Sinirlerim bozulmuştu. Yani Kevin'a çok sinir oluyordum. Bir de ukalaca konuşmaları beni daha da çok sinirlendiriyordu.
Kevin bir süre uzaklaşmıştı. Sonunda kızlarla başbaşa kalıp onun arkasından konuşmak için güzel bir zamandı bu. Caroline:
- Nasıl oldu ?
- Birdenbire işte .
Emily:
- Bence Anna'ya aşık.
Caroline ve ben aynı ağızdan konuştuk:
- Gü-nay-dın
Caroline:
- Ee, ne yapacaksın? Artık onunla konuşma diyeceğim ama, hepimiz aynı yerde yaşıyoruz yani.
- Bilmiyorum hiç. Bu adadan çıkınca nerede kalacağımı da bilmiyorum. Ya da çıkabilecek miyim onu da bilmiyorum.
- Saçmalama. Ben ve Emily var karşında. Bizle beraber kalabilirsiniz.
Caroline ve Emily'i çok seviyordum. Benim yanımda olan ve beni sırtımdan bıçaklamayan iki kişi onlar.
Emily:
- Aslında bence Kevin'la beraber olmalısınız. Sevgili olun yani.
Emily bunu dedikten sonra onun saçını yolmak istiyordum:
- Adada olmasaydık sarhoş olduğunu düşünürdüm.
- Benim ne zaman içtiğimi gördün ?
Caroline:
- Ben bir kere gördüm.
- Belki bir kere! Herneyse konumuz bu değil. Anna, ben ciddiyim. Sen ve Kevin. Bir düşünsene. Her ne kadar içten içe bana kızıyor olsan da senin de bir tarafın bunu isityor.
Emily'nin söylediklerinden sonra bir süre duraksadım. Yok, olmaz öyle şey.
Caroline:
- Anna? Sen yoksa..
- Saçmalama Caroline. Emily, senin bugün kafan iyi değil.
Caroline iç çekti ve konuştu:
- Peki, şunu söyleyebilirim. Onunla sonsuza kadar konuşmamazlık yapamazsın. Yani burada olduğumuz sürece. Bence ona içini dök. Ne düşünüyorsan onu söyle. Sadece aklındakileri ona söyle.
- Peki, öyle yapacağım.
Emily:
- Bu kadar ciddi olmayı nasıl başarıyorsunuz ?
Caroline:
- Emily, bence biraz susman lazım.
Caroline'nin dediklerinden sonra geçrekten onunla sonsuza kadar konuşmamazlık yapamayacağımın farkına vardım. Artık yanına gidip güzelce düşündüklerimi ona söylemem lazımdı. Ama ne düşündüğümü tam olarak bilmiyordum. Ona ne diyeceğimi de bilmiyordum. Sadece aklımdan geçenleri söylecektim ve bu birdenbire olacaktı. Düşünmeyecektim.
Kevin, yere çömelmiş oturuyordu. Ben de yanına oturdum.
Kevin:
- Bak, Anna.. Cidden özür dilerim. Kafam pek yerinde değildi. Yani ar...
Kevin'in sözünü kestim:
- Sorun değil. Yani, aslında bence olabilir.
Kevin kaşlarını çatarak bana baktı:
- Ne olabilir?
- Sen ve ben iştee...
..................
DEVAMI 10. BÖLÜMDE.. :*