Özgürlüğe Düş

31

Bir kaç sohbetten sonra Gamze ayağa kalktığında Hakan da kalktı.

"Yarın kına gecesi var canlarım. Biz yatıyoruz. Siz de yatın bence."

Sırıtarak konuştuktan sonra yukarı çıkmaya başladıklarında bende ayağa kalkıp Pusat'ın elini tutup çekiştirmeye başladım.

"Kalk."

İnadına kalkmadığında elini bırakacakken sımsıkı tutup bırakmamıştı. Yukarı çıkmaya başladığımızda odaya girdiğimiz gibi üstümüzü değiştirip direk yatağa atmıştık kendimizi. Bu günün yorgunluğuyla kendimi uykunun kollarına bıraktığımda son hatırladığım Pusat'ın başımdan öpmesiydi.

☯️☮️☯️☮️☯️☮️☯️☮️

Yanağıma konan öpücükle uyandığımda öpen kişiyi itip yatakta geri gittim. İçimdeki korkuyla yavaş yavaş ayıldığımda görüşümde netleşmeye başlamıştı.

Pusat kaşları çatık damarları sinirden çıkmış korkutucu bir şekilde beni korkutmamak için yatağın en uzak köşesine oturmuş ayılmamı bekliyordu.

"Pusat."

"İyi misin meleğim?"

Ne kadar sinirli olsada sakin konuşmaya çalışıyordu, farkındaydım.

"İyiyim iyiyim sorun yok. Kabus gördüm de."

Yatakta emekleyerek yanına gidip kollarımı boynuna doladım. Belimi sımsıkı kavradığında sinirlendiği gerilen vücudundan belliydi.

"Korkma meleğim yanında ben varım."

Başımı salladığımda üzülmesin diye konuyu değiştirdim.

"Kına var bugün. Farklı farklı yerlerde olacağız ya ,sen yinede çok yakışıklı olma."

Yüzüme bakıp sırıttığında konuşmaya başladı.

"Otel'in yan yana duran iki farklı salonlarında olacağız. Ben seni daha fazla uzağa göndertmezdim zaten."

Başımı salladığımda yanağımdan öpüp kıskanç demişti. Kollarından çıktığımda ayağa kalkıp omuzuna almıştı beni.

"Hiç sevmiyorum şu işi yaaa. Belin ağrımıyor mu senin. Hemen indir beni. Bak çok uzunsun düşürürsün falan."

"Bende sen sevmiyorsun diye yapıyorum ya zaten. 50 civarı kızsın kolum kadarsın düşürmem korkma. Dalga geçtiğini de anlamıyorum sanma."

Dediğiyle elimi saçına getirip çekmeye başladım.

"Yolarım saçlarını. Herkese de anlatırım."

"Kıyamazsın."

"Yoo bal gibi de kıyarım."

"Kendimden biliyorum."

Dediği şeyle saçını çektiğimde gülüp kapıdan dışarı çıktı. Kapıyı tutup gitmemeye çalışıyordum.

"Pusat ya  indir beni. Levent abi bile güldü ya geçende. Rezil etmesene beni."

"Sevgilim değil misin niye rezil oluyorsun."

"Oyuncak mıyım ben Pusat? Kucağında gezdiriyorsun. İndir ya beni konuşmam bak."

"Meleğim sinirlenince çok tatlı oluyorsun. İnadına yapıyorum. Ayrıca senin inadının tek çıkar yolu bu oluyor."

Yere indirdiğinde sırıtıyordu. Elimle omuzuna vurup yürümeye başladığımda gelip elimden tuttu.
Merdivenlerden inerken her zamanki sert mizacını takdığında bazen şaşırmadan edemiyordum. Benim yanımda farklı dışarda çok farklıydı.