9. BÖLÜM

663 38 1
                                    

Sinirlerim  bozulmuştu.  Yani  Kevin'a  çok  sinir  oluyordum.  Bir de  ukalaca  konuşmaları  beni  daha da  çok  sinirlendiriyordu.  

Kevin  bir  süre  uzaklaşmıştı.  Sonunda  kızlarla  başbaşa  kalıp  onun  arkasından  konuşmak için  güzel bir  zamandı bu.  Caroline:

-  Nasıl  oldu ?

-  Birdenbire  işte .

Emily:

-  Bence  Anna'ya aşık. 

Caroline ve  ben  aynı ağızdan  konuştuk:

-  Gü-nay-dın

Caroline:

-  Ee,  ne yapacaksın?  Artık  onunla  konuşma  diyeceğim  ama,  hepimiz aynı  yerde yaşıyoruz yani.

-  Bilmiyorum  hiç.  Bu  adadan  çıkınca  nerede  kalacağımı  da  bilmiyorum.  Ya  da  çıkabilecek  miyim onu da  bilmiyorum.

-  Saçmalama.  Ben  ve  Emily  var karşında. Bizle  beraber  kalabilirsiniz.

Caroline ve Emily'i  çok  seviyordum.  Benim  yanımda  olan ve  beni sırtımdan  bıçaklamayan  iki kişi  onlar. 

Emily:

- Aslında  bence Kevin'la  beraber  olmalısınız.  Sevgili  olun  yani.

Emily  bunu  dedikten  sonra  onun  saçını  yolmak  istiyordum:

-  Adada  olmasaydık  sarhoş  olduğunu düşünürdüm.

-  Benim  ne zaman  içtiğimi  gördün ?

Caroline:

-  Ben bir kere  gördüm.

-  Belki bir kere! Herneyse  konumuz  bu değil.  Anna,  ben  ciddiyim.  Sen ve Kevin.  Bir  düşünsene. Her  ne  kadar  içten  içe  bana  kızıyor  olsan da  senin de bir tarafın  bunu  isityor. 

Emily'nin  söylediklerinden  sonra  bir süre  duraksadım.  Yok,  olmaz  öyle şey. 

Caroline:

-  Anna?  Sen  yoksa..

-  Saçmalama  Caroline.  Emily,  senin bugün  kafan iyi değil.

Caroline  iç  çekti ve  konuştu:

-  Peki, şunu söyleyebilirim.  Onunla sonsuza  kadar  konuşmamazlık  yapamazsın.  Yani burada olduğumuz  sürece. Bence  ona  içini  dök.  Ne düşünüyorsan  onu  söyle. Sadece  aklındakileri  ona söyle. 

-  Peki,  öyle yapacağım.  

Emily:

-  Bu  kadar  ciddi  olmayı  nasıl başarıyorsunuz ?

Caroline:

-  Emily,  bence  biraz  susman  lazım.

Caroline'nin  dediklerinden sonra  geçrekten  onunla sonsuza  kadar  konuşmamazlık  yapamayacağımın  farkına vardım.  Artık  yanına  gidip  güzelce düşündüklerimi  ona söylemem  lazımdı.  Ama ne düşündüğümü  tam olarak  bilmiyordum. Ona ne diyeceğimi de bilmiyordum.  Sadece aklımdan  geçenleri  söylecektim ve bu birdenbire olacaktı. Düşünmeyecektim. 

Kevin,  yere  çömelmiş  oturuyordu.  Ben de  yanına  oturdum.  

Kevin:

-  Bak,  Anna..  Cidden  özür dilerim.  Kafam  pek yerinde değildi.  Yani ar...

Kevin'in  sözünü  kestim:

-  Sorun  değil.  Yani,  aslında bence  olabilir. 

Kevin  kaşlarını çatarak  bana baktı:

-  Ne  olabilir?

-   Sen ve ben  iştee...

..................

DEVAMI  10.  BÖLÜMDE..  :*

ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin