#Rafet el roman-adımla seslendi.
Kalp yarası
"Kapkara bir kışın ortasında terk etti beni"
Vicdan,öyle bir çıkmazdı ki sanki bir labirentte hapsolmuş gibi hissedersin.
Peki nefret vicdandan daha mı baskındı yoksa içindeki duygular mı?
Zahir Şerefoğlunu vurmuştum.
Karıncayı bile incetmeyen ben bir insanı vurmuştum.
Kapı açıktı.artık özgürdüm gidebilirdim.
Titrek bir nefes vererek evden çıkarak bahçe kapısına doğru giderken kalbim ve aklım savaşıyordu.
Kalbim onun gibi olmadığımı ona yardım etmeyi isterken aklım gitmemi beni nasıl o evde bıraktıysa bende şimdi ona aynısını yapmamı istiyordu.
Ve ben kalbimi seçtim.
Gözlerimden bir damla yaş gelirken eve yeniden girdiğimde zahir başını bana çevirerek.
"Sen gerçek değilsin "dedi.onu bırakıp gideceğimi zannediyordu.
"Ben sen değilim "dedim dizlerimin üstüne oturarak kan olmuş omuzuna baktım.
"Ne yapmam gerekiyor ölmemen lazım seni yaşatacağım her gün vicdan azabı ile bin kere öleceksin "dedim.
Önce yutkundu.alnına terler birikmişti.
Halsiz bir şekilde parmağını kaldırarak dolabı gösterdi.
"Malzemeler orada ama kurşunu çıkartman gerek.bu yüzden bıçağı ısıt yaranın içinden çıkart"dediğinde itiraz edecektim ki bunu zaman kaybı olduğu için dediğini yaparak malzemeleri getirdim.
Bıçağı şömine ateşinde ısıtarak gözlerim dolu bir şekilde gömleğini çıkartarak agžına bez yerleştirip bıçağı yaranın içine soktuğumda zahirin boğuk inlemesi odayı doldururken
Kurşunu çıkartarak önce yarayı temizledim sonra sargı bezi ile sararak ağrı kesici içirerek sirkeli su yapıp gece boyu alnındaki terzi silerken gözlerim yavaşça kapandı.Bedenimdeki uyuşuk ağrı ile gözlerimi açtığımda yanımda yatan mavi ile karşılaştım.
Siyah uzun saçları dağılmış bir şekilde uyurken yanakları kızarmıştı.
Bırakmamıştı,gitmemişti.
Ah ben sana nasıl böyle bir kötülük yaptım!
Elimi dağılmış yumuşak saçlarına koyarak okşadığımda içimdeki bu his beni git gide ona çekiliyordum.
Aslında çoktan çekilmiştim de benim haberim yokmuş.
Gözlerini yavaşça açarken birden geri çekilerek ayağa kalktığında elim hava da kaldı.
"Ağrın var mı?"dedi.göz ucu ile bana bakarken.baśımı iki yana salayarak.
"Yok"dedim.baßını salayarak mutfağa gittiğinde beş -on dakika sonra elinde bir kase çorba ve bir tepsi ekmek ile karşıma oturarak
Tepsiyi Kucağıma bıraktı."Ben yaralıyım bana yardımcı olsan"dedim.gözlerini bana çevirerek diğer elimi gösterdi.
"Diğer elini kulan"dediğinde pes etmeyerek elimi yalandan titretiğimde kaşığı elimden alarak kaseye batırarak dudaklarına doğru üfleyip ağzıma yaklaştırdığında bir kaç defa böyle içmeye başladım.
Gözlerine baktığımda sanki gözlerinde dalıp gidiyordum.
Mavi bana dünyanın en değerli insanı gibi hissettiriyordu.
Birden mavi okyanus gözlerin dolduğunda anlamayarak ona yaklaştığımda beni itti.
"Allah kahretsin"dedi bağırarak.ayağa kalktığımda anlamayarak ona baktığımda.
"Sen beni kaçırıyorsun ama bak burada napıyorum"dedi.
"Mavi"sözümü keserek bağırmaya başladı.
"Adımla seslenme bana sus sus,bırak....bırak beni artık bırak"dedi çıldırmış bir şekilde saçlarını çekerken hemen birden kollarımı beline dolayarak kendime çektim.
Çırpınıyordu,bağırıyordu ama sonunda pes ederek kolları iki yana düştüğünde ona sımsıkı sarıldım.
"Bir kere seni bıraktım ama bu sefer olmaz seni bırakamam "dedim.
Bu bir söz değildi bir yemindi.
💙💙💙💙💙💙
Çok ateşli başladık kjkgkgkgkgh.acaba ilerde ne olur eh bunu da diğer bölümde göreceğiz ha bu arada yeni bir karakter gelsen mi bence yelsin demi yeni bölümde görüşürüz bol oy ve yorum yapmayı unutmayın şekerler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM-MPREG+BXB
Teen FictionTAMAMLANDI. (DÜZENLENDİ) mavi kılıçhan: Üvey babası tarafından sevilmeyen sadece annesinin sevgisi ile ayakta duran interseksüel kılıçhan soyadının ve ailesinin tek varisi. zahir Şerefoğlu: babasının intikamını almaya çalışan anne ve babasız büyüy...