55

253 11 1
                                    


Gözlerimi açtığımda hastanede uyuyarak geçirdiğim üç günlük işkence artık canıma tak etmişti. Bugün kesinlikle çıkıp gitmek istiyordum. Ecevit dün taburcu olmuştu. Pusat ne kadar kızsada Ecevit bir şekilde çıkmıştı hastaneden. Herkesi zar zor göndermiştik. Pusat camın kenarında dışarıyı seyrediyordu. Yüzünü bana döndürdüğünde anında yanıma gelmişti.

"Günaydın meleğim. Ağrın var mı?"

Başımı hayır anlamında salladığımda yanağımı okşayan eline öpücük kondurmuştum. Bu ruhsuz , konuşmayan , acı çeken hallerim onu öldürüyordu farkındaydım ama elimden başka türlüsü gelmiyordu.

"Gidelim."

Dediğim şeyle bir müddet yüzüme baktığında başını olumlu anlamda sallamıştı. Gitmek istiyorsam gideceğimi biliyordu.

"Yaman!"

Sertçe kapıdaki Yaman'a seslendiğinde içeriye giren Yaman'la konuşmaya başlamıştı.

"Çıkış işlemlerini hallet. Doktora da söyle gelsin."

"Tamamdır abi."

Yaman odadan çıktıktan yaklaşık 5 dakika sonra kapı çalındığında doktor girmişti içeriye.

"Bu ne acele Gazel  biraz daha dinlemen gerektiğini biliyorsun."

"Boğuyor beni burası. Evde dinlenirim."

Dediğimle çaresizce başını sallamıştı.

"Pusat bey reçetedeki ilaçları mutlaka yazılan talimatlara göre içsin, aksatılmasın lütfen. Yaralı bölgelere pansuman yapıp morarık bölgelerede reçetede yazdığım kremden uygularsınız. Geçmiş olsun."

Odadan çıktığında ayaklanmıştım. Pusat'ın yardımıyla banyoya girdiğimde elimi yüzümü yıkamıştım. Kafamı kaldırdığımda karşılaştığım yüzümle anında gözlerimi kapadığımda Pusat beni yavaşça kendine çevirmişti. Yüzüm gözüm her tarafım morarmış, şişik ve patlak şekildeydi.

"Ağlama Gazel, lütfen. Geçecek hepsi bütün yaralarını tek tek saracağım. "

Başımı salladığımda tek hamlede kucağına almıştı beni. Hastaneden çıktığımız gibi beni arabaya bindirdiğinde yanıma oturdu. Yaman arabayı çalıştırdığında yola koyulmuştuk. Camdan dışarıyı seyrederken başımı Pusat'ın omuzuna yasladım. Sadece eve gidip yatağımda dinlenmek istiyordum. Pusat elini kaldırıp saçımı okşamaya başladığında gözlerimi kapamıştım.

Sessizlikle akıp giden yol arabanın durmasıyla sonlandığında Pusat arabadan indiği gibi yavaşça beni de indirmişti. Levent abi koşarak yanımıza geldiğinde Pusat'a saygıyla verdiği baş selamından sonra direkt bana dönmüştü. Gözleriyle iyi olup olmadığımı soruyordu sanki. İçini ferahlatmak için kendimi gülümsemeye zorladığımda gözümü sıkıca kapatıp açmıştım.

"Dinlenmesi gerekiyor."

Pusat'ın konuşmasıyla beni yavaşça kucağına alması bir olmuştu. Eve girdiği gibi merdivenlere yöneldiğinde yavaşça odaya doğru yönelmişti.

"Sana duş aldırmamı ister misin meleğim?"

O kadar temizlenmek istiyordum ki nazikçe sorduğu soruyu başımı sallayarak onaylamıştım. Beni yatağa oturttuğunda giyinme odamıza girdi. İki dakika sonra elinde kıyafetlerle çıktığında yavaşça ayağa kalkmıştım. Adımlarımı banyoya yönelttiğimde ,kıyafetlerden bir kaçını eline alarak gerisini yatağa bıraktığı gibi yanıma gelmiş ve beraber banyoya girmiştik.

Kıyafetleri kenara bıraktığında üstümü çıkarmama yardım etmişti.

"Yaralarına gelmemesi gerekiyor. Bu yüzden en azından saçlarını ve kesik olmayan bölgeleri temizleyebiliriz ancak."

Özgürlüğe DüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin