mi vermişti ? Aklına getirmek istemeyeceği bir ihtimal daha vardı ? Kargalardan biri haindi. Bu düşüncelerle alnından soğuk terler akmaya başlayan Mavi, soluğu tuvalette aldı. Aynaya kendi gözlerinin içine baktı. Yüzünü yıkadı ve tekrar aynaya, okyanus mavisi olan gözlerine, baktı. Su damlasının kaşlarından, burnunun ucundan gidişini izledi. Tam o sırada içeri bir kaç kız girdi. Kimisi lavaboda elini yıkarken kimisi kabinlere girdi. Mavi dikkat kesildi, bir süre bekleyip onları süzdü. Giderek onun için Siyah tarafından verilmiş bu kara haber asılsızlaşıyordu. Kızlar gayet normaldi. Sonrasında arkadan sifon sesi duyuldu ve kabine giren kız dışarı çıkıp lavaboya yöneldi. Mavi'nin yanında ellerini yıkamaya başlamıştı ki, Mavi bir anda kızın saçlarından tutup kafasını aynaya çarptırdı. Ayna kırılmış, aynadan bir kaç damla kan aşağı doğru süzülürken, diğer iki kız ceplerinden bıçak çıkardı.

           Mavi, korkunç bir gülümsemeyle ona bıçak çeken bu iki kıza baktı. Üçüncüleri yerde alnındaki kesiklerden akan kanlardan dolayı tanınmayacak halde yerde yatıyordu. Mavi'nin onları nasıl farkettiğini anlamayan diğer kızlar şaşkın bir ifadeyle hazırda bekliyordu. Sonunda kızlardan biri hamle yaptı ama Mavi profesyonel bir şekilde kızın kolundan tutarak önce yumruk sonrada yüzüne doğru bir tekmeyle yere serdi. Elindeki bıçağı alıp diğer kıza doğrultu. Kız korkuyla ve şaşkınlıkla bıçağı yere bırakıp yalvarmaya başladı. Mavi üstüne yavaş adımlarla gidiyor, kızsa ağlamaklı bir yüz ifadeysiyle duvara yaklaşıyordu. Kaçacak yer kalmayınca kız iyice ağlamay başladı. Mavi bıçağı kızın boğazına dayadı ve sordu.

"Kim yolladı sizi ?" Kız ağlayarak cevap verdi.

"Bil-bilmiyorum lütfen bizi tehdit ettiler." Mavi bu cevap üzerine daha çok sinirlendi ve boğazına dayadığı bıçağı daha da bastırdı.

"Kim tehdit etti sizi kızım onu soruyorum ! Bana isim ver." Kız başını sağa sola sallayarak hayır anlamına gelen bir hareket yaptı. O sırada biraz önce Mavi'nin yere yapıştırmış olduğu kız yavaşça ayağa kalktı. Mavi bunu farketti ve elindeki bıçağı ayağa kalkan kızın bacağına sapladı. Kız çığlık atınca Mavi eliyle ağzını kapadı ardından çenesine tekme savurdu. Kız kanlar içinde bacağını tutarak yere yığıldı. Mavi öfkenin, olayın vermiş olduğu adrenalin sayesinde yüzü kıpkırmızı kesildi. Sinirle ağlayan kadına elinin tersiyle bir tokat atıp,  kadının yanaklarını eliyle bastırdı. Dişlerini sıktı sorusunu bir kez daha sordu.

"Kim ? Söyle çabuk yoksa arkadaşın gibi şanslı olamayabilirsin o bıçak bacağına değil gırtlağına saplanır! Çabuk söyle hadi!"

"Bizi öldürürler." dedi kadın yine ağlayarak. Tam Mavi elini kaldırmıştı ki kız kekeleyerek bir isim söyledi. Mavi'nin öfkeli suratı değişti yerinin şaşkınlıkla karışık bir gülme aldı. Sinirleri bozulmuş kahkahasına engel olamıyordu.

"O ne alaka ? O ne anlar bu işlerden onu işi gücü karı kız."

Kadın cevap verdi.

"İşte bu yüzden bizi seni öldürmemiz için yolladı." Kadın bunu söyledikten sonra Mavi bu cümleyi mantıklı buldu. Kadının çenesini bıraktı, bıraktıktan sonra kadın olduğu yere öylece yığıldı ağlamaya devam etti. Mavi kırık olan aynaya baktı ve ağzından o isim döküldü.

"Cengiz!"

Kapı açıldı gardiyanlar içeri hızla girdi.

Mavi tuvalete giren kadının, ayaklarının ters dönmediğini aynadan görmüştü. Sadece ayakları gözüken bu kadın demek ki ihtiyaç için değil bir şey hazırlamak için girmişti. Kadın çıkarken elindeki bıçağı yine aynadan fark etmiş bir şeyler döndüğünü anlamıştı. Siyah'ın haklı çıkması onu korkutmuştu. Çünkü içlerinde gerçekten de bir hain olabilirdi.