[Red Wolf]■[Kızıl Kurt]■

A Familiar Face

Not: ay söz de sadece hafta da bir atmaya başlıcaktım ama dayanamadım, ayrıca biriken 3. Bölüm olunca yayınlıyim dedim. Bu ara da oy sınırımı koysam ne diyosunuz ? Öyle çok yüksek bir şey değil şu anlık 12 yeter bence sizce ?

Bekle beni New Orleans.

○●○

Evde gereken temel ihtiyaçları aldıktan sonra; kan, bıçaklarım, ametis kolyemi,ok ve yay takımım gibi şeyleri aldıktan sonra. Aşağa indik, bizimkiler yürümeye devam edicekken onları durdurdum.

"Hey, kusura bakmayın ama ben New Orleans'a yürüyerek gitmiyorum. İsterseniz benimle gelebilirsiniz veya yürüyedebilirsiniz ?" Dedim tek kaşımı kaldırıp sırıtarak.

"Ne ile gitmeyi düşünüyosun acaba?" Dedi Alex. "Aa hadi ama Alexii beni hiç tanıyamadın mı?" Dedim ve cebimden bir anahtar çıkarıp düğmesine bastım, bu sayede arkamda bir az ilerde duran üstü açılabilir kırmızı Chevrolet 1961 yılından Corvette Stingray'in kilidi açıldı.

" Aslın da motorumu tercih ederdim ama 3 kişiyiz ve o motora 3 kişinin sığamayacağından oldukça eminim." Dedim yüzümde büyük bir sırıtışla.

"Hadi canım, yok artık. Gerçekten de bu bebek senin mi ?" Dedi Alex gözlerini pörtleterek, bunları dedikten sonra vampir hızıyla arabanın yanına gitti ve etrafını turlamaya başladı. " Vay anasını çok güzelmiş be." Dedi ıslık çalarak.

Diago ise onun aksine gayet sakin bir şekilde aramaya yaklaştı ve kısaca süzdü, "Evet güzelmiş,tam senden beklenen bir araba." Dedi alayla.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Ah bu çocuğu bazen gerçekten öldürmek istiyorum, radyoyla nerdeyse yarım saatir oynuyodu. Neymiş istediği müziği bulamamış, keşke Alex arkaya oturmasaydı da şu an Diago'nun şarkı cızırtısını çekmeseydim.

"Yeter artık çek ellerini radyomdan, ben açarım müziği." Dedim ve eline vurdum, o acıyla elini çekerken ben direksiyonu tek elimle tutup cebimden telefonumu aldım. Her zaman kullandığım listelerden birini açtım şansıma bu şarkıya bayılırdım.

Red Flag ( aslında sözlerini yazıcaktım ama kelime kalabalığı yapmak istemedim, yukarıya koymayı düşünüyorum.)

Bir süre daha yolda gittikten sonra kısa süre de New Orleans'a vardık.

"Ah çok acıktım kan kaldı mı ?" Diye sorum Diago'ya.

" Hayır son torbayı Alex içti." Dedi dedi sinsi bir sırıtışla arkaya bakarak. Alex hemen bitmiş torbayı elinden atıp teslim oldum der gibi ellerini kaldırdı, bu hareketine gözlerimi devirip tekrar yola döndüm.