3 kitaptan oluşuyor.
Gizem. Romantizm.
Yetişkin unsurlar ve rahatsız edici içerikler bulundurabilir.
-
Aldemir Holding'in göbeğinde yaşanan bir cinayet ve çalınan evrakların ardından bütün gözler, şirketin genç ve başarılı CEO'su Zümrüt Aldemir'e...
Yorum ve görüşlerinizi eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar dilerim!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eylül 2020: Zümrüt Aldemir intihar ettikten üç ay sonra.
"Allah kahretsin!"
Zümrüt elindeki hamilelik testini odanın diğer tarafına fırlattığında bağırışları duyarak içeriye giren Defne, büyük bir kafa karışıklığıyla bir Zümrüt'e bir de Zümrüt'ün fırlattığı teste baktı. Testi gergin bir şekilde ters çevirdiğinde, "Çift çizgi!" demişti heyecanla. "Gerçekten hamilesin!"
"Biliyorum Defne!" Ufak odanın içinde oradan oraya volta atmaya başladığında Defne onu durdurup karşısına aldı. "Defne ben... Ben ne yapacağım? Ben bununla ne yapacağım?"
"Sakin ol," Defne arkadaşını kollarından sımsıkı yakaladı. "Çok güzel bir şey bu Zümrüt. Çok ama çok güzel bir şey. Anne oluyorsun. Sen anne oluyorsun." Zümrüt'ü nazik bir şekilde üçlü koltuğa yönlendirdi.
Zümrüt'ün ise sakinleşmek gibi bir düşüncesi yoktu. Bu başına gelenin bir lütuf mu yoksa kocaman bir bela mı olduğunu bilemiyordu. "Ben bunu yapamam Defne. Ben hazır değilim, devamlı olarak kaçarak, saklanarak da hazır falan olmayacağım, sen çok iyi biliyorsun bunu!" Arkadaşının onu anlayacağından neredeyse emindi. "Ben böylesine bir durumdayken nasıl kendi çocuğumun da hayatını mahvederim?"
"Sen bir şey yapmayacaksın," Defne, Zümrüt'ü bu bebeği istediğini bilecek kadar iyi tanıyordu, özellikle de ilk bebeğini kaybettiğinden beri bu ihtimalin aklından geçtiğini biliyordu. "Bebeği aldırmaya kıyamayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz. Bu bir mucize, Zümrüt. Haftalardır çok ağır bir şekilde antrenman yapıyorsun, bebeğin düşmemiş olması çok büyük bir mucize." Aralarında birkaç dakikalık bir sessizlik yaşandığında Defne tekrar lafa girdi. "Cenk'in... Değil mi?"
Zümrüt büyük bir mahcuplukla başını salladı. "Doğum günümden sonra oldu her ne olduysa. Peşimden Ankara'ya geldiğinde... Korunmayı düşünemedim, zaten sonrasında üst üste saldırılar yaşandı. Siz de oradaydınız..." Yüzünü ellerinin arasına aldı. "Tek başıma böyle bir işe girmekten korkuyorum. Hiçliğin ortasındayım, kimse varlığımın farkında bile değil, bir de üstüne her şeyin ortasına bir bebek doğurmak..." Yüzünü ellerinin arasına aldı. "Berkan bu bebeği yaşatmaz."
