[Red Wolf]■[Kızıl Kurt]■

Disclosure

Sanki bu kızla anlaşabilirim gibi geliyor.

●○●

Onu bir süre takip ettikten sonra, mezarlığın içinde bir seraya geldik. İlginç hiç mezarlıkta sera görmemiştim.

"Evet burda konuşabiliriz, ben Fransız bölgesi cadılarının başında ki 3 cadıdan biriyim. Adım Davina Claire, önceki hasat kızlarında biriydim ve biliyorum bu mevki için çok gencim ama gücüm küçümsenebilecek bir boyutta değil. Tabi bunda son Claire olmamın ve atalarımın tüm güçünün bana yönlendirilmesinde de etkisini inkar edemem." Dedi o açıklamasını yaptıktan sonra baştan aşağı kızı dikkatlice süzdüm; 17-18 yaşarında gibi duruyodu, 1.68 boylarında, kahve rengi omuzlarının bir az aşağısında biten saçları, kendinden emin bir duruşu ve ona eşlik eden de kendinden hayli emin bakışları vardı. Ayrıca dediği gücü belli etmek istercesine belirgin griy bir aurası vardı.

" 'Tanıştığıma memnun oldum' demek çok isterdim ama buraya geliş nedenimden dolayı o kısmı atlamak zorundayım. Öncelikle, siz cadıların neden benim şehrimde ki cadıları kendi taraflarına çekmeye çalıştığını bilmek istiyorum. Hem de onları kendiniz kovduktan sonra, neden geri çağrıyorsunuz? İkinci olarak, Rebekah Mikaelson nerde ve neden onun gücüne ihtiyacınız var ?" Dedim benim her şeyi açıkça ve dolandırmadan sormamdan dolayı, ilk defa suratında ki kendinden emin ifade bozuldu ve onun yerine kaşları şaşkınca havalanıp gözleri biraz daha açıldı.

Bu halinden dolayı yüzümde bir gülümseme oluştu, ah insanları şaşırtmaya bayılıyorum.

"Bana öyle bakmayı kes tatlım, 1000 yılı geçkin bir süredir bu dünyadayım. Ve aptal da değilim, bir şeye hazırlanıyorsunuz değil mi ? Ama neye, neyden bu kadar korkuyorsunuz anlamıyorum." Dedim ama sona doğru daha çok kendimle konuşuyordum aslın da.

"Evet cadılarına ulaştık, çünkü onlara ihtiyacımız var ve senin de bildiğin üzere hepsi kabul etmedi zaten, sadece 5 tane New York'tan gelen oldu. Senin de gördüğün üzere New York' a sana sığınan cadıların çoğu sana sağdık, seni seviyorlar ve sana güveniyorlar.
Rebekah Mikaelson'a gelicek olursak, şuan bir depoda bize gerekli gücün bir kısmını sağlıyor, lakin onu asıl almamızın nedeni dikkatini çekmekti. Kaynaklarımıza göre Rebekah Mikaelson ile çok eskilere dayanan bir arkadaşlığınız olduğunu öğrendik.
Şehrindeki cadıların senden habersiz şehri terketmesinin de dikkatini çekeceğini bilirorduk, lakin çok zeki biri olmana rağmen farketmedin yada dikkatini çekmedi, o kadarını bilemiyorum. Biz de hem bize gereken güce kısa süreli bile olsa katkıda bulunması, hem de senin dikkatini daha hızlı çekebilmek için ona kısa süreliğine el koyduk. Ama şimdi buraya geldiğine göre onu geri alabilirsin." Dedi tek düze bir sesle ,o açıklama yaptıkça daha çok sinirlenidiğimi hissediyordum.

Bunu kötü bir şekilde yansıtmamak için ise yumruğumu sıkıyordum, bir süre daha sıktıktan sonra elimde biraz ıslaklık hissetmeye başladım.

Beni bu kadar sinirlendiren şeylerden biri de ,asıln önemli sorularımın hiç birini cevaplamamıştı. "Neden benim dikkatimi çekmeye çalışıyordunuz, ayrıca sorularımı da yanıtlamadın." Dedim sakince, tabi böyle bir durumda ne kadar sakin olabilirsem.

"Aa unutmadan Rebekah'nın yüzüğünü nasıl anladınız, madem dikkatimi çekmek istiyodunuz ve yüzüğü zaten biliyordunuz, neden onu aktif hale getirip beni çağırmadınız. Onun yerine, tek en yakın arkadaşımı kaçırıp adınızı benim kara listeme yazdırdırız? "Dedim sonuna doğru tehtitkarlaşan bir ses tonu ile.

"Yüzüğe yaptığın büyü sayesinde onu sadece Rebekah Mikaelson aktifleştirebilir ve senin ona verdiğin kadar o da sana değer verdiğinden, senin buraya gelmen için yüzüğü kullanmazdı." Dedi sanki çok bariz bir şeyi dile getiriyor gibi.