4. BÖLÜM KIRIK KALBİN GAZABI

4.1K 213 21
                                    


Yüreğimde bir ateş vardı. gözyaşlarım kurumuş toprağı ıslatırken,ruhum,bedenim çekilmişti sanki.

'intikamımı aldım'

Zihnim onun sesini tekrarlıyordu. benim ne suçum vardı.

Bana bunu neden yapmıştı? gözyaşlarımı elimin tersi ile silerek ayağa kalktığımda etrafta hiç kimse yoktu her yer boş araziden ibaretti.

Buğulaşmış gözlerim ile evin içine girdiğimde dün akşam yaşadıklarımız gözümün önüne geldi.

Seni kullandı,intikamı içinmiş meğer.

İç sesim doğruları söyleyerek beni kahrederken gözümden düşen damlayı elimin tersi ile sildim.

Derin bir nefes aldığımda şimdi ne yapacağımı düşündüm.

Evim sandığım o tutsak kafese geri dönemezdim. dönsem bile izin vermezdi  üvey babam.

Peki ne yapacaktım?

Gözlerimden art arda gözyaşları düşerken içimdeki ateş alevleniyordu.

Peki bu hikayede yerim neydi benim?

Sarsak adımlar ile dolabın üstündeki telefonumu alarak annemi aradım.

Bir kaç çalışan sonra açıldı.

"Mavi annem nasılsın?"dediğinde bir damla yaş düşerken boğuklaşmış ve ağlayan sesim ile ona olanları anlatığımda önce bir sesizlik oldu.

Sonra diğer taraftan annemin ağlama sesi geldi.

"Annem nasıl sana kıydılar yavrum"hıçkırıkları beni ağlatırken annemi dinliyordum.

"Önce nerde olduğun ile ilgili konum at annem seni teyzenin yanına Şanlıurfa'ya gönderecem ben her şeyi öğrenene kadar orada kal annem "dediğinde görmese başımı salladım.

Anneme konum atıktan sonra telefonu ve ceketimi alarak evden çıktığımda kapını arkasında bidonu alarak dışarıya çıkarak evin içini sonra dışına benzin  dökerek gözyaşlarım eşliğinde ateşi evin içine fırlatığımda evde dün akşam gibi zahir ile birlikte yaşadıklarımız la küle döndü.

Son kez yanan ahşap eve bakıp ana yolla çıktığımda artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum.

1 hafta sonra...

Elimdeki dosyayı incelerken kulaklarımda mavinin sesi yankılanıyordu.

"Allah şahidim olsun bunu unutmayacağım sana da unuturmayacağım"

Beynimdeki sesler ile ayağa kalkarak gömleğin düğmelerini üsten bir kaç tane açtığımda nefes alamıyorum.

"Zahir gitme"

Hıçkırığı,gözlerimi kapattığımda onun saf temiz maçı gözleri belli verdi.

Gözlerimi açtığımda delirmek üzereydim.

Bir hafta olmuştu ama kılıçhan konağında veya onlardan biri  bir hesap sormaya veya şirketi basmaya gelmemişlerdi.

"Eyvah "diye giren arkadaşıma göz devirirken o ise karşıma geçerek.

"Mavi...konağa gitmemiş daha doğrusu annesi onu teyzesinin yanına Urfa'ya göndermiş"dediğinde anlamayarak ona baktığımda.

"Yaw anlasana zahir babası çocuğu istemiyor ama hala neden şirketi basmadıklarını anlamadım"dediğinde ben sadece bir baba nasıl olurda oğlunu evine almaz.

Ayağa kalkarak oda da volta attığımda

"Sende bunu istemiyor muydun?"dediğinde sehpanın üzerindeki vazoyu duvara fırlattım.

"Bu değildi o gidecekti konağa her şeyi anlatacaktı bütün Ürgüp e rezil olacaktılar kılıçhan soyadı"dedim ama istediğim gibi olmamıştı.

Kalbim neden bu kadar sıkışıyordu.

İstediğim bu değil miydi ?evet buydu ama neden böyle ağrıyordu sol yanım.

Omuzuna koyan elle baktığımda bana düz bir ifade ile bakıyordu.

"Bunu sen istedin zahir ama unuttuğun veya hesap edemediğin bir şey var."dediğinde anlamayarak ona baktığımda,gülümseyerek.

"Sen maviye bağlanmışsın "dediğinde elini itekleyerek kaşlarımı çattım.

"Saçmalama düşmanın oğluna aşık olacak kadar şerefsiz değilim"dediğimde yanıma gelerek.

"Bunun şerefle ilgisi yok bunun yüreğin ile ilgisi var "dediğinde zihninin içinde kaybolmuştu resmen.

Peki şimdi ne yapacaktım.kabulenecek mıydım yoksa boş verecek mıydım?

*********
Slm arkadaşlar bölüm geçikti biliyorum ama okul açıldı ve ben lise son öğrencisi olduğum için ders çalışıyorum umarım beni anlarsınız.
Bölüm her zaman atamasam da hikayelerimi bırakmayacağım.
Bol yorum ve oy istiyorum arkadaşlar.


İNTİKAM-MPREG+BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin