24

9.3K 316 717
                                    

Elini saçımı okşamak için yaklaştırdığında kafamı geriye doğru çektim. Hiç bir şey demeden ağlayarak gittiğinde dizlerimi kendime çekip kelepçeli olmayan sağlam elimi dizlerime dolamıştım.

Başım o kadar dönüyordu ki bayılacaktım neredeyse. Büyük bir ihtimalle açlıktan ve susuzluktandı. Yemeklerini boğazıma sokmazdım ama su içmem gerekiyordu.

"BİRİNİZ İÇERİ GELSİN."

Kapının kilidi açıldığında içeri Baybars girdi. Yanıma adımladığında konuşmaya başlamıştım.

"Su istiyorum. Belki bilmiyorsundur diye söylüyorum tasla getirip önüme atma sakın farkında değilsiniz belki ama köpek değilim ben."

Son cümlemi tasmalı elimi havaya kaldırmaya çalışarak söylediğimde
bir şey demeyip dışarı çıkmıştı. Elinde bir tane su şişesiyle yanıma geldiğinde elinden alıp kapağını açtım. Bir kaç yudum içtiğimde hala bana bakarak başımda dikilen Baybars'a kaşlarımı çatarak bakmaya başlamıştım.

"İlla benim mi söylemem gerekiyor defolup gitsene."

"Elini çözmek için Server abiyle konuşayım istiyorsan. O bir şekilde halleder."

"İstemez. Sizden gelecek yardım Allah' tan gelsin. Senden yardım isteyen olmadı."

Bir şey demeyip kapıya doğru gittiğinde konuşmaya başladıım.

"Bu hallerinden hoşlanmadım Baybars. Bir haller var sende, canını düşünüyorsan uzak dur benden."

Dediklerimle bana döndüğünde asık suratıyla konuşmaya başladı.

"Benim halim itten beter zaten Gazel, birinin bir şey yapmasına gerek yok. Kim sevdiği kişiyi çaresiz bir şekilde bir başkasına teslim edip, hiç bir şey yapmadan acı cekişini izler ki."

Anında kulübeden çıktığında dediklerini düşünüyordum. Bu beyinsiz mal beni mi seviyordu. Bir o kalmıştı başıma üşüşmeyen tam olmuştu yani. Neydi bu çektiğim benim ya hiç bir yerde tanımı da yoktu.

Bu salaklar için aşk neydi çok merak ediyordum. Aşk korumaktı, güvenmekti, zorlamamaktı ve yeri geldiğinde vazgeçmekti.  Onlar her imkansızı aşk sanıyorlardı. İmkansız olan güzeldi onlar için.

Başımı duvara yasladığım gibi yere oturduğumdan dolayı ağrıyan vücudumu görmezden gelip uyumaya çalıştım. 1 saatin ardından kulübenin kapısının açılmasıyla Gencer girmişti içeriye.

"Sevgilim seni buraya kelepçelediğim için özür dilerim."

Bana yaklaştığında geri çekilmemle
cebinden çıkardığı anahtarla kelepçeyi açmıştı.

Gazel/Gencer temsili;

İstemediğim halde kollarımdan tutup ayağa kaldırdığında geri çekilip karşısına geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İstemediğim halde kollarımdan tutup ayağa kaldırdığında geri çekilip karşısına geçtim.

"Gidiyoruz buradan."

Özgürlüğe DüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin