New York şehrinin, Queens ilçesinin dar ve karanlık sokakların da, her zaman ki gibi kapşonlumu kafama geçirmiş ellerim cebimde kafam aşağıda Fire Pit'e ilerliyordum.Açıkçası çok acıkıştım ve bir an önce bara gitmem gerekiyor, yoksa daha fazla dayanamazdım.
Bara 2 sokak kala bazı sesler duymaya başladım; sanki biri canlı canlı parçalanıyomuş gibi ama ses gittikçe azalıyor, bağarışlar kısılıyordu. Sonunda dayanamayıp sesin geldiği ara sokağa doğru saptım.
Dürüst olmak gerekirse keşeke sapmasaydım, çünkü şuan bu görüntü için ne sabrım vardı ne de iradem.
Karşıma bir vampir ,avını bile etki altına almadan besleniyordu, hem de gayet göz önünde. Sesi suyan herkes buraya çok rahat bir şekilde gelebilir ve onu görebilirdi. Ne sorumluluk ama !?
İstem dışı olarak, dişlerim sivrileşip, görlerim damarlaşırken anın şokuyla 2 saniye kadar karşımdaki tabloyu inceledim:
Siyah saçlı uzun boylu bir erkek, sarışın kadının boynundan sanki yıllardır kan içmemiş gibi içiyordu.Biraz daha müdahale etmesem kesinlikle öldürücekti. Neyse ki kendime gelebildim ve hemen yanlarına gidip, vampiri sert bir biçim de kadından ayırıp karşı duvara fırlattım(açlık yürüden kendimi kontrol edemeyip biraz fazla güç kullandım sanırım, çünkü fırlattığım duvardan birkaç tuğla parçası kırılıp yere düştü.).
Hemen kadını yavaşça koluma yatırıp bileğimi ısırdım , kadına kanımdan vererek iyileşmesini sağladım. Aslında bunu bayadır yapmıyodum, her neyse.
Kadın kendine gelip gözlerini açtığında, çok korkmuş ve şaşkın görünüyordu. Hızla onu dikleştirip gözlerimi gözlerine diktim ve onu etkim altına aldım. "Burda olanları unutuyorsun, sana hiç birşey saldırmadı. Sadece bir ses duyduğunu sanıp bu sokağa saptın ama hiç birşey görmedin. Şimdi bu sokaktan çıkıp hemen evine gidiyosun." Dedikten sonra onu bıraktım ve arkamda sersemlemiş halde duran adama baktım.
Buralarda yeni olmalıydı, çünkü New York'ta ki bütün vampirleri tanırdım. Özellikle Queens'de ki vampirleri ,çünkü burası benim yerim. Yani benim kurallarım geçerli ,herkes bunu bilir.
1 numara; asla ve asla saat kaç olursa olsun yakalanma riskin olmadan dışarıda avlanma.
2 numara; avını mutlaka etkin altına al, insanların dikkatini üstüne çekme.
Ve bu adam benim ilk ikimi çiğnedi, yani ya yeni ya da bana kafa tutucak kadar salak.
Hemen yanına gittim ve yakasına yapışıp onu ayağa kaldırdım ve sertçe duvara çarptım.
"Sen ne yaptığını sanıyosun gerizekalı!? Burda böyle avlanabileceğini sana kim söyledi!? Kimsin seen!?" Diye bağırarak çıkıştım.
Sinirden dişlerimi o kadar sıkıyodum ki, sesim tıslama gibi çıkmıştı. Ama yine de istediğim etkiyi yaratmış olmalı ki ,şuan gayet ayılmış ve şaşkın bir şekilde bana bakıyodu.
İşin tuhaf kısmı bu halinden hemen kurtuludu ve suratına alaylı bir sırıtış yerleştirip, sakin ve ayalcı bir tonda konuştu. "Asıl sen kimsin de, benim yemeğimi bölüyosun güzelim. Daha bitirememiştin bile" dedi sırıtışını genişleterek.
Bu da benim için son nokta oldu, çünkü şuan hem çok açım hemde çok ama çok sinirliyim.
Onu bir kere daha duvara vurdumtan sonra, yakalarını bırakıp tek elimle boğazından havaya kaldırdım.
"Ben Clary Hellfire pislik! Buralarda benim kurallarım geçer, özellikle Queens bölgesinde. Şimdi sen önceki sorularımı cevaplar mısın ,yoksa ben zorla cevapları almalımıyım ?" Diyip boğazını biraz daha sıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
[Red Wolf]■[Kızıl Kurt]■
FantasyMikaelsonlarla olan yakınlığı yüzünden zaten nefter ettiği halinden daha da nefret ediceği bir hale döşen bir Hybrid... Elijah biricik aşkını sırf yaşaması için bırkamaya rağzı gelir ve kardeşiyle bir anlaşma yapar. Zamanla aşkını ruhunun derinlikle...