3 kitaptan oluşuyor.
Gizem. Romantizm.
Yetişkin unsurlar ve rahatsız edici içerikler bulundurabilir.
-
Aldemir Holding'in göbeğinde yaşanan bir cinayet ve çalınan evrakların ardından bütün gözler, şirketin genç ve başarılı CEO'su Zümrüt Aldemir'e...
"Lila da o zaman oldu, değil mi? Sen ortadan kaybolmadan önce."
"Evet," diye mırıldandı Zümrüt. "Doğum günümde ya da sonrasında. Bilmiyorum." Cenk bir tepki vermemek için kendisini gerçekten zor tutuyordu. Hala tam olarak anlayabilmiş değildi. "Rüya'yı bulduktan sonra onu himayeme aldım, bana olan benzerliği ciddi anlamda başımı döndürmüştü. Canım pahasına korudum onu. Seninle ayrıldıktan sonra tek başıma olduğumu anladım, bu yüzden aklımdaki plana daha fazla odaklanma zamanım oldu."
"Çünkü eğer bilseydim..."
"Eğer bilseydin her şey mahvolurdu." Zümrüt bunu söylerken ifadesizdi. Cenk bu söylediğine farklı anlamlar çıkarabilirdi ama Zümrüt o an Berkan'ı ima ediyordu. Eğer Cenk o gece ondan ayrılmasaydı Zümrüt muhtemelen her şeyi ona anlatıp kendi planını kendi mahvedecekti. Sonrasında da babasının öldürüldüğüne dair kanıtlar bulduğunu anlattı, Ankara'dayken bir sabah ortadan kayboluşunu da. Cenk'ten beklediği tepkiyi alamadı. "Babamı öldürmüşler, Cenk. Yani bu adamlar senelerdir ortalıkta ve benimle uğraştıkları gibi muhtemelen babamla da uğraşıyorlardı. Dedem de işin içinde. Peşlerine düştüm bu yüzden. Ortadan kaybolduktan sonra sahte bir kimlikle Fransa'ya, inlerine gittim." Saçlarını geriye atıp elbisesinin omzunu indirdi ve hemen köprücük kemiğinin biraz altında duran yarayı gösterdi. "Ormanda çatışma çıktı, vuruldum."
Cenk sonunda ona yaklaştı. Çatık kaşları ve büyümüş göz bebekleriyle Zümrüt'ün kapanmış yarasını inceliyordu. Gerçekten de vurulmuştu. "O zamanlar hamileydin. Hamile halinle çatışmaya mı girdin?" Afalladı. "Tek başına bu işlere mi kalkıştın?"
"Tek başıma falan değildim. Kaya vardı. Defne vardı. Ozan vardı. Kendimi nasıl savunacağımı da çok iyi biliyordum. Döner dönmez de tedavi oldum işte." Göz devirmeden edemedi. "Neyse, nerede kalmıştım? Demir'i kaçıran adamlardan birisi yakalanmıştı hatırlıyorsan. Adamla konuştum. Nezaretteyken yani, adamı gidip gördüm. Bana ne dedi biliyor musun? Samet'e selam söyle." O gün daha dün gibi aklındaydı Zümrüt'ün. Yaşadığı yıkılışı çok iyi hatırlıyordu.
