YENİ BÖLÜM GELMEYELİ ÇOK OLDU KUSURA BAKMAYIN ♥
Oldukça yorucu bir gündü. Bu yüzden, mezarlıktan ayrılarak uyumak için eve gittim.
————————————————————————————————————-
Sabah, Kevin'in bana seslenişini duyarak uyandım. Uyanmıştım ama gözlerim hâlâ kapalıydı. '' Efendim, Caroli-'' bir dakika. Beni neden Kevin uyandırmaya çalışıyordu? O burada ne arıyordu ? Yoksa... dün?! Yok artık!
Hızla gözlerimi açarak doğruldum. Ama....bu nasıl olur? A-ada-da-ydım. Evet, Adadaydım. Nasıl? Evde olmam gerekiyordu. Evdeydim. Buradan kurtulalı çok olmuştu. Peki.. neden buradaydım? Aklımda binlerce soru..
Hemen, merakla Kevin'a seslendim:
- K-kevin? Neler oluyor?
Kevin, sevinçle yanıma koşarak bana sarıldı:
- İnanmıyorum! Uyanmışsın.
Şokun etkisiyle sarılmasına karşılık vermeden devam ettim:
- Uyanmışsın derken?
- İki gündür uyuyorsun.
- Ne?! Ne uyuması?
- Ya.. birşeyler oldu.. işte.
- Ne oldu?
- Hatırlamıyor musun? Beni korkuttuğun için kafana odunla vurdum.
- Oha, Kevin!
- Elimde olan birşey değildi.
- Peki... nasıl tekrar buraya geldik?
- ''Tekrar '' geldik derken?
- Hani.. mezarlık filan olmuştu ya..
- Ne mezarlığı ? Anna, kaç aydır buradayız. Yoksa..hafızanı da mı kaybettin sen?!
- Saçmalama.. Hani şişe çevirmece? Paul? Hatırladın mı?
- Anna. Rüya görmediğine emin misin?
- Eminim.. Bence sen hafızanı kaybetmişsin. Ben değil. Onca şeyi hatırlamıyor musun cidden ?
- Hayır. Kaybetmedim. Hiç kurtulmadık, Anna. Ama, madem kurtulmuşuz keşke gerçek olsaydı.
- Peki.. Caroline ve Emily nerede?
- İki gündür uyuyorsun dedim, aylardır değil. Gitmişlerdi ya, hatırladın mı?
- Evet.. Ama..sanki 3-4 haftadır uyuyormuşum gibi geldi. Sanki.. gerçekten rüya değilmiş gibi.
Kevin'la uzunca bir sohbet ettikten sonra, birşey fark ettim. Ona karşı birşey hissetmiyordum. Yani, arkadaşım gibi görüyordum onu. En son rüyamda onu öptüğümü biliyorum ama.. rüyaydı işte. Gerçek değildi.
Kevin:
- Ee, şu mezarlık olayını anlatmayacak mısın? Neymiş o?
- Ö-önemli birşey değil..
- Öyle diyorsan önemlidir. Hadi, söyle.
- Ya.. işte öpüşüyorduk filan.
- İşte.. şimdi gerçek olmasını daha çok istedim. Bir de.. Paul'u mu gördüm demiştin?
- E-evet?
- Nasıl gördün?
- Çıplak. Aahahahafggj
Ben gülme krizlerindeyken, Kevin'in hiç gülmediğini ve oldukça ciddi durduğunu fark ettim. Boğazımı temizleyip devam ettim:
- Saçmalama...espiri yaptım.
- Bir de bana diyordunuz. Seninkiler daha beter.
- Senle uzun süre aynı yerde kalınca bana da bulaştı.
- Ee, nasıl gördün peki Paul'u? '' Gerçekten? ''
Doğruyu söylemek zorundaydım. Yalan söylemek hoşuma gitmiyordu. Eninde sonunda ortaya çıkardı zaten.
- Şey.... Onunla çıktığımı gördüm?
...
BİRAZ KISA OLDU AMA YENİ BÖLÜM ÇABUK GELİCEK ♥ :*
MEDYA: KEVİN