13. BÖLÜM

596 43 11
                                    

-  Hey,  buralarda  ne arıyorsunuz siz ? 

----------------------------------------------------------------------------------------

Kimse  konuşmayınca ben  konuştum:

- Bizde bilmiyoruz. Bu  adada   kaç  aydır  mahsur  kaldık. 

-  Anladım,  gelin gemiye binin  hemen.  Sizi  buradan  çıkartmalıyım...

Yaşlı  adamın  söyledikleri  karşısında,  sevinçten  zıplayacaktık. Sonunda bu  adadan   çıkmanın  yolunu  bulmuştuk.   Dördümüzde  gemiye  binerken,  adam   Caroline'a bakıp  duraksadı:

-  Sen...seni  tanıyorum  ben. 

Caroline:  

-  Ben  sizi  tanımıyorum.?

Adam,  Caroline'a  yaklaştı:

- Senin   ölmüş  olman  lazımdı. 

Hepimiz  adama  tip tip  bakarken  adama bağırıdm:

-  Ne  saçmalıyorsun sen ya ?!

- Dün gece  kafasına  vurmuştum, en  azından  beyin kanaması  geçirmiş  olması  lazımdı. 

- İşte şimdi  anlaışldı.  Ya,  sen deli misin nesin?   Caroline'la  derdin ne senin  ?  Az  kalsın  ölmüş  olacaktı.

-  Ama  ölmemiş.  

-  Hadi,  arkadaşlar  gelin  inelim şu gemiden. 

Caroline ve  ben   gemiden  inerken,  Kevin ve Emily'nin  hala  inmediğini  fark  ettik.  Caroline:

-  Beni  öldürmek  isteyen  biriyle  aynı gemide  durmak  istiyorsanız,  siz bilirsiniz.  Bu  bana ne kadar  değer verdiğinizi  gösteriyor.  

Emily:

-  Tabii ki  de  geliyorum,  saçmalama. 

Hepimiz  gemiden iniyorduk  ama bir  tek  Kevin  gelmiyordu.  Caroline:

-  Kevin,  geliyor  musun? 

-  Üzgünüm  ama siz  gidebilirsiniz.  Ben  gelmiyorum. 

-  Neden?

-  ' Neden?' mi ? Aylardır  bu  adadayız.  Kurtulmak  için   can atıyoruz,  elimize  bir şans  geçti ve ben  bu şansı  kaybedemem.  Bu adadan  kurtulmak  istiyorum.  Sizin  gibi  '  arkadaşlık  '  gibi saçma sapan  şeyler  yüzünden  bu  adada  kalmaya devam edemem. 

Hepimiz,  Kevin'a  sinirli  gözlerle  bakarken  sinirime engel  olamayıp  konuştum:

-  Bu adam, nedenini  bilmiyoruz ama  Caroline'ı  öldürmek  istiyor,  en yakın  arkadaşımı öldürmek  isteyen  birinin  beni  bu adadan  kurtarmasına  izin  veremem.   Senin gibi  biz de bu adadan  kurtulmak  istiyoruz,  ama  bir  katil ile  değil. 

- En yakın  arkadaşın  Caroline  mı  oldu  şimdi? Emily'e birşey  olsa  Emily  en yakın  arkadaşın  olurdu.  Ne  olduğun belli  değil, Anna. 

-   Caroline  ve Emily  en yakın  arkadaşım. İkisi de. 

- Ben?

- Hadi  kızlar  artık  gidelim. 

-  Hiçbirşey  diyemiyorsun değil mi,  Anna ? Çünkü beni  ' arkadaşın  '  olarak  görmüyorsun. 

- Görüşürüz,  Kevin. 

- Hala  umursamıyorsun. 

-  Ne  diyebilirim, Kevin?

- Bilmiyorum,  beni  sevdiğini  söyleyebilirsin?

- Neden  söyleyeyim?

- Çünkü ben  de   seni seviyorum. 

' OHA ' 

Kevin'a bir süre  cevap  vermedikten sonra  konuyu değiştirdim:

-  Bizimle  geliyor  musun?

- Evet. Bu  arada özür  dilerim,  Caroline.  Sana  değer  vermediğim  için  gelmemezlik  yapmadım,  sadece  çok  sinirliydim. 

Caroline:

-  Önemli değil. 

Tekrardan  adaya  döndüğümüzde   yere  yattık.  Artık buraya  aittik.  Evimiz  burası  olmuştu.

Kevin:  

-  Anna,  sana birşey  göstermek  istiyorum. Şuraya  gelir misin?

-  Tamam.

Caroline ve  Emily  ' oo  '  ladıktan sonra, merakla  Kevin'in  yanına  gittim. Ağacın  arkasında,  yaprakların  altından  birşey  çıkarmıştı..  John'un kazağı.  Gözlerim  dolmuştu:

- İnanmıyorum,  sakladın mı?

-  Evet.  Bunu  yanıma  almadan  gidemezdim. Özellikle  seni yanıma  almadan. Ağlıyor  musun sen?

Kevin'a sarıldım:

-   Teşekkür ederim.

-  Neden ?

-  Yanımda olduğun için.

Kevin'la sarılmamız bittikten sonra,   tekrardan  Caroline ve Emily'nin yanına gittik. 

Caroline:

-  Sonunda  aşkınızı  birbirinize  itiraf  ettiniz. 

Caroline'a cevap verdim:

-  Arkadaşız  biz. 

Kevin:

-  Evet,  en yakınından. 

..........

DEVAMI  14. BÖLÜMDE........

NOT: ARKADAŞLAR  BÖLÜM  PEK  UZUN OLMADI  AMA  KUSURA BAKMAYIN DFSFGD  YENİ  BÖLÜM  İÇİN  15  VOTE  5  YORUM ♥ 

ADAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin