Dağın başında kurulmuş olan yuvarlak masaya Kargalar toplanamaya başlamıştı. Siyah'ın yüzündeki ciddiyet masaya da sıçramıştı. Yeşil her zaman ki esprili tavrını bugün sergilemiyordu. Yeşil'in yeşil fuları bugün siyahtı. Turuncu'nun yüzünden öfke fışkırıyordu. Mor, siyah takım elbisesiyle masaya geldi. Sarı bugün siyah elbisesini giymiş, koyu güneş gözlüklerinin ardındaki gözlerini, güneşten değil insanların bakışlarından koruyordu. Sessizlik hakimdi. Lacivert masaya geçince Siyah son kez etrafa bakıp konuşmaya başladı. Hain buraya adam getiremezdi çünkü dağın başında nişancının onları vurabileceği herhangi bir yer yoktu. Bütün yollar yukardan bakınca gözüküyordu. Yani bir araba geleceği zaman 5 dakika önceden haberleri oluyordu.
"Direk konuya giriyorum çünkü sabrım kalmadı! İçimizde bir hain var ve bu hain şuan bu masada yüzümüze baka baka yalan söylüyor. Haine son uyarım! Kendisi itiraf etsin yoksa ortaya çıktığında savunmasını dinlemeden kafasına sıkacağım her kim olursa olsun!" Turuncu'nun sözü bitince araya Sarı girdi.
"Hain için kanıtları toplayalım derim. Bugün burada hain olarak düşündüğümüz kişiyi hapsedelim ve olacakları bekleyelim nasıl fikir?"
Yeşil karşı çıkarak kendi bilgilerini masaya döktü.
"Haini hapsetsek ne olacak! Bütün bilgilerimiz ellerinde zaten. Kendini aklamak için uydurduğun şeye bak!"
Sarı bu sözden sonra güldü. "Benim aklanmaya ihtiyacım yok ama senin var! Nahit'in öldüğü yer seninle buluşması için ayarlanan yerlerden biriymiş o yeri de ikinizden başkası bilmediğine göre ayrıca Mavi'yi de sen buldun nereden bileceğiz senin yapmadığını. Güya Mavi'yi sen kurtardın haksız mıyım ?"
Yeşil sinirle ayağa kalktı. Siyah onu bileğinden tuttu. Sakin olmasını söyledi. Yeşil'in dişleri gıcırdıyordu.
"Ben en yakın arkadaşlarımdan birini kaybettim. Ötekini de az daha kaybediyordum. Şuanda da durumu meçhul zaten. Hain ben değilim ama biraz daha bu üslupla konuşursan seve seve seni öldürmek için hain olurum!"
Sarı sustu sadece baktı. Mor kibar bir şekilde izin istedi.
"Şimdi biraz daha nazik bir üslupla bende benzer şeyler söylemek istiyorum. Acı kaybımız var ve içimizde bir hain var. Diyelim ki zarar görenler hain değildi. Yani Mavi ve Kırmızı hain değil diyelim. Geriye en şüpheliler listesinde Yeşil ve Siyah kalıyor. Ardından Sarı ve maalesef ki ben. Sarı'nın önerisini uygulayabiliriz. Biliyorum haininin içimizde olmasından dolayı bütün bilgileri bizden saklıyorsunuz lakin şüpheli olanları gözetim altında tutup bize bunları yapanlara odaklanırsak hem haini hem de asıl suçluları buluruz."
"Güzel fikir ben gözetim altında tutulmaya razıyım!" Sarı kendi suçsuzluğunu ispatlamak için elinden geleni yapıyordu. Bu sözleri söylerken imalı imalı Yeşil'e baktı.
"Bende razıyım!" Yeşil'in gaza gelerek yapmış olduğu harekete Siyah ne yapıyorsun der gibi baktı.
"Neden öyle baktın Siyah! Arkadaşının hain olmadığını düşünüyorsan bırak gözetim altında kalsın. Haklıysa zaten aklanır." Sarı'nın sözleri insanı çileden çıkarıyordu.
"Başka çare yok gibi gözüküyor. Mor'un dediği gibi yapalım benim için tamamdır." Siyah istemeden de olsa durumu kabullenmişti. Lacivert olayı anlamıştı ileri atıldı.
"Eee? Kimler gözetim altında olacak ?" Sarı gülümsedi.
"Oylama yapalım gerçi sizin ekip birbirini sonuna kadar savunuyor ama bu durumda demokrasi olur mu bilemem. Elinizi vicdanınıza değil aklınıza götürün lütfen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ KARGA
AdventureSiyah isimli genç bir adamın ustasının kaybolmasıyla başlayan olaylar zinciridir. Ustası gizli istihbarat timinin başıdır. Bu ekibin adı "Kargalar'dır" ve Siyah bu timde görev yapan önemli şahıslardan sadece biridir. Ustayı arama macerasında ustasın...