Gazel'in sıradan ilerleyen hayatını altüst eden takıntılı ve saplantılı Gencer Kaya , Gazel'e gerek yaptığı eziyetlerle, gerekse psikolojik şiddetle hayatı zehir ederken Gazel'in elinden gelen tek şey umuduna tutunup teslim olmamaktı... Kaçırıldığı...
Makyajımı çok sade yapmaya başladığımızda imam nikahı olacağı için onlar da abartmamak taraftarıydı. Saçlarımı arkadan dağınık bir topuz yapıp ön tutamlarımı saldıklarında nikah kıyafetimi giyinmek için giyinme odasına girmiştim. Ayakkabılarımı da giyindiğimde hazırdım.
Giyindiği nikah elbisesi ve ayakkabısı;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinme odasından çıktığımda Lavin ile Gamze de hazırdı. Onların günlük halleriydi zaten asıl hazırlıkları düğün içindi.
"Yaa çitlembiğim benim ne güzel olmuşsun sen öyle ya. Gelinlikle düşünemiyorum."
Lavin'in söyledikleriyle gülümsemiştim.
"Hayatım gerçekten çok güzel olmuşsun."
"Teşekkür ederim canlarım benim."
Kapıdan dışarı çıktığımızda merdivenlerden dikkat ederek aşağıya indiğimiz gibi masayı toplamış elinde saten bir masa örtüsünü örten Ecevit ve Yaman'ı görmüştük.
"Zahmet oldu size de ya. Teşekkür ederim."
Dediğimle bana baktıklarında gülümsemişlerdi.
"Ne zahmeti yenge ,ne demek. "
Yaman'ın dediğiyle gülümsemiştim. Kızlardan sebep rahat olamadıkları için alttan alttan ellerini çok güzel olmuş anlamında sallayıp göz kırparak dışarı çıkmışlardı. Canımdı onlar benim. Her şekilde arkamda durmuşlardı. Çalan kapıyla derin bir nefes aldığımda Gamze eliyle beni durdurup kapıyı açmaya gitti.
Nikah memuruyla gelen Pusatları gördüğümde tekrar derin bir nefes çekmiştim içime. Pusat yanıma geldiğinde başımdan öpüp elimi tuttuğunda sessizce konuşmaya başlamıştı.
"Sakin ol meleğim."
Başımı sallayıp tebessüm ettiğimde imam nikahı için hazırlanmış köşeye yürümüştük. Yeredeki mimderlere oturduğumuzda imam da karşımıza geçmişti. ömce mehr-i müeccel ve mehr-i müaccel'i söylememiz gerekiyordu. Ben mehir istemiyordum ama imam nikahında söylenmesi şarttı. Ben daha bir şey söylemeden Pusat girmişti söze.
