15 - Ateşkes

161 9 7
                                    

Hellö, yine biz geldik!

Ben Hera bebişlerim.

Bölüm şarkımız: Mother Mother - İt's Alright

Keyifli okumalar aşklarım 💋💋

"Canımı acıttığının farkında mısın tatlım?" diye kolumun altında homurdanan Melinoe'a yapmacık bir gülümseme göndererek gözlerimi olumlu anlamda kapadım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Canımı acıttığının farkında mısın tatlım?" diye kolumun altında homurdanan Melinoe'a yapmacık bir gülümseme göndererek gözlerimi olumlu anlamda kapadım. "Tabii ki de farkındayım Millie, sana da terapi gibi gelmiyor mu?" diye mırıldandım sahte gülümsemeyle karışık bir sesle ve merdivenlerin basamaklarını teker teker inmeye çalıştık. Onu revire kadar taşımak her zamanki gibi bana kalmıştı.

"Ya ne demezsin, saat başı işkence laneti yedikten sonra resmen bir bahar esintisi yarattın hayatımda." diye sızlandı acıyla karışık alayla. Gözlerimi devirdim ve adımlarımı hızlandırdığımda nihayet koridora inebilmiştik. Koridorun hemen sonunda bizi bekleyen bir kalabalığın olacağını hesaba katmamıştım tabii.

Başta Theodore olmak üzerine hepsi birden hareketlenerek önümüzü kestiğinde hepsinin gözlerindeki merakı görebiliyordum. Theodore endişeli, Draco ifadesiz ve Luna ise korkmuş görünüyordu. Biz duraksadığımızda hemen ardımızdan gelen Harryler de duraksamak zorunda kalmıştı.

"Ne olduğunu anlatacak mısınz artık, ne bu halin kızım?" diye isyan edercesine konuşan Theodore, endişeyle Melinoe'u süzdü. Melinoe, gülümseyerek bir şey diyecekti ki vücudunda gezen acı tekrar baş göstermiş olacak ki yüzünü buruşturarak dudaklarını birbirine bastırmış ve Theodore'un omzuna tutunmuştu. Tehodore, bir çırpıda kucağına aldığında bana kısa bir bakış atarak yolunu revive çevirdi. "Başından beri revire gitmemen saçmalık, çıkın yolumdan." diyerek önündeki kalabalığı dağıtmıştı.

"Bunun altından da siz çıkmayacaksınız, değil mi?" diye gözlerini kısarak Theodore'un ardından Harry'nin üzerine yürüyen Pansy'yi kaşlarımı çatarak durdurdum. "Alakamız bile yok." diye karşılık verdi hemen Hermione, Draco ise kaşlarını çatmış Pansy'ye bakıyordu. "Sakin ol Pansy." diye mırıldandı ortamı yatıştırmak istercesine. O ne olduğunu zaten biliyordu. Yüzüne bile bakmadan Harry'ye döndüm ve Melinoe'un peşinden gitmek için hareketlendim. Kalabalık da Draco hariç dağılmaya başlamıştı. "Soracağım birkaç soru var, benim de revire gitmem gerek. Size iyi geceler." diyerek göz kıptığımda gülümsedi ve elini ensesine götürerek sırıttı. "İyi geceler." diye mırıdanarak Ron ile beraber uzaklaşmaya başladılar. Draco ile kısa bir an için göz göze gelsek de pek uzun sürmemişti. Yüzümdeki gülümseme yavaşça silindi ve önüme dönerek Theodore'a yetişmek için hızlı adımlarla yola koyuldum.

Revirin önüne vardığımda içeriden gelen bağırışma sesleri, kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Aralık kapıdan içeri girdiğimde gördüğüm manzaraya pek de şaşırmamıştım. Luna, ciddiyetle kollarını önünde birleştirmiş, hesap sorarcasına revir yatağında yatan Melinoe'a bakıyor; Theodore, kenarda kaşlarını çatmış onları izliyordu. Olaya daha çok seyirci gibiydi. Madam Pomfrey ise ortalıkta değildi.

No Time To Die / HogwarstHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin