Prophecy

691 51 96
                                    

@uyuwakistemek @SuzanAltun0 bu bölümü, siz iki güzel okuruma ithaf ediyorum canlarım.

"Ne evi?" Dedi ah bir de saf ayağına yatmazlarmı, deliriyoru...

●○●

"Hadi ama tatlım, birbirimizi tanıyoruz. Sen bana bu haberleri verdiğinde ,ilk işimin buraya gelmek olucağını biliyodun. Yani bize bir ev ayarladığından eminim." Dedim sırıtarak, bir iki saniye sonra o da sırıtmaya başladı ve cebinden bir anahtar çıkartıp sallamaya başladı.

"Evet ayarladım, ama sadece senin içindi açıkçası birini de yanında getiriceğini hiç düşünmemiştim. Ev senin üstüne çoktan ayarlandı ,biliyorum davetsiz mirafirleri çok sevmezsin." Dedi göz kırparak onun bu imasına gözlerimi devirdim.

"Tamam, bir odada da Alexi kalır." Dedim gülümseyerek "Biliyormusun artık düzeltmeye bile uğraşmıcam." Diyip kollarını yukarı doğru kaldırıp, pes etmiş bir şekilde indirdi Alex.

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Meydana geldiğimiz de Diego önümüzde durdu, "Evet benden bu kadar. Dairen şu ileride ki cafenin üstünde, en üst kat şu tentelerle gölgelik alan oluşturulmuş yer var ya.. işte orası." Dedi ve anahtarı bana attı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

"Hey," diye seslendim ortadan kaybolmadan önce, durdu ve bana döndü ."Hizmetlerin için teşekkürler Diego, bu olay bittip de eve geçtiğimde bana bir uğra da hizmetlerin için daha düzgün teşekkür edebiliyim" Dedim. Kısa bir kahkaha attıktan sonra konuştu.

"Bak bu dediğini unutmam ,ona göre Clary." Dedi ve yoluna geri döndü.

Diego'nun dediği yer gerçekten çok güzeldi, bakalım içi de dışı kadar güzel mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Diego'nun dediği yer gerçekten çok güzeldi, bakalım içi de dışı kadar güzel mi?

"Hadi Alexi. Klaus ayılmadan biraz dinlenelim, sonra biraz yorulabiliriz."dedim ve yürümeye başladık.

Klaus Mikaelson

Ah boynum...bir dakika, ne!? Hemen ayağa kalktım. Tanrım gerçekten de boynumu kırdı ve gitti, inanamıyorum bende ona müsamaha göstermeye çalışıyordum!?

Sinirle bar taburesine tekme attım, böylece param parça oldu. "Ahh inanamıyorum, bunu ona en kötü şekilde ödeteceğim!! Benim şehrime geliyor, üstelik istenmediğini bilmesine rağmen, bir de benim boynumu kırıyor!?" Ben böyle söylenmeye devam ederken barın arkasından sesler gelmeye başladı.

Bir iki adım bar tezgahına yaklaştığımda, boynunu tutarak doğrulmaya çalışan Camille gördüm.

Onu tamamen unutmuştum.

Oysa asıl gelme amacım birinin ona asldırdığını duymamdı, gel gör ki ona saldıran da bizim biricik Clarissa'mız mış.

O küçük kızıl canavar gerçekten de çok değişmiş. Eskiden de çok güçlüydü ama o gücünü hiç kullanamazdı, cadı yanını daha baskın tutar ve onlarda bile ataları kızdıracak, doğanın dengesini bozacak bir şeyler yapmaya kesin bir dille karşı çıkardı. Bu da onu bütün gücünden mahrum bırakıyordu, salak küçük Clarissa ama şimdi çok değişmişti.
Gücünü kullanmaktan çekinmiyordu.

[Red Wolf]■[Kızıl Kurt]■Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin