15. BÖLÜM

800 42 26
                                    

-  ANNA - 

Caroline  ve  Emily gideli   bir gün  olmuştu.  Gerçekten  kurtulmuşlar mıydı,  merak ediyordum. Umarım  kurtulmuşlardır.  

Kevin: 

-  Ne  düşünüyorsun?

- Caroline ve Emily'i..

-   İyiki  de  gitmemişiz  onlarla.

-  Neden?

- Zaten   kurtuldularsa yardım  çağırırlar. Kurtulmadılarsa da..

- Öyle bir  seçenek  yok.

-  Peki.

Uzun bir  sessizlik  yaşandıktan  sonra Kevin  tekrar  konuşmaya başladı:

- Caroline ve Emily'i  olmayınca etraf  çok sessizleşti.  Demek  ki  sürekli  konuşuyorlardı.

- Evet.  Acaba,  şu an  ne  yapıyorlardır?  

-  Bizim  kurtulmamızı  sağlamaya  çalışıyorlardır  sanırım.

-  Yanlarında hiç  para yok,  ne  yapacaklar  merak ediyorum.

-  Ben de.  Acaba  dileniyorlar  mıdır?

-  Saçmalama.

-  CAROLİNE - 

Kevin ve  Anna  için  tek  çaremiz  beklemek  olacak.  O  değil de  acıktım ben. Ama  paramız yok.  Ne yapacağız?  Emily'e  sordum:

-  Sen de  acıkmadın mı?

-  Saçmalama  açlıktan  ölüyorum.

-   Paramız yok.

-  Dilenelim mi?

- Bunu  sorarken  ciddi mi  sordun?

- Başka bir  yolu  var mı? 

-  Yok.  

-  Aslında vaarr...  Taksiyle   gidebiliriz.

Emily'nin dediğinden sonra   kahkaha attım  ve cevap verdim:

-   Taksiye ne vericez?

- Vericez  deyince  yanlış  anlaşılıyor,  Caroline.  Ya..  işte  kaldığımız  otele  kadar  bırakır,  sonra oteldeki  paralarımızı  birleştirip  ona veririz. 

-  Fena  fikir değil,  ama  burdan  oraya   taksiyle  bir milyar  felan  tutar sanırım?

- Belki  dokuz yüz  tutar. 

- Arada  pek fark  yok zaten.

-  Bir  ayakkabı  parası var ?

- O değilde  ayakkabılarımız  bile yok.

- Taksi  çağıralım mı  artık?

- Tamam.

  Emily ve  ben  taksici bulana  kadar  uzun uzun yürüdük.  Birden   Emily  çığlık  attı.  Hemen  kafamı  ona çevirdim. Yere  oturmuştu ve  eliyle  ayağını   tutuyordu:

- Ayağıma  birşey  saplandı.

- Çok  doğal,  ayakkabısız  yere  basıyoruz. 

- Ben  çekemem  bunu sen  çek şu  dikeni  ayağımdan.

Emily'nin  ayağındaki  dikeni  hızla  çektikten  sonra  birkez  daha bağırdı.  Emily:

-  Üzerine  basınca  acıyor.  Ayrıca  ayağıma başka  şeylerde  girmeden  bul  şu  taksiyi. Ben seni  burada  beklerim.

ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin