Kevin ve ben saatler boyu yüzmüştük. Bir o yana bir bu yana yüzüp duruyorduk. Sonunda, ümidimizi kesmiştik. Sanırım, artık bu adada kalacaktık.
Beni merak ettirende, şu an Caroline ve Emily'nin ne yapıyor olduğu.
- EMİLY -
Polisler, bize iki gün önce Kevin ve Anna'yı arayacaklarını söylemişlerdi. Aramaya çıktılar fakat; ne yazık ki onları bulamadıklarını söylediler. Acaba onlara ne olmuştu? Geri gelecekler miydi?
Şu an Caroline ve benim tek düşündüğümüz şey bu soruların cevabı. Ben derin derin düşünürken birden bire Caroline konuştu:
- En son gemiye binmişlerdi. Sonra da yok oldular...
Caroline'nin sözünü kesmek zorunda kaldım:
- Bu konuyu önceden de tartışmıştık zaten. gemiye binip de kaybolan kaç kişi biliyorsun?
- Kaybolan yok ama, ölen var.
- Ne? Onlar ölmedi.
- O zaman bir buçuk haftadır bunlar nerede? Polisler bile bulamadı.
- Bilmiyorum.
- Belki de, gemiye binecekleri yerdeki görevli ile konuşmalıyız. Belki bize yardım edebilir.
- Ciddi misin? Polisler konuşmuştur onlarla bile. Herhangi birşey öğrenmiş olsalardı bize söylerlerdi zaten.
- Emily, neden hiçbir yol denemek istemiyorsun? En azından bi soralım. Belki bizi aydınlatacak birşey diyecekler?
- Tamam.
Sonunda Caroline'nin ısrarlarına dayanamayıp kabullenmek zorunda kalmıştım. Hemen sahile doğru gitmeye başladık. Oraya varmamız sadece on dakika kadar sürmüştü.
Caroline, görevlinin yanına gitmişti:
- Merhaba, yaklaşık bir buçuk hafta önce gemiye binmek isteyen bir kız ve bir erkek arkadaştan bahsedeceğim size. Ada turuna gideceklerdi. Erkek olan kumral saçlı uzun boylu biri, kız olanı da açık kızıl saçlı çilleri olan biri. Tanıdık geldi mi?
- Aaa, evet. Hatırlıyorum. Şu korkak kız.
- Korkak mı? Herneyse. Onlar gemi'ye bindikten sonra ne oldu? Garip birşey oldu mu?
- Evet, herkesin kafasını karıştıran şey de bu. Onlar en son gemiye bindikten sonra kişi sayısında iki kişi az çıktı. Duyduğuma göre de onları da bulamamışlar. Acaba ne oldu?
- Biz de bilmiyoruz. Neredeyse iki hafta olacak, onları bir türlü bulamıyoruz.
- Ah, olamaz!
- Ne? Ne oldu?
- Kuş beyinli David yüzünden olmuş olmalı! Ama kesin mi bilmiyorum. Bekleyin bu jet ski araçlarını kontrol edeceğim.
Caroline ve ben adamı beklerken birbirimize tip tip bakıyorduk. Bİr süre sonra adam konuştu:
- Maalesef. Arkadaşlarınız şu an hayatta bile olmayabilir.
- Ne oldu söylesene ? Kaç saattir oyalayıp duruyorsun bizi.
Caroline çok sinirlenmişti ve aynı zamanda korkuyordu. Hayatlarına zarar geldiğinden şüphelenmeye başlamıştı. Sonunda, adam ağzındaki baklayı çıkarmıştı:
- Bu araçlardan birisi hasarlıydı. David'e onu yaptırmasını ve kaldırmasını söylemiştim.
- Hiç, aklıma birşey geldi. Ama gemi hasarlıysa oradaki kimse dönemezdi öyle değil mi? Yani, Kevin ve Anna ayrı bir yere mi gitti.
- Hayır, gemi hasarlı değil, kendi kendime konuşuyordum. Jet ski arızalıydı. Ada turuna giden 5 kişiye jet ski verilmişti.
Caroline'la birbirimize şaşkınlıkla baktık. Sanırım ne olduğunu anlamıştık, Kevin ve Anna bozuk olana binmişlerdi ve sonrasında kaybolmuşlardı.
Caroline:
- Olayı çözdük, teşekkürler.
- Olayı çözdük mü? Hahaha, nesin sen dedektif falan mı?
- Fazla polisiye izlemekten oluyor bunlar tatlım. Aklımda, müthiş bir plan var.
- Neymiş?
- Ama, bu planı uygulamaktan korkmayacaksın, anlaştık mı ?
- Anlaştık.
- ANNA -
Kevin ve ben, sonunda buradan çıkamayacağımızı anladık ve tekrardan adaya doğru yüzmeye başladık.
Birden, sanki bir ayı'nın çıkarmış olduğu kükreme sesi gibi bir ses duydum.:
- Kevin, sesi duydun mu?
- Evet, karnımdan geliyordu. O kadar acıktım ki...
Herhalde, Kevin geğirirse etrafımda ejderha var felan zannederdim.....
Bir süre sonra uzun uzun yüzdük ve adaya vardık.
- Kevin,inanmıyorum, adada birileri var.
- Aa, evet. Belki de sonunda bizi kurtarmaya gelmişlerdir.
Kevin ve ben sevinçle adaya doğru ilerledik ve gözlerimize inanamadık.
- Caroline ? Emily? Siz burada ne arıyorsunuz.?
DEVAMI 6. BÖLÜMDE. VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN..!
![](https://img.wattpad.com/cover/18595690-288-k979783.jpg)