Özgürlüğe Düş

17

Bir süre sessizce çimlerde oturmaya devam etmiştik. Bize seslenen Merzat ile evin içine girdiğimizde Pusat da kaşları çatık bir şekilde koltuğunda oturuyordu. Hep o köşedeki tekli her halinden kalite akan koltukta oturuyordu. Dayanamayıp Lavin'e sorduğumda onun koltuğu olduğunu ve kimseyi oturtmadığını söylemişti.

Gün çoktan doğmuştu. Gece yaşadığım olaydan sonra kimse uyuyamamıştı zaten. Biz de Lavin ile bahçede geçirmiştik bir kaç saatimizi.

Pusat'ın konuşmasıyla dikkatimizi ona verdik.

"Merzat'la birazdan çıkacağız. Korumalar evin etrafında olacaklar. Güvenliği arttırdım. Ecevit ve Yaman yanınızdan ayrılmayacak."

Lavin ile onayladığımızda Merzat girmişti söze.

"Abi akşamki davete gidecek miyiz?
Senin orada olman gerekiyor."

"Bakarız."

Pusat'ın verdiği cevapla ben girmiştim söze.

"Benden sebep mi gitmiyorsunuz yoksa."

"Evde tek kalamazsın."

Pusat'ın net cevabıyla kaşlarım çatıldı.

"Güvenliği arttırdığını söyledin ya.
Hem bu davet işi ne Merzat."

Sorduğum soruyla Merzat direk konuşmaya başlamıştı.

"Bu tür davetler sık sık olur. Masadakilerin yaptığı işler farklıdır. Masada bulunan herkes birbirinin ortaklarını yaptığı işleri az çok bilir. Bu davetler de o yüzden düzenlenir. Kimlerle çalışılıyor, ortaklar kimler falan. Herkes birbirinin ailesini tanır. Pusat da masadakilerin lideri. Onun genellikle bu davetlere katılması gerekiyor. Bizde Pusat'la çalıştığımız için gidiyoruz."

Dediklerini onayladığımda Pusat'a hitaben konuşmaya başlamıştım.

"Önemli bir davetmiş işte üçünüzde gidiyorsunuz."

"Sen de geleceksen neden olmasın."

"Pusat hadi geldim diyelim. Aileden değilim , iş ortağın değilim. Hangi sıfatla gelecekmişim."

"Benim yanımda geliyorsun bir sıfata ihtiyacın yok, bu bir. Yeni avukatımız olarak geleceksin bu da iki. Herkes de kimdensin daha iyi anlamış olur."

Dedikleriyle yerimde dikleştim.

"Şu an için avukatlık yapacağımı zannetmiyorsundur diye düşünüyorum."

"Şu an için yapmayacaksın zaten. Çalışacak değilsin. Ama ilerisini bilemem."

Başımı salladığımda tekrar konuşmaya başlamıştım.

"Gencer de masadan. Orada mı olacak . Bir günüm huzurlu geçsin istiyorum artık."

Lavin eliyle omzumu sıvazladığında Merzat girdi söze.

"Gelemez o çıkmaz ininden. Pusat'ın gördüğü yerde onu geberteceğini biliyor. Bu günkü toplantıda da büyük ihtimalle kaybedecek."

Başımla onay verdiğimde Lavin ellerini çırparak ayağa kalkmıştı.

"Şu sitresli acı dolu günlerimizde bu bize iyi gelecek tatlışlarım. Gazel aşkomla bir kaç bir şey alır hazırlık yaparız."

Pusat ayağa kalktığında Merzat da kalkmıştı. Kapıdan çıkmadan önce Pusat Lavin ve bana bakarak son sözlerini söylemişti.

"Dışarı çıkıp alışveriş falan yapmayacaksınız. Lavin bir şeyler getirt seçin içinden. Geldiğimizde hazırlanıp çıkacağız."

İki davar da çıkıp gittiğinde benim işime gelmişti aslında, bu halde gezemezdim. Ama söyleme şekli çok kabaydı. Hadi ben hiç bir yerime takmıyordum ama Lavin narin bir kızdı ve hemen üzülüyordu.