[Red Wolf]■[Kızıl Kurt]■

Memory

(Görseldekinden yaşları daha büyük, dönüşmeden bir kaç ay önce olması gerekiyor yaşlarının normalde. Ama en yakın eski zamanlardan aile olarak bir bunu bulabildim.)

Çünkü onu çok iyi tanıyodum, ister izin veriyim ister vermiyim yine de bana Clarissa diye hitap edicekti buna hiç şüphe yoktu.

●○●

Elijah ile aramızda geçen kısa konuşmanın ardından, kütüphaneden ayrılıp birlikte Wade'i aramaya çıkmıştık ki bizim onu aramamıza gerek kalmadan o bizim ayağımıza geldi.

Aniden üst katın trabzanlarından Wade aşağı fırlatıldı,anlaşılan o ki Wade yine çenesini tutamamıştı ve Kol'un gazabına uğramıştı.

Ben daha kendime gelip Wade'in yanına geçemeden, Kol da onun arkasından trabzandan atladı "Hey, neler oluyor burda?" Diye bağırdım Kol'un dikkatini çekebilmek için, çünkü Wade'e o kadar konsantre olmuştu ki bizi fark etmedi bile.

Hızla Elijah'ın yanındaki yerimden ayrıldım ve yerde doğrulmaya çalışan Wade'in yanına gittim, çok merak ediyorum Kol'a ne demiş olabilir de karnında bir sandalye ayağından yapılmış bir kazık vardı.Üstelik onun daha yeni uyanmış olması lazımdı, o kadar kısa sürede ne yapmış olabilir ki onu bu kadar kızdırmış olsun.

"Wade, iyi misin ? Tanrım yine ne yaptın da seni bu hale getirdi Kol, sakın bir şey yapmadım deme ,çünkü senin ne bok olduğunu bilicek kadar uzun süredir tanıyorum!" Dedim karnındaki kazığı çıkarırken dişlerimin arasından öfkeyle.

"Ah ,Clary yavaş ol! Bu sefer gerçekten ben bir şey söylemedim, en azından onu sinir etmek için bir şey söylemedim. Hem daha yeni uyandım be kadın, ne demiş olablirim ki ?" Dedi son kısmını ise alt dudağını öne sarkıtıp gözlerini kırpıştırarak söylemişti, gerçekten de tam bir aptal.

Bu hareketi kesmesi için kafasına yandan çok ağır olmayacak şekilde geçirdikten sonra, dizlerimiz üstünde doğrulup elimi uzattım. "Salak salak hareketler yapma, ayrıca nabzını hala kontrol edemiyorsun gerizekalı. Yani yalan söylediğin kısımları anladım ama ona hangi doğruyu söyleyip de çıldırttın bilemiyorum gerçi." Dedim onu sertçe çekip kaldırırken.

"İnan bana gerçeğin sadece küçük bir kısmını söyledim." Dedi bana sarılıyor gibi yaparken kulağıma doğru fısıldıyor , bunu bu hareketi yaparken söylemesinin nedeni; diyerlerinin duymasını engellemekten daha çok, 'daha bilmediğiniz çok şey var' mesajı vermesi için yapmıştı.

O yüzden bende öfkeyle omzundan ittim ona ateş saçan gözlerimle cevabını verdim, o da anlamış olucak ki ellerini kaldırıp benden bir adım uzaklaştı ve ağzına fermuar çekiyormuş gibi yaptı.

"Evet Kol bu kanlı girişinizi neye borçluyuz? Üstelik Elijah beni Wade'in iyi olduğu konusunda 'temin ettikten' sonra, sana hiç asil abini yalanlamak yakışıyomu ama." dedim 'temin ettikten' kısmını ellerimi havaya kaldırıp görünmez bir tırnak işareti içerisine alarak söylemiştim.

Her ne kadar Elijah'ın şuan ki alaycı imamdan dolayı bana kızdığını bilsem de, kendime engel olamamıştım.

"Elijah da artık başkaları adına sözler vermemesi gerektiğini öğrenmeli o halde, değil mi?" dedi Kol da benim üstüme verdiği sözü kastederek, her ne kadar sözleri haklı olsa da olayın eski mevzulara kaymaması için hafifçe öksürüp Kol ile Elijah arasında olan ve gittikçe sertleşen bakışmayı böldüm.

"Evet Kol bir açıklama bekliyorm, ayrıca siz ikiniz neden bu manyağı zaptetmiyorsunuz ki?" diye sorum Kol'un biraz arkasında duran Rebekah ve Alex'e hitaben.