Hızlıca arkamı döndüm ve....
Arkamda hayalet felan olduğunu düşünmüştüm ki yanılmışım. Kevin gelmişti. Derin bir iç çektim ve Kevin'la konuştum:
- Şükürler olsun, senmişsin.
Kevin, alay eder bir tonla:
- Ne sanmıştın ki ?
- Hiç. Buluşacağımız yerde neden beklemedin de geldin ?
- Çok geciktin ve ben de merak edip bakmak istedim.
- Neyse, hadi gidelim de birşeyler yiyelim yoksa açlıktan ölücem..
Kevin ve ben bulduğumuz yiyecekleri hızlıca yemiştik. Artık tamamıyla doymuştum. Bir lokma daha yiyemezdim.
Kevin ve ben yere uzandık. Muhtemelen Kevin da benim gibi yorulmuştu. Tabii, saatler boyu yüzmemizin kanıtıdır bu.
- CAROLİNE - ( BU KISMI CAROLİNE ANLATACAK. )
Emily ve ben Kevin ve Anna'nın bu gizemli kayboluşlarına anlam veremiyorduk. Eşyaları burada olduğuna göre buradan ayrılmadıkları kesin. - Zaten biz olmadan ayrılmayacakları da kesin.-
Ben derin düşüncelerde iken Emily konuştu:
- Biz en son onları gördüğümüzde ne yapıyorlardı?
- Yüzüyorlardı.
- Acaba ne olmuş olabilir? Gerçekten onlara birşey olmuş olmasından endişeleniyorum. Yani denizde...
Emily'nin konuşmasını bölmüştüm. Çünkü; iyice düşündüm de:
- Hayır, en son yüzmüyorlardı. Onlar... Ada turuna gitmişlerdi. Sonrasında da göremedik onları.
- Ee, ne olmuş olabilir ki? Gemiden düşüp boğuldular felan mı? Saçmalık.!
- Zaten öyle birşey olması mümkün değil gibi.
- '' Değil gibi '' mi? Mümkün değil ki!
- Ama, bir düşünsene! En son gemiye bindiler ve sonrasında esrarengiz bir şekilde kayboldular. Ne olmuş olabilirki? Köpek balığı geldi de yedi mi?
- Belki... Ada turundan sonra geri sahile geldiler. Biz deli gibi bronzlaşırken de geldiklerini görmedik?
- Benimkisi daha mantıklı..
- İlk defa görüşlerimiz farklı.
- Bence tartışmayı bırakıp hemen polise gidelim. Belki bulunurlar. En azından canlı bulunurlar.
- Umarım öyle olur.
- ANNA- ( HİKAYENİN GERİ KALAN KISMINI ANNA ANLATACAK. )
Kevin ve ben en son uzanıyorduk. Ama gözlerimi açtığımda güneş neredeyse doğmak üzereydi. Muhtemelen uyuya kalmıştık. Ben uyansamda Kevin hâlâ kış uykusuna yatmış ayılar gibi uyuyordu. Ayrıca horluyordu da. Kevin'i ilk defa horlarken görüyorum. Kevin'i uyandırmayı defalarca denedim ama sonuç: BAŞARISIZ !
En iyisi onu ıslatmaktı. Hemen yanımızda duran '' Okyanus '' sularından bir avuç aldım ve olduğu gibi Kevin'in yüzüne fırlatttım. Kevin hızlıca ayağa kalktı: